Şu medyaya şaşmamak elde değil.. Adam daha on gün önce “Genel başkanlığa aday değilim” diyordu.
Yanında çalışan evli kadınla zina eden genel başkanı yeşil ışık yaktı..
Bu adam da aday oldu..
Böyle bir adama, “Kılıçdaroğlu dar etmeye geliyor” diyorlar..
Dar olsan ne yazar, geniş olsan ne yazar!..
Sen değil misin, zina sebebi ile genel başkanlıktan ayrılan şahsın onayı ile genel başkanlık koltuğuna oturan?..
Sen neyi, kime dar edeceksin?!
Senin yerin dar bir defa.. Evli kadınla ilişkisi ortaya çıkmış bir genel başkanın onayı ile o koltuğa oturuyorsun..
O leke sana, yeter de artar bile..
Sen birisine bir yeri dar edebilecek olsan... İşe Genel Başkan’dan başlardın. Onun onayı ile değil, ona rağmen seçilirdin.. Tabiî önce ona rağmen aday olurdun!
İcazetle aday oldun. Medyanın gazı ile şimdi şişiniyorsun..
Sadece adaylık prosedüründe değil, adamın söylemi ile eylemi arasındaki tezatlar..
Adam, genel başkanlığa oturacağı gün, parti yönetiminin daha demokratik bir sisteme geçmesi için, iki sene önce yapılmış olan tüzük değişikliğinin oylamasında, demokratikleşmeyi daha ileri yıllara ertelettiriyor..
Bu adamı şişirirken medya diyor ki: “Türkiye’de sosyal demokrasiyi hayata geçirecek, Gandi Kemal geliyor!”
Bu adamdan ne Gandi olur.. Ne de başka bir şey..
Olsa olsa, partiyi evinden yöneten, zani genel başkanın oyuncağı olur!
Sizce de öyle değil mi?..
Adam, genel başkanlığa seçildiği gün dahi, “Tek listeye devam” diyor.. Tek liste yapıp, o listeye herkesin oy vermesi için, göstermelik seçim yaptırma kararı alıyor.. Delegelere, listedeki adayları çizme hakkı bile vermiyor.
Bu adamı, medya bize şöyle sunuyor: “Tek adam sultasını yıkacak Gandi Kemal geliyor!”
Aslanım benim..
Aslanım benim de, sakın sen, tek adam sultasını yıkmaya değil de, topluma başka adlar altında kabullendirmeye geliyor olmayasın!..
Adam daha bir hafta önce, Anayasa Mahkemesi’ne verilen 111 imzalı dilekçe ile, Anayasa değişikliğindeki; demokratikleşme, temel hakların güvenceye alınması, yargının yasama üzerindeki sultasını kıran maddelerin iptalini istemedi mi?..
İstedi..
Medya bu adamı “CHP’yi iktidara taşıyacak lider” diye takdim ediyor.
İyi de, iktidarı yasama organından alıp, Anayasa Mahkemesi’ne vermeye kalkışan bir adam, bir partiyi nasıl iktidara taşıyacak ki?
Adamın kafasındaki sisteme göre, yargı her şeye hakim olmalı...
Böyle bir kafadan, bir parti iktidarı nasıl çıkacak ki?
Bu adam CHP’yi iktidara falan taşıyamaz beyler.
Bu adam olsa olsa, Anayasa Mahkemesi iktidarını tesciller. Yargının; halk üzerindeki egemenliğini muhkemleştirir. Bürokratların, vatandaş üzerindeki sultasını keskinleştirir..
Başka hiçbir şey yapamaz!
Bu adam değil mi, savcıların HSYK’da temsil edilmemesini sona erdiren değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne götüren?.. Bu adam değil mi, YAŞ kararlarını yargıya açan değişikliği Anayasa Mahkemesi’ne götüren?..
Bu adamdan daha, siz ne bekliyorsunuz ki?
“CHP yıllardan bu yana özlediği havayı yeniden yakalıyor, ‘iktidar’ olacağına inandığını gösteriyor”muş... “Birçok Kurultay delegesi ile çeşitli kentlerden gelen CHP’liler ‘Kemal Bey’in rüzgarını hissediyoruz. Artık iktidara yürüyoruz’ diyorlar”mış!
Sanki Kemal’e Gandi demekle, o dışarıdan gelen bir mücevher oldu..
Yıllardır içinizde değil miydi bu adam?
İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmadı mı bu adam?
Ne yaptı?
Size kalırsa, başa baş yarıştı AKParti ile ama..
O size kalırsa.. Gerçeğinde ise, CHP’ye oy veren MHP’lilerle birlikte bakın Kemal Bey’in oylarına.. Aynısının tıpkısı, eski seçimdeki ile..
MHP ilanihayet, size oy verecek değil ya!
Medya böyle işte!..
Kimini şişirir.. Kimini ise batırmaya kalkışır..
Ama kimi batırmaya kalkıştı ise yükselir.
Kimi şişirdi ise de batar!
VAKİT