Şike Kararı Futboldaki Kirliliği İyice Teşhir Etti

PFDK’nın sabaha karşı açıkladığı karara göre şike var, teşvik var ama suçlu yok.

PFDK’nın sabaha karşı açıkladığı karara göre şike var, teşvik var ama suçlu yok. Şikede hiçbir doğru tavır alamayan Türkiye, UEFA cezasına kapıyı açtı.

MEHMET BARANSU'nun haberi:

Avrupa Avrupa duy şikemizi

Türkiye Futbol Federasyonu ve Disiplin Kurulu nihayet futboldaki “tiyatroyla” ilgili kararını verip, bunu kamuoyuyla paylaştılar. Bir yıldır “kapalı” gişe oynanan “oyun” da Tahkim Kurulu’nun son kararıyla, sezon finalini yapıp, perdelerini indirecek.

“Profesyonel” Disiplin Kurulu’nun kararını açıklamasının ardından, gazetem konuyla ilgili bir yazı yazmamı istedi. Doğrusu, bu tiyatroya nasıl bir yorum yapacağımı bilemiyorum. Yazıyı çok uzatmadan tıpkı PFDK’nın yaptığı gibi kişiler üzerinden bir değerlendirmede bulunayım.

Aziz Yıldırım: Yıldırımla ilgili kararda dikkat çeken iki nokta var. Gençlerbirliği- Fenerbahçe, Fenerbahçe-Büyükşehir Belediyespor müsabakalarında Yıldırım oy çokluğuyla kurtuluyor. Kilit cümle“oy çokluğu”. Bu, Yıldırım’la ilgili Etik Kurulu raporunda bazı şüphelerin olduğunu ortaya koyuyor. Yani Etik Kurulu raporu aslında Yıldırım suçsuz demiyor. İkinci nokta ise Fenerbahçe yönetiminde bulunan bazı yöneticilere hak mahrumiyeti cezası verilmesi. İlhan Yüksel Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu bu isimlerden bazıları. Her iki isim de suçlu bulunuyor. Ancak, bu isimler suçlu bulunurken, emir aldıkları Yıldırım’a herhangi bir ceza verilmiyor. Maçlarla ilgili ses kayıtlarına bakıldığında hem Ekşioğlu’nun hem de Mosturoğlu’nun yaptıkları şike-teşvik görüşmelerinin ardından Aziz Yıldırım’ı bilgilendirdikleri net. Etik Kurulu raporuna bu ses kayıtları girmesine rağmen, kurul “oy çokluğuyla” yani 3/4’le Yıldırım’ı aklıyor.

Şekip Mosturoğlu: Mosturoğlu da Eskişehir-Trabzonspor müsabakasının sonucunu etkilemeye teşebbüsten bir yıl hak mahrumiyeti cezası alıyor. Yani, teşvik girişiminde bulunmaktan suçlu bulunuyor. Mosturoğlu, Fenerbahçe Kulübü’nün yöneticisi. Ancak, kulübe ceza vermek yerine, kişiye ceza verilerek olay kapatılıyor. Sanırım, Federasyon ve Disiplin Kurulu şampiyonluk kupası, galibiyet ücreti, şampiyonluk primini Mosturoğlu’nun evine götüreceğini düşünüp, böyle bir karar aldı.

İlhan Yüksel Ekşioğlu: Fenerbahçe yöneticisi olan Ekşioğlu da Eskişehir- Trabzonspor maçında teşvik, Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında ise şike suçlamasıyla ceza alıyor. Disiplin Kurulu’nun kararındaki kilit cümle “müsabaka sonucunu etkilemeye teşebbüs etmek”. Yani şike yapmak. Ekşioğlu’na üç yıl ceza veriliyor ama şike ve teşvik görüşmelerinin ardından konuyla ilgili bilgi verdiği, para transferi görüşmesi yaptığı Aziz Yıldırım oy çokluğuyla beraat ediyor. Mosturoğlu için söylediklerim Ekşioğlu için de geçerli. Disiplin Kurulu şampiyonluk kupasını Ekşioğlu’nun evine götüreceğini, paraları da cebine atacağını düşünmüş olmalı. Kulüp ve Yıldırım’a bir ceza verilmediğine göre bunun başka bir açıklaması yok.

Cemil Turan: Fenerbahçe-Ankaragücü maçı dolayısıyla şikeye teşvikten ceza alıyor. Yine aynı tiyatro gereği, emir aldığı Aziz Yıldırım bu maçtan suçsuz bulunuyor. Turan kendi başına şike yapmaktan bir yıl hak mahrumiyeti kararı alıyor.

İbrahim Akın: Ortada oynanan tiyatronun en dikkat çeken oyuncusu. Disiplin Kurulu kararına göre, Akın, kendi kendine şike yapmış. Fenerbahçe-Büyükşehir maçını etkilemek için oturup düşünmüş, şu kadar paraya şike yapayım demiş ve bunu hayata geçirmiş. Parasını sağ cebinden alıp, sol cebine koyarak da şike yapmış. Üç yıl müsabakalardan men edilmiş. Bir de şike yapmış ama bunu sahaya yansıtamamış.

Biliyorum gülüyorsunuz ama Disiplin Kurulu’nun kararının açılımı aynen bu. Akın’ın itiraflarına, kendisine çekilen mesajlara rağmen, tek başına şike yaptığına karar verilmiş. Sanırım, Disiplin Kurulu şöyle düşündü. Akın, bir sabah kalktı, menajeriyle pazarlık yaptı, şu kadar para almazsam olmaz diye mesaj çekti, çektirdi, sonra bankaya gidip, hesabından paraları çekti, bir torbaya koydu, aracına yerleştirdi ve Guinness rekorlar kitabına kendi kendine şike yapan isim olarak girmek istedi. Akın’la ilgili verilen karardaki durum aynen bu. Yorum bile yapamıyorum kusura bakmayın!

Serdar Kulbilge: Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında şike yapmakla suçlanıp, iki yıl ceza almış. Hani 3 Temmuz’dan beri bazı isimler “şike varsa futbolcu nerede” diye ortalığı ayağa kaldırmışlardı ya. Sanırım Kulbilge’yi futbolcu değil “ortaoyuncu” zannettiler. Kulbilge bu suçu kimle işlemiş? Fenerbahçeli yöneticilerle. Peki, kulübe bir ceza verilmiş mi? Hayır.

Ümit Karan: Şike suçlamasıyla iki yıl hak mahrumiyeti. Karan, sanırım o dönem futbolcu-teknik danışman olarak görev yapıyordu. Yani futbolcuydu. Şike yapmış ama sahaya yansıtamamış.

Fenerbahçe Kulübü: Dün açıklanan kararda, Eskişehir-Trabzonspor maçında teşvik verildiği şüphesi oy çokluğuyla reddediliyor. Yani ortada kulübün bazı girişimlerde bulunduğu görünüyor. Ancak, kurul 2/5 çoğunlukla Fenerbahçe’ye ceza vermeyip, kulübü aklıyor. Gençlerbirliği- Fenerbahçe, Fenerbahçe-Büyükşehir, Fenerbahçe-Ankaragücü maçları da oy çokluğuyla, 2/5 reddediliyor. Suçlama müsabaka sonucunu etkilemek yani şike teşebbüsünde bulunmak. Yöneticilere bu suçlamalarla ilgili ceza verilirken, kulübe yine ceza verilmiyor. Yukarıda da dediğim gibi şampiyonluk kupasını, Federasyon’un verdiği paraları yöneticilerin evlerine götürdüğüne karar vermiş olmalı Disiplin Kurulu.

“Ahlak yoksunu” futbol yönetimine bu kararlar hayırlı uğurlu olsun!

Disiplin Kurulu’nun bu kararlarını gördükten sonra Galatasaray ve Bursaspor’un şapkalarını önüne koyup bir özeleştiri yapacaklarını tahmin ediyorum. Kurullara kendileri üye seçmiş olsalardı, bugün bu tiyatro böyle oynanmayacak, komik kararlar alınmayacaktı.

Süreçle ilgili tahminimi de söyleyeyim. Tahkim Kurulu bu cezaların bazılarını iptal edip, bazılarında indirim yapabilir. “Kapalı” gişe oynanan bu tiyatro da müthiş finalle perdelerini indirir. Ancak aynı oyun önümüzdeki günlerde Avrupa turnesine de çıkacak. Tiyatro bir kez de UEFA’nın gösteri merkezinde sahnelenecek. Oyuncular ve oyun aynı olduğu için, UEFA’nın nasıl bir karar vereceğini hep birlikte göreceğiz. UEFA ya bu oyunda aktör olarak yer alıp tiyatroya ortak olacak ya da oyunu sil baştan tekrar yazıp, futbolun namusunu kurtaracak.

TFF, sezon finali yapıp, perdelerini indirmeye karar vermesine rağmen biz oyunu takip etmeye devam edeceğiz.

TARAF

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu