Şeyh Ali el Raysuni ile Türkiye ve Fas üzerine hasbihal

Adem Özköse, Fas seyahatinden bilgiler aktarmaya devam ederken Fas'ın önemli simalarından Ali el Raysuni ile gerçekleştirdiği görüşmeyi okurlarına ulaştırıyor.

Şafşavan’da geçirdiğim ilk gecenin ardından güneş kaldığım odanın penceresinden içeri sızmaya çalışırken ben de Barselona Otel’de yeni günü karşılıyordum. İçimde serin bir mutluluk vardı. Bazı şehirler insana sebepsiz yere çok iyi gelir. Şafşavan da bana oldukça iyi gelmişti. Sanki bu şehri uzun yıllardır tanıyormuşum gibi hissediyor ve kendimi şehrin sakinlerinden biri gibi görüyordum. Otelin resepsiyonunda duran gençle ayaküstü sohbet ederken bir ara Şeyh Ali el Raysuni’nin evininin nerede olduğunu sordum. Bir gün önce Şeyh’in oğlu Enes’le telefonla konuşup sabah 10.00’da Şeyh’in evinde buluşmak üzere randevu almıştım. Resepsiyondaki genç önce bana Şeyh’in evini tarif etti. Daha sonra da Şeyh’in Şafşavan’da herkes tarafından ne denli sevilip sayılan biri olduğunu anlatmaya başladı. İslam dünyasına yaptığım seyahatler bana İslam düşünce ekollerine veya İslami gruplara karşı asla toptancı yaklaşmamam gerektiğini öğretmişti. Örneğin selefi gruplar içinde haricilik veya tekfircilikle arasına net bir şekilde mesafe koyan akımlar olduğu gibi tasavvufi gruplar arasında da hurafelerden veya Tevhid’e aykırı anlayışlardan uzak duran ekoller vardı. Tabi ki bunun tam tersi gruplar olduğu gibi.  Bu nedenle fotoğrafın tümünü görmeden parça gerçeklerle oluşturduğumuz ön yargılar aslında hakikatle aramıza güçlü bir set çekmekten başka bir işe yaramıyordu.

YAZININ DEVAMI

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"