Şimdi veda zamanıdır!

Abdurrahman Dilipak

Medine
Artık demir almak zamanı.. Cidde'ye inmiştik, Cidde'den döneceğimizi düşünüyordum ama dönüş Medine'den olacakmış..
Yeşilköy'den ihramlarımızı giyerek başladığımız kutsal yolculuğun sonuna geldik..
Hz. Havva annemizin şehrinin ardından, Eba Eyyub el Ensari’nin şehrinden, Medine-i Münevvere'den herkese selam olsun.
Havva annemiz dünyaya geldiği yerde, Cidde’de vefat etti. Hangi mezarlıkta yattığı biliniyor ama yattığı yer belli değil. Bir işaret de yok. Daha doğrusu zaten mezarlık da ziyaretçilere kapalı..
Oysa günlerdir onun ayak izleri üzerinde gidip geldik..
Hz. Havva ve Hz. Hacer, Hacc ve umrede çok güçlü iki motif..
Hz. Hatice, Hz. Fatıma, Hz. Aişe de öyle ama şehrin tarihinin işaret taşları yok edildiğinden, Hz. Ali’nin, Hz. Ebubekir, Hz. ömer ve Hz. Osman’ın ayak izlerini yakalamak o kadar kolay değil..
Aslında Abdulmuttab’in evi neredeydi, Ebu Cehil nerede ve nasıl bir evde oturuyordu, Ebu Leheb nerede oturuyordu, bilmek isterdim.. Bunlar bilinmiyor değil, ama her tarafta yükselen, Mekke'yi Manhat'ten'e benzeten kuleler insanın ufkunu kırıyor.. Modern yapılar, markalar, seküler bir vitrin gibi hayallerinizin önünde bir perde oluşturuyor..
Kâbe'nin ana kapısından (Kıral Fahd Kapısı) çıkınca karşıda kocaman bir Pepsi kamyonu sizi bekliyor.. İhramı ile Marlboro tüttüren hacılar, dekoru tamamlıyor..
Hz. Ali'nin evinin yerinde tarihi bir yapı olsaydı, Şiîler orayı ne yapardı bilmiyorum, ya da Şiî bir umreci Hz. ömer kapısından geçip umre yapmak ister miydi?.. O zaman şimdilik Fahd Kapısı'ndan geçmek zorundasınız..
Şimdi Medine'den İstanbul'a doğru yolculuğa hazırlanırken arkada dönüp baktığımda, aklında kalan ne derseniz; dualarım, omuzlarımda ağır bir yük gibi duran sorumluluklarım.. Ve kocaman bir hüzün! Türkiye'den habersiz bir 15 gün geçirdik. İnternete çok sınırlı girdim. Dönüşte tekrar olayların rotasında bulacağız kendimizi.
Yazıyı geçmek için girdiğim internetten haberlere bakıyorum.
- Karacaahmet'te bomba.
- Mersin'de canlı bomba.
- İzmir bombacısı yakalanmış.
- Ergenekoncuların tarikat bağlantısı ile ilginç iddialar var.
- 50 ilde hücre örgütlenmeleri varmış.
Daha neler neler...
Burada bunların çoğundan haberimiz olmadı..
Bazen olaylara çok fazla dalıyoruz. O mahiler ki derya içredir de deryayı bilmezler hesabı, bazen içinde yaşadığımız süreçte burnumuzun dibindeki olayları anlamakta güçlük çekebiliyoruz.. Gözümüze kibrit çöpünü çok yaklaştırınca arkasındaki kocaman bir ormanı kaybetmek gibi bir şey bu.
Dönünce bakalım nasıl bir hal olacak.
Bu arada Ertuğrul özkök’ün Ramazan Umresine geleceklerini öğrendim.. İlginç. Bakalım onlar ne görecekler.. Bu biraz da neye baktıkları ile ilgili..
Bilmiyorum Umreciler özkök’le karşılaşınca ne yaparlar.. Belki de kimse umursamaz. Herkes yoluna gider.
Korkum Hürriyet'in Ramazan'da ses getirecek gazetecilik merakında değil, eşzamanlı olarak İslâm'a ve Müslümanlara yönelik komplo planları ile ilgili..
Her Ramazan alıştık buna.. çete deşifre olmadan bu işi planlamıştır herhalde.. Bakalım nasıl servis edilecek..
Burada mescide gidip geliyoruz. Şehri dolaşıyoruz.. Adım başı Türk. Buradaki Türk okulunda 2 bine yakın öğrenci var.. Hz. Peygamber'in ayak izlerinde dolaşmaya çalışıyoruz ama Suudi yönetimi, tarihi eserlerin tümünü yıkıp yok ediyor.. Hendek Savaşı'nın gerçekleştiği yerden şimti otoyol geçiyor..
Mekke ve Medine, gökdelenlerle 10 yıl sonra bambaşka bir şehir olacak.. Geçmiş yok edilirken bambaşka bir gelecek inşaa ediliyor.. Yesrib “Medine” olmaktan çıkıyor, “Polis”e dönüyor..
Uydu kanalları, cep telefonları, internet cafelerle Arap gençliği de büyük bir transformasyon yaşıyor..
Dönüş yolculuğuna hazırlanırken hüzün doluyum..
Allahım bizi affet, bizi doğru yola ilet, bize yardım et!
Selam ve dua ile...

VAKİT