Eylemde sunuculuğu Rıdvan Turhan üstlendi. Turhan; Bangladeşte Cemaati İslami emiri Rahman Nizami’nin idam edilmesi üzerine de şunları ifade etti: ‘’İslami hareketlere karşı küresel müstekbirlerin İslam coğrafyasında yürüttükleri savaştan nemalanmak isteyen zalim Bangladeş hükümeti Hassina yönetimi Cemaati İslami liderlerine savaş açmış durumda. Zalim yönetimler bilmeliler ki en son müslümanı bile ipe götürseler, kendi saraylarında bile olsa bir gün bir Musa da çıkıp onların iplerini çekecektir.’’ Akabinde Suriye direnişine değinmek ve Baas rejimi ve onun hamileri olan Rusya, İran ve Hizbullah tarafından 5 yıldır işlenen vahşi katliamları lanetlemek üzere Suriyeli İlahiyat Fakültesi hocası Hatip El Hatip Arapça kısa bir açıklamada bulundu.
Ardından Suriyeli öğrencilerin öncülüğünde devrim sürecinin sembollerinden olan Hanin’lil Huriye Hanin Şiiri okundu, hep beraber okunan şiirden sonra Ahmet Demir basın açıklamasını okuması için davet edildi.
Eylemde “Şehidlerin Yolunu Sürdüreceğiz”, “Yaşasın Suriye Direnişimiz”, “Halebe, Humusa Direnişe Bin Selam”, “Diktatörler Yenilecek, İslami Hareket Kazanacak” sloganları atıldı.
Basın açıklamasının tam metni:
Bismillahirramanirrahim
08.05.2016
Bugün bir kez daha Suriye’den yükselen feryadın acısını hissederek burada toplanmış bulunmaktayız.
Tüm zorluklara, tüm baskılara, tüm yokluk ve imkânsızlıklara rağmen kararlı bir şekilde süren Suriye adalet ve özgürlük kıyamı adeta destanlaşan bir direniş olmaya devam ediyor.
Zulüm ve gaddarlığı kelimelerle izah edilemeyecek, işkence ve katliamlara dair fotoğraflarına bakmaya bile dayanamadığımız derecede vahşi Baas rejimine karşı, Suriye halkı tarafından 15 Mart 2011’de Derea’da başlatılan direniş tam 5 yılı geride bıraktı.
Yanı başımızda, yüzyılın en ilkesiz, ahlaksız ve barbar katliamlarından birine karşı, Suriye halkının onurlu direnişi, tüm kuşatılmışlığına, maddi imkânsızlığa, silah yetersizliğine, siyasi tehditlere rağmen boyun eğmeden adeta destanlaşıyor.
Gelinen noktada Suriyeli Müslümanlar sadece Baas diktasına karşı mücadele etmekle kalmıyor, aynı zamanda İran, Rusya, Lübnan Hizbullahı gibi birden çok yerli-yabancı, bölgesel ve küresel şer odağıyla da mücadele etmeye çalışıyor. Suriye’de izzeti zillete tercih edip kıyama kalkan Suriye halkı kıyamın başladığı günden beri çok zor ve kısıtlı imkânlarla mücadelesini bugünlere getirdi.
Son iki haftadan bu yana ise Rusya ve işbirlikçileri tarafından havadan ve karadan yoğun bir şekilde bombalanan Halep şehrimiz bütün zorluklara rağmen direnmeye devam ediyor. Halep direnişini kıramayanlar, içinde bulunduğumuz günlerde Halep’e yönelik saldırıları artık topyekün, açık bir katliama dönüşmüştür. Rusya’ın Halep’e yönelik son bir haftada gerçekleştirdiği bombardımanda, çoğu kadın, çocuk, yaşlı sivillerden oluşan 400’e yakın kardeşimiz şehit olmuştur. Rusya, yine bir hastaneyi vurarak Halep’te kalan tek çocuk doktoru Muhammed’i de şehit etmiştir. Halep’te camilerin hedef alınmasından dolayı, tarihinde ilk kez Halep’te Cuma namazı kılınamamıştır.
Evet, Halep tüm dünyanın gözü önünde yanıyor. Hiçbir insani kaygı gözetilmeden, apaçık bir ateş yağmuruyla yakılmak isteniyor. Kadim İslam medeniyetinin göz bebeği olan şehirlerimiz, adeta silinmek isteniyor. Halep yanıyor, ama boyun eğmeden, onuruyla direnerek şehadete yürüyor. Halep, üzerine ölü toprağı serpilmiş bir ümmetin aleyhinde Allah’a şahitlikte bulunarak direniyor. Halep ümmetin suskunluğunu, acizliğini, konforcu, nemelazımcı sinmişliğini yerin dibine batırırcasına vakur ve izzetle Yalnız Allah’a dayanarak ümmetin şerefini koruyor.
Tüm bunlara rağmen Halep direnecek ve Allah’ın izniyle, Suriye Cihadı zafere ulaşacaktır. Şüphesiz ki Allah’a kafa tutan Amerika, Rusya ve tüm küresel tağutlar ve onların kirli işbirlikçileri bir gün gelecek, ataları Firavun gibi, Nemrut gibi tarihin karanlık çöplüğüne gömüleceklerdir. Rabbimizin buyurduğu gibi :
Kafirlere de ki: "Siz mutlaka yenilgiye uğrayacaksınız ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!" (Al-i İmran 12)
Bizler Siirt üniversitesinde okuyan Suriyeli ve Türtkiyeli Müslümanlar olarak, Suriye halkıyla omuz omuza olduğumuzu, zalimlere ve zulümlere asla rıza göstermeyeceğimizi beyan etmek için burada toplandık. Allah’tan bizleri suskunlardan değil, sorumlu mümin kullardan saymasını ve tüm İslam alemine Tevhid, adalet ve hürriyet ekseninde onurlu bir kurtuluşu nasib etmesini diliyoruz.
Siirt Üniversitesi Öğrencileri