Sehven Davası Beraatle Bitti

Ergenekon davasında hapis cezası alan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin emniyette cep telefonuna sehven bir başka kişinin telefonundaki numaraların yüklenmesi davası sonuçlandı.

Ergenekon davasında 16 yıl hapis cezasına çarptırılan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin soruşturma sırasında emniyette cep telefonuna sehven (hata ile) bir başka kişinin telefonundaki numaraların yüklenmesi davası sonuçlandı. Suçsuz bulunan sanık polis memuru beraat etti. Poliste sehven bazı numaraların eklendiğinin ortaya çıkmasından hareketle Ergenekon çevrelerinde davanın çöktüğü iddia edilmişti. Polis olayın sehven gerçekleştiğini savunsa da bu çevreler buna hiç ihtimal vermedi. Hatta Odatv'nin bile sehveni kabul ettiği görmezden gelindi. Bir bardak suda fırtına koparılmaya çalışıldı. Ve ilerleyen günlerde o telefon numaralarının teğmenin suçlanmasında kullanılmadığı ortaya çıktı. Ayrıca Teğmen Çelebi, diğer delillerle de tespit edilmiş olan Hizbuttahrir örgütüne sızdığı suçlamasını Ergenekon duruşmasında itiraf etti. Bu kadar açık delillerin ortaya çıkması ve hakkındaki suçlamaların mahkemece de sabit görülmesi üzerine Çelebi, 5 Ağustos 2013 tarihinde sonuçlanan Ergenekon davasında 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

28.11.2013 11:36 Ergenekon davasında 16,5 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra yeniden tutuklanan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin soruşturma kapsamında gözaltındayken cep telefonuna sehven yükleme yaptığı gerekçesiyle yargılanan polis memuru H.Ö., 'Görevi kötüye kullanma' suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat etti. Çelebi'nin avukatları karara tepki gösterip itiraz edeceklerini söyledi.

İstanbul 18’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Çelebi’nin telefonuna ‘sehven’ yükleme yaptığı iddiasıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanan polis memuru H.Ö. katılmadı. H.Ö.’den şikayetçi olan Teğmen Mehmet Ali Çelebi Ergenekon davası nedeniyle tutuklu bulunduğu Hasdal Askeri Cezaevi’nden Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. 

Eşi ve ailesi yalnız bırakmadı

Duruşmaya Çelebi’nin Hasdal Cezaevi’nde evlendiği eşi Kezban Çelebi ile babası Muharrem Çelebi, ağabeyi Volkan Çelebi, CHP milletvekilleri Bülent Tezcan, Tufan Köse ve Emre Köprülü ile CHP İstanbul il yönetim kurulu üyeleri izleyici olarak katıldı. 

Çelebi: Sanık cezalandırılsın

Müşteki olarak hakim karşısına çıkan Mehmet Ali Çelebi, “Bugün Ergenekon ve Balyoz davalarında Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik yürütülen dijital komploların açığa çıkacağı bir duruşmadayız. Suç sabittir. Sanığın cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.

Çelebi'nin avukatı: Karar vererek çetenin üstünü kara toprakla örteceksiniz

Çelebi’nin avukatı Serkan Günel ise şunları söyledi: “Ergenekon, Balyoz gibi dijital komplo davalarının bir Susurluk kazası olarak nitelendirdiğimiz kamuoyunda ‘sehven yükleme’ davası olarak bilinen davanın maalesef son duruşmasındayız. Maalesef diyorum çünkü emniyet içerisinde komplo oluşturan çetenin bir ucu yakalanabilecekken, siz sayın yargıcımız 3’üncü duruşmada karar çıkartarak bu çetenin üstünü kara toprakla örteceksiniz. Sanığın yargılanmasından çok maddi gerçeğin ortaya çıkarmayı amaçlarken, siz yargılamanın genişletilmesi yönündeki taleplerimizi reddettiniz. Bu olay, masum bir teğmenin telefonuna emniyetteyken yani güvende olması gereken yerde, bir kişinin tek başına 139 numarayı yükleyebileceği bir şey değil”

Çelebi'nin avukatı: Maddi gerçeğin ortaya çıkartılmayacağı kanaatindeyiz

Çelebi’nin diğer avukatı Celal Ülgen de “Ortada polis içerisine sızmış bir çete var. Bu çeteye ‘aşağılık çete’ ismini koydum. Bu çete suçsuz insanların telefonlarına bilgisayarlarına deliller yükledi. Elinizdeki dava bir suç nasıl saklanır onun örneğidir. Bu olayları yapanlar gerçekten kamuoyu önünde mahkum olmuştur. Yargılama sonunda maddi gerçeğin ortaya çıkartılmayacağı kanaatindeyiz” diye konuştu. 

-Sanık avukatı: Telefonun kimde olduğunu bilmiyoruz-

Sehven yükleme yaparak görevini kötüye kullandığı iddia edilen polis memuru H.Ö.’nin avukatı Ali Çelik ise “Müvekkilimin iddia edildiği gibi ekleme ya da çıkarma yapamaz. Program buna müsaade etmez. Sadece önüne gelen cep telefonunu bilgisayara takıyor ve çıkış alıyor. Telefonun 1 dakika 23 saniye açık kaldığı ve yüklemenin de bu sırada yapıldığı iddia ediliyor. Oysa müvekkilim telefonun açık olduğu belirtilen bu süreden 4 saat sonra printerdan çıkış almıştır. Telefonun açık olduğu iddia edilen o zaman süresi içerisinde kimde olduğunu biz bilmiyoruz. Beraatini talep ediyorum” dedi.

MAHKEME: SUÇUN UNSURLARI OLUŞMADI

Sanık ve müştekinin sözlerinin ardından hakim kararını açıkladı. Hakim, sanığın üzerine atılı 'görevi kötüye kullanma' suçunun unsurlarının oluşmadığını belirterek beraat kararı verdi. 

-CHP: Meçhul olmayan bir sonuçla karşılaştık-

Duruşmadan sonra Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Bizce bilinen ve meçhul olamayan bir sonuçla karşılaştık. Sanığın beraati ile sonuçlandı. Yani dijital verilerin yüklenmesi sahte delil üretme ile ilgili bir dava beraatle sonuçlandı. Mahkemenin beraat kararı vermiş olması bu suçun işlenmediği anlamına gelmiyor. Beraat kararı ortada bir çetenin olmadığı anlamına gelmiyor. Bugün bu davada bir çetenin üzeri nasıl örtülürün örneğini izledik. Soruşturma dosyası iddianame düzenlenirken daha mahkemenin önüne gönderilirken sanıklar nasıl beraat ettirilebilir gerçek sanıklar nasıl gizlenebilirin üzerine kurgulanmıştır” dedi.

-Çelebi'nin babası: Peşini bırakmayacağız-

Çelebi’nin babası Muharrem Çelebi de, “Bu davanın adı sehven değil kasten davasıdır. Bu dava sürecinde bildiğiniz gibi 6 savcı değişikliği yapıldı. Bu dosya neden 6 savcı değiştirdi sormak gerek. Savcılar değişe değişe bu duruma gelindi. Teğmenin telefonun yükleme yapanların aklanması çeyete ulaşılmaması için yapılıyor. Bir çete bir örgüt ver örgütü ayağı bir türlü yakalanamıyor. Yakalama aşamasında beraat kararı verildi. Teğmenin telefonunda 18 Eylül 2008’e dönüş yapılırsa 19 Eylül sabahı bazı gazeteler ‘teğmen Hizbullahçı’ diye manşet yaptılar. Acaba niye yaptılar tutuklanmasını sağlamak için yaptılar. Savcının hazırladığı iddianameye göre verilen karar normal. Peşini bırakmayacağız. ” diye konuştu.

-Çelebi: Beklenen sonuç-

Çelebi’nin Hasdal Cezaevi’nde evlendiği eşi Kezban Çelebi ise kararın ardından yargıcın izni ile 5 dakika görüştüğü eşinin kararı normal karşıladığını belirterek, “Beklenen bir şeydi. Yargılanan kişi aslında o kişiler arasında en masum olanıydı” dedi.

2 YIL HAPSİ İSTENMİŞTİ

Mehmet Ali Çelebi'nin gözaltına alındığı zaman telefonuna 'sehven' yükleme yapıldığı iddiaları üzerine avukatı 26 Ocak 2011'de Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu. İki seneden fazla süren soruşturma sonunda Savcı Seyfettin Atıcı tarafından hazırlanan iddianamede, başka suçtan gözaltına alınan Mahmut Oğuz Kazancı'ya ait sim kartındaki 139 adet telefon numarasının Çelebi'nin telefon hafızasındaki sehven kopyalama ve fiziki ortamdaki dökmelerinin içerisine 20.09.2008 tarihinde eklendiği belirtildi. İddianamede bu eklemeyle Mehmet Ali Çelebi'nin mağduriyetine sebebiyet verdiği kaydedildi. İddianamede şüpheli polis memuru H. Ö.'nin görevi ihmal suçunu işlediği kaydediliyor ve 2 yıla kadar hapis istemiyle cezalandırılması isteniyordu.

------------------------------------------------------------------------------

-Teğmenin itiraflarını gözlerden saklayanlar hata olasılığını da görmezden geliyor-

Poliste sehven bazı numaraların eklendiğinin ortaya çıkmasından hareketle Ergenekon çevrelerinde davanın çöktüğü iddia edilmişti. Polis olayın sehven gerçekleştiğini savunsa da bu çevreler buna hiç ihtimal vermedi. Hatta Odatv'nin bile sehveni kabul ettiği görmezden gelindi. Ve ilerleyen günlerde o telefon numaralarının teğmenin suçlanmasında kullanılmadığı ortaya çıktı. Ayrıca Teğmen Çelebi, diğer delillerle de tespit edilmiş olan Hizbuttahrir örgütüne sızdığı suçlamasını Ergenekon duruşmasında itiraf etti. Bu kadar açık delillerin ortaya çıkması ve hakkındaki suçlamaların mahkemece de sabit görülmesi üzerine Çelebi, 5 Ağustos 2013 tarihinde sonuçlanan Ergenekon davasında 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

OLAYIN GEÇMİŞİ

18 Eylül 2008 tarihinde Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınan Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin el konulan cep telefonu mahkeme kararı ile bir gün sonra imajı alınmak üzere birkaç dakikalığına açıldı. Bu işlem Mehmet Ali Çelebi ile birlikte gözaltına alınan Mahmut Oğuz Kazancı ve diğer şüphelilerin cep telefonlarına da uygulandı. Telefonlardaki kayıtlar Telefon Ve Sim Kart Çözüm Tutanağı’na imza karşılığı geçirildi. 2. Ergenekon Davası başladığında 13. Ağır Ceza’nın 2 Aralık 2010 tarihli talimatıyla sanıklar Mehmet AliÇelebi ve Mahmut Oğuz Kazancı’nın telefonlarındaki numaraların birbirleriyle karşılaştırılarak, aralarındaki ortak irtibatın kim olduğunun araştırılmasını istedi. İnceleme yapılırken, Mehmet Ali Çelebi adına hazırlanması gereken tutanağın altında Kazancı’nın imzasının bulunduğu belirlendi. Bu ‘sehven’ yapılmış olan yanlışlık İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden mahkemeye bildirilen cevap yazısında belirtildi. Telefon HTS kayıtlarına göre, Teğmen Mehmet Ali Çelebi yakalanmadan önce Hizbuttahrir üyesi Kurtça Bektaş ile 25, Süleyman Solmaz ile de 90 kez görüşmüş. Öte yandan İstanbul Emniyeti, 2. Ergenekon iddianamesinde Ergenekon yöneticilerinin talimatıyla Hizbuttahrir terör örgütüne sızma girişiminde bulunmakla suçlanan Çelebi’nin, tutuklanmasına rehber bilgisinin değil, elde edilen delillerin neden olduğunu açıkladı.

Poliste sehven bazı numaraların eklendiğinin ortaya çıkmasından hareketle Ergenekon davasının çöktüğü iddia edildi. Oysa bu kadar yoğun dava ve soruşturmaların içinde olan polisin hata yapabilmesi de mümkün. Ama bu olasılığa hiç değinmediler. Ayrıca o telefon numaralarının teğmenin suçlanmasında kullanılmadığı da ortaya çıktı. Ve bir gerçek daha ortaya çıktı. Teğmen, diğer delillerle de tespit edilmiş olan Hizbuttahrir örgütüne sızdığı suçlamasını zaten kabul etmişti. Ergenekon duruşmasında bunu itiraf etti. Yalnız bunun için bir gerekçe gösterdi: "Evet örgüte sızdım ama örgüt hakkında bilgi toplamak için. Konu ile ilgili komutanlarımı bilgilendirecektim. Olgunlaşmasını bekledim. Arkasında kimler vardır tespit etmek istedim." Yeni rejimin selameti için yaptığını savundu. Bu kadar açık delillerin ortaya çıkması ve hakkındaki suçlamaların mahkemece de sabit görülmesi üzerine Çelebi, 5 Ağustos 2013 tarihinde sonuçlanan davada 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

-Odatv bile sehveni kabul etti-

Konuyu haberleştiren Odatv'nin de sehven yükleme yapıldığını gördüğü, ancak "Yanlış Yorumluyorsunuz" uyarılarına rağmen "Olsun abi Tartışılsın tamam" diyerek bile bile yalan haberler yaptığı da ortaya çıkmıştı. Odatv soruşturması kapsamında dinlemeye takılan bir telefon görüşmesinde, Odatv haber müdürü Barış Terkoğlu'na kimliği belirlenemeyen bir kişi “Oğlum Yalan Söylüyorsunuz Yazıyorsunuz heryere rezil olacaksınız bak sonra” “ Yanlış Yorumlamışsınız ben dün Hüseyin'e de söyledim abi tamam ya söyledik bir kere dedi” “Emniyet in orada kabul ettiği şey Mehmet Ali'nin telefon rehberi diye yolladığımız rehberin devamına Mahmut ne diğer ismi öbür ismi” “Onun telefon rehberini ekleyip yollamışız diyor” “Daha burada telefonu da açtık onun içine yükledik diye bir ikrar yok…” “…bu salaklar bunlar yanlış anlamışlar diye haber yaparlar” dediği, Terkoğlu'nun da gülerek "Olsun abi Tartışılsın tamam" cevabını verdiği tespit edildi. Polis sorgusunda zanlılara "Bu durum yaptığınız haberlerin doğruluğuyla ilgilenilmediğinin, soruşturmayı yürüten görevlilerin yıpratılmasına ve soruşturmanın yönlendirilmesine yönelik yayın yapıldığının bir göstergesi olduğu anlaşılmaktadır. Sitenizde bu tarz haberler yapılmasının nedeni nedir?" sorusu yöneltildi. Halen görülmekte olan Odatv davasının kapsamında bu iddia da yer alıyor.

 (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

Haber Haberleri

Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı
"Gazze Mahkemesi" Projesi Koordinatörü Köroğlu, küresel vicdanın sesi olacaklarını söyledi
Panathinaikos taraftarları "Soykırımı durdur, Filistin'e özgürlük” pankartı açtı