Şike Belgelendi; TFF Şimdi Ne Yapacak?

'Şikeden mahkumiyet' kararı çıkarken, 'şike sahaya yansımamıştır' diyen TFF'nin nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu...

Tam bir yıl önce (3 Temmuz 2011) başlayan "Futbolda Şike" davası, aradan geçen bir yılın ardından sonuçlandı. Davaya bakan Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu 4 sanık hakkında tahliye kararının yanı sıra "şikeden çok önemli mahkumiyetler" kararı verdi.

Karar öncesi ''Biz gördüğümüzü çalarız, seyircinin tezahüratı veya küfürleri bizi ilgilendirmiyor" diyen Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, kararları açıklamadan önce "Şikeden çok önemli mahkumiyetler verdik" ifadesini kullandı ve ardından da verilen kararları açıkladı.

Habertürk'ün haberine göre Mahkeme tarafından "şikeden mahkumiyetler"le ilgili verilen kararların ardından gözler TFF'ye çevrildi.

Zira, 30 Nisan'da düzenlediği basın toplantısında "Şike girişimlerinin sahaya yansımaması bizi rahatlattı" diyen TFF Başkanı Yıldırım Demirören, "Sevinerek söylemeliyim ki; bahse ilişkin hiçbir unsur yoktur. Etik Kurulu da bu yönde bir bulgu olmadığını belirtti" ifadesini kullanmıştı.

Mahkemeden çıkan kararların ardından herhangi bir açıklamada bulunmayan TFF'nin, nasıl bir tutum sergileyeceği ise merak konusu oldu.

Bu arada, mahkemenin kararını değerlendiren Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, TFF'nin bir an evvel istifa etmesi gerektiğini ifade etti.

4 MAÇTA ŞİKE, 3 MAÇTA TEŞVİK

Aziz Yıldırım'ın Türkiye Profesyonel Süper Ligi'nde 1 Mayıs 2011'de oynanan Fenerbahçe-İBB Spor, 8 Mayıs'ta oynanan Karabük-Fenerbahçe, 15 Mayıs 2011'de oynanan Fenerbahçe-Ankaragücü, 22 Mayıs 2011'de oynanan Sivasspor-Fenerbahçe müsabakalarının sonucunu etkilemek amacıyla ''şike'', 17 Nisan 2011'de oynanan Trabzonspor-Bursaspor, 22 Nisan 2011'de oynanan Eskişehirspor-Trabzonspor ve 15 Mayıs 2011'de oynanan Trabzonspor-İBB spor müsabakalarının sonucunu etkilemek amacıyla ''teşvik primi'' suçlarını işlediğini belirten mahkeme heyeti, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, kastına dayalı kusurunun ağırlığını gözeterek takdiren cezanın alt sınırından uzaklaşılarak hüküm kurulduğunu kaydetti.

HUKUKÇULAR, KARARI YORUMLADI

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 93 sanığın yargılandığı Futbolda Şike Davası'nda nihai ve "tarihi" kararlar açıklandı. Tutuklu 4 sanık; Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Asbaşkan İlhan Ekşioğlu, Olgun Peker ve Yusuf Turanlı tahliye edildi. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a "örgütten" 2 yıl 6 ay, "şikeden" ise 3 yıl 9 ay (toplam 6 yıl 3 ay) hapis cezası verildi. Yıldırım ayrıca 1 milyon 312 bin TL  para cezasına çarptırıldı. Aziz Yıldırım tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliye edildi.

Peki mahkemenin kararı ne anlama geliyor? Bundan sonra ne olacak? Hukukçulara sorduk, işte cevapları:

Alpay Köse - Spor Hukukçusu:

"FEDERASYON CİDDİ SIKINTIYA DÜŞTÜ. UEFA FENERBAHÇE'YE CEZA VEREBİLİR"

Federasyon bu kararla ciddi sıkıntıya düştü. Çünkü TFF'nin verdiği kararla Çağlayan'dan çıkan karar birbirine taban tabana zıt. Hem yöneticiler hem de oyuncular şikeden ceza aldılar. 'Sahaya yansımadı' kararı da çürümüş oldu. Dolayısıyla TFF bu durumu UEFA'ya açıklamakta ciddi olarak zorlanacaktır. Bu kararın ardından UEFA'dan Fenerbahçe'ye ceza gelmesi olasılığı ağırlık kazandı.

Aziz Yıldırım'ın başkanlığı Yargıtay kararına kadar devam eder. Eğer Yargıtay cezayı onarsa başkanlığı düşer.

Prof. Dr. Vahit Bıçak - Ceza Hukukçusu:

"İÇERİDE GEÇİRDİĞİ SÜRE, YATACAĞI CEZAYI KARŞILAMIŞ OLUYOR"

Fenerbahçe taraftarları uzun süre böyle bir tahliye kararını bekliyorlardı. Bizim hukuk sistemimizde verilen cezaların tamamı infaz edilmiyor. 2005 yılına kadar verilen cezanın üçte biri infaz ediliyordu. Üçte ikisi şartlı tahliye ile kişi dışarıda bulunuyor. 2005'de bu değişti. Şu anda kişiye verilen ceza üçte ikisinde kişi özgürlüğünden mahrum bırakılıyor, yani cezaevinde geçiriyor. Geri kalan üçte birlik kısmında şartlı tahliye olarak cezaevi dışında bulunuyor. Şimdi öyle tahmin ediyorum ki, burada hükümle birlikte tahliye kararı da verildiğine göre Aziz Yıldırım'ın şu ana kadar içeride geçirmiş olduğu süre, yatacağı cezayı karşılıyor olsa gerek ki, bu cezalarla birlikte aynı şekilde tahliye kararı verilmiş oluyor. Bu alınan cezaları üstüste koyup toplamak lazım. Örgüt kurmaktan aldığı ceza ve şikeden alınan cezayı topladığımız zaman karşımıza çıkan miktarın üçte ikisinin içeride geçirilmesi yeterli oluyor. Tabii ki bu şikeyle ilgili kanun sonradan çıkmıştı. Dolayısıyla hukukumuzun temel kurallarından birisi kanunsuz suç ve ceza olmaz. Yani kanun koyucu bu eylemleri suç saymadan önce gerçekleşen hadiseler bu şekilde cezalandırılmamış oluyor. Uzun bir yargılama süreci bu şekilde noktalanmış oluyor. Fenerbahçe taraftarlarının büyük bir beklentisi vardı. Bu beklenti de böylece gerçekleşmiş oldu.

Pınar Memiş Kartal - Spor Hukukçusu:

"YARGITAY SÜRECİNDE TUTUKLULUK GEREKSİZ OLURDU, TAHLİYE KARARI DOĞRU"

Demek ki; mahkeme Aziz Yıldırım'ı suçlu bulmuş ve kararını vermiş. Yargıtay bu kararı onayabilir, bozabilir. Tahliye edilmesi doğrudur. Tutuklu yargılanması gerekmiyor. Mahkemenin Yargıtay sürecinin sonuna kadar tutuklu olarak tutmasına gerek yok. Bunun benzer örneklerini de çok gördük. Burada tuhaf bir durum yok.

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu