Sınırlar ırkçılığa kapansın insanlığa açılsın!

Yunanistan'ın sınırda ölüme terk ettiği göçmenlere karşı uyguladığı sert politikaları protesto etmek için bir araya gelen dernek ve vakıf temsilcileri, Taksim'de bulunan Yunanistan Konsolosluğu'na doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi.

HAKSÖZ HABER

Geçtiğimiz günlerde Yunanistan'ın Türkiye sınırına, soyup dövdükten sonra bıraktığı 19 göçmen donarak hayatını kaybetmişti. İnsan hakları ihlalleri ile gündeme gelen Yunanistan'ın göçmenlere dönük uyguladığı insanlık dışı tutumları protesto etmek için bir araya gelen dernek ve vakıflar Taksim'de bulunan Yunanistan Konsolosluğuna doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi. 

İHH, Özgür-Der, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Köklü Değişim, Davet Derneği, Rahmet Yolu Derneği, Mazlumder, Muştu Gençlik ve Mülder'in destek verdiği eyleme çok sayıda vatandaş katılım gösterirken, göçmenlere karşı uygulanan Yunan zulmüne protestocuların taşıdığı pankartlar ve dövizler eşliğinde dikkat çekildi. 

Yunanistan tarafından geri itilen 19 göçmenin Edirne'nin İpsala İlçesi'nde donarak ölmesi Türkiye'de düzenlenen eylemler ile protesto ediliyor. İstanbul'da düzenlenen eylemde Yunanistan'ın insanlık dışı geri itmelerine karşı Avrupa Birliği'nin suskun kalmaması gerektiği ifade edildi. 

Yunanistan Konsolosluğu'na doğru yürüyüş gerçekleştiren protestocular, ellerinde taşıdıkları "Göçmene değil ırkçılığa barikat!", "Batının insan hakları söylemi: Fake", "Sınırı değil insanı koru", "Yunanistan'ın göçmen politikası: İşkence ve ölüm" dövizleriyle Yunanistan'ın zulmüne karşı çıktı. 

Basın açıklaması öncesinde konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Şu anda modern çağda herkesin gözü önünde insanlar katlediliyor, hukuk çiğneniyor ve önümüze konulan evrensel insan hakları tamamen yok ediliyor. Avrupa bu konuda kendisini sorguya açıyor. Bugüne kadar edindiği tüm kazanımları kaybediyor. Şu anda Yunanistan bunu tek başına gerçekleştirmiyor. Avrupa'nın ortak kararı ve iradesiyle bu geri itmeleri ortaya koyuyor. Üstleri başları soyularak, mal varlıklarına el konularak ölüme terk edilenlere karşı tüm dünya sessiz kalıyor. Buradan Avrupa'daki insan hakları örgütlerine, duyarlı olan herkese seslenerek bu konuda bir an önce harekete geçmelerini ve bu insanlık suçuna, zalimane tutuma dur demeye davet ediyorum." dedi.

Gazeteci Kenan Alpay, "Yunanistan maalesef son dönemde Avrupa Birliği ülkelerinin adeta barikatı gibi bir işlev görmekte ve maalesef dünyanın dört bir yanından bombardımandan, işkencelerden, cinayetlerden, yoksulluktan kaçarak hayata tutunmaya çalışarak can havliyle sınırlara dayanan insanlara karşı yüz kızartıcı bir takım iğrençlikleri reva görmektedir. Bunun adına medeniyet, insanlık, hukuk devleti denilebilir mi? Yapılan muamelenin açık bir şekilde batının kendisinin dünyanın geri kalanından üstün görmesi ve onlara karşı her türlü muameleyi reva görmesi anlamına gelir." dedi.

Türkiye'de darbe girişiminde bulunan ve silahıyla kaçanlara Yunanistan'ın ev sahipliği yaptığını hatırlatan Alpay, "Yunanistan, savaştan ve yoksulluktan kaçarak bir biçimde hayatını kurtarmak üzere can havliyle sınırına dayanmış insanlara karşı yüz kızartıcı birtakım şeyleri maalesef reva görmekte. Onları Türkiye'ye iade etmiyor fakat buna karşı dört bir taraftan gelen mazlum insanlara işkenceyi, donarak ölümü reva görüyorsa, Ege Denizi'nde boğulmayı reva görüyorsa, bunun adı riyakarlıktan öte, vahşettir. Biz bu vahşeti, bu barbarlığı kabul etmiyoruz. Yunanistan’ın mültecilere karşı barikat kurmayı terk etmesini teklif ediyoruz. Bu sürdürülebilir bir politika değildir. İnsanların boğulduğu, donarak öldüğü bir ülkede, sirtaki yaparak hayatınızı devam ettiremezsiniz. Eğer mülteciler için yaşamı haram etmeye kalkışıyorsanız, dünyada barışa da huzura da asla yer olmayacaktır. Bu sebeple Yunanistan’ı içinde bulunduğu bu vahşeti terk etmeye, insan haklarına ve hukuka riayet etmeye davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Mazlumder Genel Başkanı Kaya Kartal, "Bu insanlık dışı tutumu kınıyoruz. Yunanistan bir Avrupa ülkesi. Avrupa Birliği'nin onlarca belgesi, yüzlerce standardı mülteciler söz konusu olduğunda paçavraya dönüşmektedir. İnsan hakları düşüncesinin, mücadelesinin bölgemizde bir anlamda maalesef sömürgenin keşif kolu haline getirildiğini gözlemliyoruz. Buna en başta biz karşı çıkıyoruz. Bu mücadeleyi gerekli ve zorunlu görüyoruz. Gerek ülkemizde gerekse de dünyada bu mücadelenin kazanımlarının farkındayız ve terk etmeyeceğiz. Avrupa'daki insan hakları örgütlerine sesleniyorum! Bu utanca ortak olmayın. Bu varlık sebebinizi yerine getirmeniz için olmazsa olmaz bir sorumluluktur." ifadelerini kullandı. 

Gazeteci Adem Özköse etkinlikte yaptığı konuşmada, "Mültecilik bir tercih değil zorunlulukturİnsanlar bu kadar yolu çoluk çocuk keyfi olarak değil zorunluluktan dolayı geldiler. İnsanların bunu anlaması gerekir. Yunanistan'ın yaptığı insanlık dışı bu tutumun sona erdirilmesi gerekiyor. Müslümanlar olarak Yunanistan'ın bu zulmü karşısında sessiz kalmayanlardan Allah razı olsun." ifadelerini kullandı. 

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Abdullah Resul Demir, "Günlerdir Edirne'nin İpsala ilçesinden dehşet verici görüntüler yansıyor medyaya. Yerde, çamurlar içinde uzanmış cesetler, donarak hayatlarını kaybetmiş insanlar vicdanı olan herkesin kanını donduracak cinsten. Yunanistan üzerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan çeşitli milliyetlerden mülteciler Yunanistan sınır birlikleri tarafından durduruluyor, üç gün aç-susuz bir şekilde alıkonulduk tan sonra dış giysilerine, kendilerini soğuktan koruyacak aksesuarlara ve ayakkabılarına el konularak geri itiliyorlar. Bu, gerçekten yaşanıyor. Kışın dondurucu soğuğunda üzerlerindeki iç ya da incecik kıyafetleriyle kırsal bölgeye salınan mülteciler Avrupa Birliği'nin, göçmenlerin geçişini engellemek için jandarma görevi biçtiği Yunanistan sinir birliklerinin insanlığı utandıran tavrı sonucunda donarak hayatlarını kaybettiler. 19 kişinin cesedine ulaşıldığını ifade eden Türkiye makamları ölü sayısının artmasından endişe ediyor." dedi.

Protesto gösterisinde eylemciler, "İnsanlığa sınır konulamaz", "Zalimler Allah'a hesap verecek", "Göçmen katili Yunanistan/Avrupa Birliği", "Zalimler için yaşasın cehennem", "İnsanlar ölüme gönderilmesin", "Kahrolsun ırkçılık yaşasın kardeşlik", "Müslüman uyuma kardeşine sahip çık", "Müslüman zulme sessiz kalamaz" sloganları eşliğinde Yunanistan ve Avrupa Birliği'ni insanlığa karşı işledikleri suçlar üzerinden protesto etti. 

Protesto yürüyüşünün ardından okunan basın bildirisi ile sona eren eylemde, mültecilerin haklarının korunması ve Avrupa Birliği'nin Yunanistan'a karşı yaptırımlar uygulaması gerektiğine dikkat çekildi. 

Eylemde okunan basın bildirisinin tam metni,

Fotoğraf: Melih Telci

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi