HAKSÖZ HABER
Selahattin Demirtaş, Türkiye’de en fazla tartışılan siyasetçilerden birisi. Kimileri için müspet kimileri içinse menfi şeyleri çağrıştıran, gündemdeki yerini hiçbir zaman kaybetmeyen bir isim.
Çeşitli suçlamalara maruz kalan Selahattin Demirtaş 4 yıldır tutuklu bulunuyor. Terör örgütü propagandası başta olmak üzere birçok konuda hakkında şüphe uyandıran deliller bulunan Selahattin Demirtaş’ın PKK ideolojisine yakın bir isim olduğu tartışma götürmez.
Bir fikre sahip olmak ve onun için siyaset yapmak anlaşılabilir bir şeydir. Hatta bunun savunulması Türkiye’nin normalleşmesi için oldukça gereklidir. Ancak özellikle 6-8 Ekim Olayları’nda Demirtaş’ın hedef göstermesi ile katledilen Müslümanların hesabının verilmesi gerektiği de tartışılmaz bir konu olarak önümüzde duruyor. Kimse Demirtaş’tan 'özgürlük elçisi' falan çıkartmaya çalışmamalı bu sebeple!
Bunun yanında Demirtaş’ın yargılama sürecinin de eleştiriye açık olduğu belirtilmeli. Hukuki süreci baltalayacak derecede uzayan tutukluluk başta olmak üzere birçok konunun adalete olan güveni sarstığı söylenebilir.
Selahattin Demirtaş üzerinden sol-seküler kesimler ise bir portre oluşturmaya çalışıyorlar. Demirtaş’ın mağdur ve mağrur olduğu bu portrede hikmetinden sual olunmaz bir konuma yerleştirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Az evvel verilen Demirtaş portresinden farklı olarak burada hep etrafa güvercinler fırlatan bir ‘kült’ kişi ile karşı karşıyayız.
Bu sebeple olsa gerek başka birisi söylemiş olsa hiçbir şekilde kıymet gösterilmeyecek olan sözler Demirtaş’ın ağzından çıkınca manşete çekiliyor. Selahattin Demirtaş geçtiğimiz haftalarda çok tartışılan emekli amirallerin birisi hakkında bakın neler söylüyor: "Hükümet bu bildiriden önceden haberdarmış zaten. İsteseler bildirinin yayınlanmasını engelleyebilirlerdi. Fakat yayınlanmasını özellikle istediler çünkü buradan bir güç gösterisi yaparak toplumsal baskıyı arttırmak gibi bir hedefleri vardı."
Hükümetin bildiriden nasıl haberi olduğunu izah etmeye bile gerek görmeyen barış ve dostluk elçisi Selahattin Demirtaş tabiri caizse rol kesmeye devam ediyor! Arkasında güçlü bir basın desteği olan Demirtaş uydurma mı sallama mı olduğu bilinmeyen söylemlerine rağmen rol model olarak sunulabiliyor. Daha 6-8 Ekim’de yaşananlar hakkında bir özür bile dilemedi halbuki!