Rawan Khaled Hamada’nın electronicintifada’da yayınlanan yazısı Haksöz-Haber tarafından tercüme edilmiştir.
Not: Gazze’de işgalci İsrail’in katliamlarında şehit olanlar uluslararası medya tarafından bir sayı olarak verilirken aslında her şehidin bir hayatı ve bir hikayesi olduğu unutuluyor. Haksöz-Haber olarak şehitlerin hikayelerini vermeye devam ediyoruz.
2023 yılının ekim ayının ortalarında, yaklaşık bir yıl önce, kalbimi parçalayan bir mesaj aldım. En yakın arkadaşım İslam, kocasının ailesi Ebu Ubeyd'in 18 üyesiyle birlikte şehit edilmişti.
Hiçbir ön uyarı yapılmaksızın, bir İsrail hava saldırısı Gazze'nin kuzeyindeki Beer al-Naja'daki evlerini yerle bir etmişti.
İslam 22 yaşındaydı ve hamileydi. Kocasıyla ilk çocuklarının dünyaya gelmesini heyecanla bekliyordu. Bir keresinde bana ‘çocuklarının neye benzeyeceğini’ ve ‘anne olmanın nasıl bir his olacağını hayal etmekten kendini alamadığını’ söylemişti.
İslam'ın kocası İsrail saldırısından sağ kurtulan tek kişiydi. Bir aile kurma hayalleri gerçekleşemeden İsrail tarafından paramparça edildi. Böyle bir kaybın ağırlığı tarif edilemez.
İslam'ın ailesi, annesi ve babası, bütün gece kızlarını aradı, her hastaneyi ziyaret etti ve hayatta olabileceği umuduna sarıldı. İsrail saldırısının ertesi sabahı, İslam'ın yanmış olduğuna inandıkları cesedini, doğmamış çocuğuyla birlikte enkaz altında buldular.
İslam, Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi'nden yeni mezun olmuştu. Öldürülmesi mezuniyetinden sonra o kadar hızlı oldu ki, kariyerini bile sürdüremedi.
İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşından bir hafta önce İslam'ın kız kardeşi bizi ziyaret etti. Bir süre sonra bir sürprizi olduğunu, İslam'ın da geleceğini söyledi. O zaman geldi ve varlığıyla evimi şereflendirdi. Bu onu son görüşüm oldu. Bunun bizim vedamız olacağını bilmiyordum.
Sevgili şefimiz
Islam Khader Ibrahim Hamada evlendiğinde ismi İslam Abu Obaid oldu.
Ama ben ona hep “sevgili şefimiz” derdim.
Sürprizleri ve diğer insanları şaşırtmayı çok severdi. 21. doğum günümde, ona özel bir şey istemediğimi söylememe rağmen bana güzelce süslenmiş ev yapımı bir pasta ve kekler getirmişti.
Sadece yakın arkadaşım değil, aynı zamanda akrabam olduğu için de şanslıydım. Babamın kuzeninin kızıydı.
İslam gibi detaylara önem veren biri tarafından hatırlanmak ve el üstünde tutulmak çok güzel bir duyguydu. Bu anılar şimdi bir kayıp duygusu taşısa da, aynı zamanda derin bir sevgi ve minnet duygusu da getiriyor.
İslam canlı ve coşkulu bir insandı. Börek pişirmek için sabahın üçünde uyanırdı. Ve şafak vakti arkadaşlarıyla sahilde yürürdü.
İster onun evinde ister bizim evimizde toplanalım, benim en sevdiğim beşameli hazırlardı. Kimsenin İslam gibi yapamayacağını söylerdim. Şehadetinden bu yana, bir daha yiyemedim. Onun yemeklerinin lezzetini sonsuza kadar hatırlamak istiyorum.
İslam beni kalbimin derinliklerinden güldüren tek kişiydi. Birlikte olduğumuzda kahkahalar akar giderdi. Uzun zamandır böyle gülmemiştim.
Keder yok, kayıp yok, acı yok
İslam ve annesi Heba arkadaştan da öteydiler; onlar ruh ikiziydiler. İslam şehit edildiğinde, annesinin devam etmek için nasıl bir güç bulacağını kavrayamadım.
9 Ağustos 2024'te, İslam'ın annesi, kız kardeşi, erkek kardeşi ve sevgili amcasının Nuseyrat kampına düzenlenen bir hava saldırısında şehit olduğu haberiyle daha da yıkıldık.
Bu bir trajedi ama aynı zamanda bir teselli… İslam'ı şimdi, kederin, kaybın ya da acının olmadığı mutluluk bahçelerinde ailesiyle neşe içinde yeniden bir araya gelmiş olarak hayal ediyorum.
Onsuz mutlu bir hayat yaşayabilir miyim bilmiyorum. Şehadetinin üzerinden neredeyse bir yıl geçti ama ben hala onun ruhunu hissedebiliyorum, onu görmesem de ve duymasam da.
Hala onunla konuşmak için mesajlar gönderiyorum. Gitmiş olması hala bana gerçek gibi gelmiyor.
*Rawan Khaled Hamada, Gazze İslam Üniversitesi'nde İngilizce öğrencisi.