Alkol tüketimi hızla artarken Türkiye'de konuyla ilgili politika üretilmemesi, sivil toplum örgütlerini tedirgin ediyor.
Alkol kullanım yaşının ilkokula kadar düştüğüne dikkat çeken Yeşilay Başkanı Muharrem Balcı, içkinin televizyonlarda ve gazete sayfalarında özendirilmesini eleştirdi. Dizi ve filmlerde alkolün, hiçbir engellemeye tabi tutulmadan rahatça kullanılmasını 'tam bir aymazlık' olarak nitelendiren Balcı, "Sinema ve dizilerde alkol kullanmak normal bir şeymiş gibi gösteriliyor. Bu durum cinayete götüren yolu meşrulaştırmaktır. Alkolün çarşaf çarşaf reklamı gazetelerde yapılıyor. Sigarada bu kadar yasak varken alkolde neden yok?" diye soruyor.
Zaman'ın haberine göre, Yeşilay Cemiyeti, sağlığa zararlı alışkanlıklarla etkin mücadele için 40'a yakın sivil toplum kuruluşunun desteğiyle Türkiye Alkol Politikaları Formu'nu kurma aşamasında. Şu an halkı bilinçlendirmek için yasal düzenlemelerin yol haritası üzerinde çalışmalar sürüyor. Başkan Muharrem Balcı, bu kapsamda sigara ile ilgili yürütülen mücadelenin alkolde uygulanmamasına bir anlam veremediğini söylüyor. Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) yetkilileri, alkol reklamlarında uyulması gereken hususların olduğunu ve kanunda kesin bir yasak olmadığını belirtiyor. Alkol reklamlarının tamamen yasaklanması için Meclis'ten karar çıkması gerektiğini ifade eden yetkililer, mevcut mevzuatta böyle bir durumun olmadığını ve böyle bir kanunun Parlamento'nun idaresine kaldığını belirtiyor.
Alkol kullanım oranının her geçen gün arttığını rakamlar da doğruluyor. Meclis Araştırma Komisyonu'nun isteği üzerine Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2007 yılında 60 ilde, 26 bin öğrenci üzerinde yaptığı ankete göre sigara kullanım oranı 15,6. Alkol kullanım oranı ise 16,5. Öğrenciler arasında alkol kullanım oranının sigarayı geçmiş olmasını değerlendiren Yeşilay Başkanı Balcı, "Hükümetlerin görevi sadece sigarayla mücadele etmek değildir. Türkiye'de alkol politikalarının bir an önce gözden geçirilmesi lazım. Çocukların ve gençlerin alkolden korunması için mutlaka ciddi önlemler alınmalı." dedi. Balcı, Emniyet'in alkol konusundaki tutumunu da eleştirdi: "Emniyet Genel Müdürlüğü, kazalarla ilgili her türlü istatistiği tutarken, ne hikmetse alkolle ilgili tek bir çalışması yok. Anayasa'nın 58. maddesi devlete alkolizm ile mücadele sorumluluğunu yüklüyorsa devlet de bu tutanakları tutmak zorunda."
Veri de yok, istatistik de
Alkolün zararlarını rakamlarla ifşa edemediklerini belirten Yeşilay Basın Danışmanı Ali Yiğit, "Alkolle ilgili herhangi bir veri ve istatistik yok. Bu durumu başta Adalet Bakanlığı olmak üzere Emniyet, Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü ve Adli Tıp ile görüştük fakat olumlu sonuç alamadık." dedi. 2011'de meydana gelen 109 bin kazada alkol kontrolü yapılmadığına işaret eden Yiğit, bu durumu, "Alkol, kamuoyunun tepkisinden korunuyor. Alkol bu yolla masum bir şeymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor." diye konuştu.
Dünya alkolle yüzleşirken Türkiye, üstünü örtüyor
Rusya'da saat 22.00'den sabah 10.00'a kadar alkol satışı yasak. Amerika'da Central Park'a alkollü olduğu anlaşılan insanlar alınmıyor. 2006'da İngiltere'de hazırlanan bir rapora göre alkolün neden olduğu sağlık, sosyal ve adli suçlara bağlı olarak Avrupa'da 270 milyar Euro zarar söz konusu. Türkiye'de ise bu konuda henüz kapsamlı bir çalışma bulunmuyor. 2004 yılında alkolü tekelden çıkarıp özelleştiren ve serbest piyasa ekonomisine geçen Türkiye, 8 yıl geçmesine rağmen yasal düzenleme yapmadı. O dönemde alkollü içecek sayısı 891 adet iken bugün sayı 7 bin 500'e yükseldi.