Dr. Yunus Çolakoğlu / Haksöz Haber
Her medeniyet kendi bakış açısı, varlık tasavvuru ve tahayyülü üzerinden kendini tanımlıyor. Bilim sanat, edebiyat, müzik, mimari ve teknoloji dahi bir felsefe üzerinden kendini ifade ediyor ve bu tanımlama üzerinden eserler üretiyor. Bilimi salt seküler bir alan olarak tanımlamak insana, varlığa ve eşyaya dair sığ ve yüzeysel materyalist bakış açısının karakteristik özelliği maalesef. Son üç asra ait bir yaklaşım hakim bilimsel paradigmaya dönüşmüş. Bu materyalist bakış açısında madde mananın, şekil muhtevanın, sonuç gaye ve niyetin üstündedir. Faydasız ilim elbet de bizde de kerih görülür. Ancak ilim bir tahakküm ve cebr alanı da değildir.