Alaaddin Yurderi / Haksöz Haber
“Siyonist oluşuma karşı savaşan her mücahit kardeşimiz için Şehadet mutlu bir sondur”
Şehid İsmail Heniyye
Merhum Sezai Karakoç, “Dirilişin Çevresinde” adlı kitabında mü’minin dünya ötesi giydiği kutlu giysi olan şehadet öncesinde taşıdığı alametleri gayet güzel bir şekilde dile getirmiştir: “Şehit, daha şehit olmadan, alelade kişiyi aşan şehitlik duygu ve düşünce katına ulaşmıştır. Farklı düşünür, farklı duyar, farklı yaşar”1 ifadeleri şehidin, şehit olmadan önceki anları hakkında manevi olarak daha fazla önümüzü aydınlatıyor. İran Cumhurbaşkanının göreve başlama töreninde İsmail Heniyye ile karşılaşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Heniyye’nin şehadet haberini aldıktan sonra: “İnsan olarak çok beğendiğim ve takdir ettiğim bir kardeşimizdi. Dün de aslında Allah'ın hikmeti, içimde bir düşünce oluşmuştu, "şehitlik nasıl yakışırdı" dediğim bir insandı. Kendisini bir davaya adamış ve şehadetin en büyük mertebe olduğunu bilen bir insanın hedefine ulaşmış olduğunu görmek mutluluk veriyor açıkçası”2 sözleri, fedakârlık ve feragat ufku olan cihad ile bir ömür geçiren dava adamlarının şehadet öncesi durumu, yukardaki cümlenin manevi aydınlığında daha da anlaşılıyor.