“Siyonist oluşuma karşı savaşan her mücahit kardeşimiz için Şehadet mutlu bir sondur”
Şehid İsmail Heniyye
Merhum Sezai Karakoç, “Dirilişin Çevresinde” adlı kitabında mü’minin dünya ötesi giydiği kutlu giysi olan şehadet öncesinde taşıdığı alametleri gayet güzel bir şekilde dile getirmiştir: “Şehit, daha şehit olmadan, alelade kişiyi aşan şehitlik duygu ve düşünce katına ulaşmıştır. Farklı düşünür, farklı duyar, farklı yaşar”1 ifadeleri şehidin, şehit olmadan önceki anları hakkında manevi olarak daha fazla önümüzü aydınlatıyor. İran Cumhurbaşkanının göreve başlama töreninde İsmail Heniyye ile karşılaşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Heniyye’nin şehadet haberini aldıktan sonra: “İnsan olarak çok beğendiğim ve takdir ettiğim bir kardeşimizdi. Dün de aslında Allah'ın hikmeti, içimde bir düşünce oluşmuştu, "şehitlik nasıl yakışırdı" dediğim bir insandı. Kendisini bir davaya adamış ve şehadetin en büyük mertebe olduğunu bilen bir insanın hedefine ulaşmış olduğunu görmek mutluluk veriyor açıkçası”2 sözleri, fedakârlık ve feragat ufku olan cihad ile bir ömür geçiren dava adamlarının şehadet öncesi durumu, yukardaki cümlenin manevi aydınlığında daha da anlaşılıyor.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Siyonist İsrail'in Gazze kentinin batısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı’nda 10 Nisan 2024 tarihinde hareket halindeki aracı hedef alması sonucu üç evladı ve dört torunu şehid edildiği zaman büyük bir teslimiyetiyle ağzından şu cümleler dökülüyordu: “Hepimiz Allah’tanız. ve O’na döneceğiz. Allah’a Hamd olsun. Çocuklarımın şehadetinden dolayı Allah'a şükrediyorum. Çocuklarım Gazze'de kaldılar ve Gazze'yi terk etmediler. Tüm halkımız evlatlarının kanlarıyla büyük bir bedel ödüyor.... Oğullarımın kanı Gazze'deki şehit halkımızın kanından daha kıymetli değildir. Çocuklarım, Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu uğruna canlarını feda ettiler.” Çocukları ve torunlarının taziyesi için gelenlere de: “tebriklerinizi kabul ediyorum. Zira şehitler için başsağlığı dilenmez ancak ölümsüzlüğe yöneldikleri için tebrik sunulur”3 ifadelerini kullanmıştı.
Bu sefer tarih 31 Temmuz 2024,dahaaradan dört ay geçmeden Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye İran'ın başkenti Tahran'da Siyonist İsrail ve şeytan ABD işbirliği ile alçakça bir suikastla şehit edilmesi üzerine en büyük oğlu Abdusselam Heniyye,“Onun [babamın] kanı ne halkımızın kanından ne de bir annenin şehit oğlu için döktüğü gözyaşından daha kıymetlidir. Babam çocukluğundan beri direnişin, devrimin, mücadelenin yolunu tuttuğu için gece gündüz şehitlik peşindeydi. Onun vasiyeti, halkımız için zafer kazanmaktı. Onunla gurur duyuyoruz ve başımız dik. Halkımıza, Filistin halkına, Gazze'deki halkımıza, Allah'ın izniyle zaferin yakın olduğunu söylüyorum. Allah'ın izniyle acılar sona erecek. Umuyoruz ki bu üzerimizdeki kasvetli hava dağılacaktır. Bizim mesajımız apaçıktır, izzet ve şerefin mesajıdır. İsrail'in bu bölgedeki işgali ve mevcudiyeti son bulacak ve bunu kutlayacağız. Yıkımlar, işgaller, soykırımlar olsa da bu mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. İşgalcilere seslenerek “Ne kadar öldürürseniz öldürün, Filistin halkının yürüyüşünü ve devrimini durduramayacaksınız' diyoruz. Liderlere yönelik her suikast, halkımız ve İslam âlemi için yeni bir devrimi canlandıracaktır"4 şeklinde açıklamalarda bulundu.
On ayı geride bırakan Gazze Direniş Destanı’yla yüz binin üzerindeki Gazzeli şehit olmak üzere, güzel insan İsmail Heniyye, çocukları ve torunları da bir Müslüman vakarıyla şehit olmuşlardır. Şehitler kervanının bize bıraktığı miras, zaferdir. Verilen her şehit bu zaferi daha da yakınlaştıracaktır. Her bir şehidin yere düşmesiyle Siyonist İsrail ve terörist ABD kahrolacaktır. İsmail Heniyye’den kurtulduklarını sananlar en kısa zamanda binlerce İsmail ile karşılaşacaklardır. Sezai Karakoç’un ifadesiyle: “Şehitler diridirler. Şehit toprağa düşmüş öyle bir tohumdur ki, verdiği başakta bin mü’min kalbi çarpar. Ve o başak, saf inançtır. O başağın samanı ve dikeni yoktur. Bir şehit kanı kara toprağa düşmesin, en kısa zamanda, o kandan bin Müslüman dirilmedikçe o toprak rahat etmeyecektir.”5
Selahaddin E. Çakırgil’in “Şehîdin Dünya Hayatında Yapamadığını, Onun Kanı Çok Daha Güçlü Şekilde Yapar”6 yazısının başında dile getirdiği gibi: “Filistin'de, Hamas'ın (İslâmî Mukavemet Hareketi'nin) en önde gelen isimlerinden İsmail Heniyye'nin şehadetinin, Müslüman toplumlarının uyuşan bedenlerine yeni bir nefha, yeni bir soluk vermesindeki bereketi üzerinde düşünmek gerek...
Sonuç olarak, başta Siyonist Şer İsrail ve ABD olmak üzere tüm emperyalistlere karşı davası uğruna can vererek şehitliğin sembolü olan Hz. Hüseyin’i örnek alacak bir neslin sükûn etmesi, kurtuluşun ve zaferin tek şartıdır.
1- Sezai Karakoç, Dirilişin Çevresinde, s. 22.
2-https://www.haber7.com/erişim, 31.07.2024
3-https://www.haksozhaber.net/Hamza Türkmen, erişim, 04.08.2024
4- https://www.indyturk.com/erişim, 31.07.2024
5- Sezai Karakoç, age., s.126.
6- https://www.haksozhaber.net/erişim, 04.08.2024