Selman Rüşdi rejimi!

MUSTAFA ÖZCAN

Suriye ulemasını tanımanızı istiyorum. Suriye ulemasını tanıdığınızda farkı anlayacaksınız. Özellikle de Suriye’nin en büyük alimlerinden olan Üsame Rüfai veya Rüfai kardeşlerden Sariye Rüfai İslam’ın parlak ve nurlu yüzünü temsil ediyorlar. Kerim Racih de onlardan birisi. Geçtiğimiz günlerde Kerim Racih başkanlığında ve Üsame Rüfai’nin yardımcılığında Rabıtatu Ulema-ı Şam faaliyete geçti. Suriye Alimler Birliği’nden sonra Şam Alimler Birliği de doğmuş oldu. Üsame Rüfai’yi eskiden beri duyuyordum lakin Şam olayları ve devrimi vesilesiyle dikkatimi çekti. Ve gerçek anlamda kendisini tanımış oldum. Beşşar Esat’a yönelik olarak nasihat ettiği bir konuşması var. Youtube üzerinden ulaşmak mümkün (http://www.youtube.com/watch?v=qAAXNPDkPO4/ http://www.youtube.com/ watch?v= lY6sM7GGgJA&feature=related). Söz konusu konuşmasının bedelini de ödemiş ve Şebbiha tarafından saldırıya uğramıştır. Lakin çok açık bir biçimde Şam rejimine nasihatte bulunmuş ve 47 yıldır meriyette bulunan olağanüstü halin kaldırılmasını ve halkın istediği özgürlüklerin verilmesini istemiştir. Bu özgürlüklerin ancak sömürgeci ülkeler tarafından esirgendiğini ifade etmiş ve dolaylı bir biçimde Şam rejimini iç sömürge rejimi olarak nitelendirmiştir. Ve bir diğer konuşmasında kendisine gelen sistematik şikayetlere temas etmiş ve karakollar ve cezaevlerinde bulunan tutuklulara Beşşar Esat için ‘Allah’dan başka yaratıcı yok’ gibi dedirtildiğini ve yöneticilerin buna karşı tedbir almalarını istiyor.

¥

Yöneticilerin bırakın tedbir almasını, açıkça Beşşar taraftarları kendileri de Allah önünde Beşşar’a tapındıklarını söylüyorlar (http://www.youtube.com/watch?v=vjJURhfyPnk&feature=related). Bunları hatırlatan Üsame Rüfai rejimin tedbir almasını ve bunları önlemesini istiyor. Lakin ne gezer? Muhalifleri zorla Beşşar’a taptırmaya çalıştıkları gibi kendileri de bunu gönüllü olarak yapıyorlar. Küp, içindekini sızdırır. Çünkü kültürleri maalesef buna müsait. Üsame Rüfai rejimin halkın kutsal değerlerini tezyif etmemesini isterken saltanat vaizi veya uleması (ulema-ı su) kategorisine giren Muhammed Said Ramazan el Buti ise bu sahnelerden dolayı rejimi suçlayacağı yerde sebep olduğunu düşündüğü halkı suçlamaktadır. Saltanat alimi yerine rabbani bir alim olan Üsame Rüfai askerin kışlasına dönmesini ve işkence seanslarının bitmesini istiyor. Bununla da kalmıyor, Suriye alimleri olarak yabancı müdahaleye de karşı olduklarını lakin yabancı müdahaleyi davet eden iç kargaşa ve yönetimin yanlış tasarrufları olacağını ifade ediyor. Zannetmeyin ki bu sözlerini Suriye dışında konuşuyor. Bunları rejimin kulağı ve gözü önünde söylüyor. Üsame Rüfai, Dera olayları sırasında arabuluculuk yapmış lakin ardından rejimin halkı susturmak ve teskin etmek için sadece kendilerini kullandığını ifade etmişti. Çünkü söz verdiği ıslahatı ve reformları yerine getirmemiştir.

¥

Şam Uleması Birliği Başkanı olan Kerim Racih de devrimin ilk günlerinden beri halkın yanında. Silah kuşanan devrimcilerin bağy ve zulmün devam ettiği için silahlarını bırakmadıklarını ifade etmiş ve ardından şu nasihatı yapmıştır: “Sakın ola ki, zanla insanların kanına girmeyin. Ele geçirdiğiniz kimselerin gerçek manada çete ve şebbihadan olup olmadığını tevsik edin, belgeleyin. Araştırma yapmadan ve tahkik etmeden cana kıymayın ve kana girmeyin. Ölçüsüz bir biçimde öldürmeyin. Allah katında masum birisinin kanı ve canı Kabe’nin makamından büyüktür. Ahlak abideleri ve güzel amel numuneleri olun. Sakin ki elinizdeki silaha güvenmeyin ve aldanmayın. Silah sizin lehinizde delil olsun. Allah muttakilerle beraberdir…” Gerçekten de para gibi silah da azdırıcıdır. Sadece tedavi amaçlı olarak kullanılır. Yani düşmanlığı bertaraf etmek için. Hiçbir İslam alimi saldırganlık veya tecavüz manasında silah ve güç kullanımına müsaade etmemiştir. Kerim Racih okumuş olduğu Şam Ulema Birliği’nin kuruluş beyannamesinde hedeflerinin mübarek Şam devrimini desteklemek ve bu meyanda sözel cihadı ikame etmek olduğunu duyurmuştur. Yine beyannamede Suriyelilerin kanun önünde eşit olduklarını ifade etmiş ve sekterizm reddedilmiştir. Lakin Suriye halkının kanını akıtanları yargı önüne çıkarmanın da hedefleri arasında olduğu duyurulmuştur. Ve yine Şam Ulema Birliği’nin hedefleri arasında yer alan hususlardan birisi de sahte ulemanın teşhir edilmesidir. Bu hususta mustakil bir makale yazan Şam ulemasından Gazi Tevbe de Buti’nin rabbani bir alim olmaktan ziyade 40 yıldır kaderini Şam rejimiyle birleştirdiğini ve ümmetten yana tavır almak yerine iktidardan yana tavır aldığını ifade etmiştir. Rabbani alim ile saltanat vaizi arasındaki fark, rabbani alimin halkın yanını tercih etmesidir. Kerim Racih ne batı ne de doğu eksenli olduklarını kaydetmiştir. Şam Ulema Birliği 1847 yılında kurulmuş lakin Esat 1970’li yıllarda bu birliği dağıtmıştı. Bu dağıtılan birlik Suriye devrimiyle birlikte yeniden harekete geçmiş oldu.

Kerim Racih Suriye devrimini mübarek bir devrim olarak tanıtmasına rağmen, İran ekseni Amerikan ve İsrail eksenli bir devrim diyerek karalamaktadır. Buna mukabil Hasan Nasrallah Suriye meselesinden dolayı bozulan imajlarını yeni Selman Rüşdileri (Nokoula Basseley Nokoula) hedef alarak tamir etmeye çalışmaktadır. Yani Selman Rüşdi rejimi destekleyerek Nokoula gibilerle savaşmaktadır. Bu ancak kendini kandırmak olur. Selman Rüşdi rejimini destekleyerek Selman Rüşdilerle mücadele edilmez. Vicdanlar gerçeklerle propagandayı ayırt edebiliyor. Şam ulemasından Ratip Nablusi de Şam rejiminin devrilmesi için icma hasıl olduğunu söylemektedir. Bu icmanın dışında kalan sadece Tahran eksenidir. Bir de arkasına topladığı her ülkenin ulusalcıları.

YENİ AKİT