Sel karşısında iki köprü iki farklı hikâye…

Artvin’deki sel felaketi tabiat ile insan arasındaki ilişkinin nasıl yerle bir olduğunu bir kere daha gözler önüne serdi!

HAKSÖZ HABER

Karadeniz’deki yoğun yağışlar özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde sel felaketinin yaşanmasına sebep oldu. Aslında bu hikaye her sene yaşanıyor ancak gerekli dersler çıkartılmıyor!

Özellikle çarpık kentleşme ve doğa tahribatı yağmurun toprak ile olan ilişkisini kesti. Yağmur artık beton üzerinden akıp birikecek bir yer arıyor. Şehir veya ilçe merkezleri ise bu iş için en uygun yerler. Bu sebeple sel, gündelik hayatın devam ettiği yerlerde insanların ekonomik ve yaşamsal faaliyetlerini yok ediyor.

Sel eğer ki heyelanı da beraberinde getirirse mal kaybına eklenen can kaybı ise unutulmaz acılara sebep oluyor. Her sene tekrarlanan bu hikâye modern dünyanın insanlığı sunduğunu iddia ettiği “imkanların” bir sonucu aslında.

Daha uzun bir yaşam için dünyanın insana köle kılınması kaynakların tahribatıyla mümkün oldu. Tabiat hunharca insanın “kullanımına” açıldı. Geçmişteki denge yok edildi. Denge olmayınca insan daha fazla dengesizleşerek eski zamanlarda sahip olduğu bakış açısını da tamamen yitirdi. Tabiat ile dostane bir ilişki değil düşmanca bir karşıtlık kuruldu. Bu sebeple selin de heyelanın da depremin de yıkıcı etkisi geçmiştekini kat be kat fazlası oluyor.

Artvin Arhavi’deki sel ile alakalı sosyal medyaya düşen bir görüntü hemen gündem oldu. Birisi modern diğerleri 18. yüzyılda yapılmış olan üç köprü sel karşısında geçmişte sahip olduğumuz bilgi ve hikmetten ne kadar uzaklaştığımızı kanıtlıyor.

Kamilat ve Soğucak nehirlerinin üstüne 18. yüzyılda Osmanlı idaresi tarafından inşa edilen ve halk tarafından Çifte veya Çift Köprü olarak anılan tarihi yapılar selden hiçbir zarar görmüyor. Aynı zamanda bulundukları coğrafyanın şartları düşünülerek inşa edildikleri için sel sularının birikmesini engelleyerek suyun akışını kolaylaştırıyorlar. Bu sayede sel insan yaşamına doğrudan kast edemiyor.

Ancak birbirine bitişik olarak 300 sene önce inşa edilen Çiftköprü’nün hemen yanına inşa edilen modern köprü önce suyun akışını keserek birikmesine sebep oluyor ardından ise suların altında kalarak kullanılmaz hale geliyor!

Netice olarak Rum Suresi’ndeki “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüş yapsınlar diye- işlediklerinin bir kısmını onlara ­tattırıyor.” ilahi emrinin işaret ettiği husus gerçekleşiyor. Yeryüzünün imkanları hor kullanılarak ekin ve nesil ifsad ediliyor...

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!