HAKSÖZ HABER
Irkçı söylemlerinin biçimini yenileyen İlay Aksoy, geçtiğimiz günlerde Hatay’da esnafın sorunlarını dinlerken çekilmiş bir videoyu sosyal medya hesabında paylaştı.
Videoda Hataylı esnafın iddia ettiğine göre “Suriyeli esnaf gündüz dükkânını Türkiye’de açıyor, akşam ise Suriye’ye dönüyor”muş!
Haber değeri olabilecek bir konuda haberin kaynağı büyük önem arz eder. İlay Aksoy, bahsi geçen video içeriğine kendi duygu ve düşüncelerini bir kanaat olarak sunmuş ve ırkçı nefret diline başvurarak içerikte bahsi geçen konunun güvenilirliğini minimuma indirmişti.
Hataylı esnaf: “Bayramlarda gümrük ana baba günü. Eğer sen gidip geliyorsan demek ki senin ülkende sorun yok. Mesela çarşıda Suriyeli esnaflar var. Burada sabah dükkânını açıp akşam da ülkesine gidiyor. Eskiden gümrük açıkken biz de gidip geliyorduk. Ama şimdi biz de gidemiyoruz.” demişti.
İlay Aksoy’da kurmaca olduğu düşünülen videoda, “Ne biçim savaş bu?” diye Suriye’deki dramı alaya alırken, “Savaş bize karşı galiba” demişti.
Aynı İlay Aksoy, son bir kaç gündür Şanlıurfa’da bir uzman gibi gezerek Urfa’nın sözde toplumsal ve ekonomik sorunlarını aktarmaya girişti.
Kasıtlı bir şekilde halkları Suriyelilere dönük nefrete angaje etmeye çalışan İlay Aksoy,
“Şanlıurfa’dan öne çıkan sorunlar; Ahlaki yönden ciddi rahatsızlık hakim, Çok eş değiştirme ve toplu eğlenme olaylı yaşanıyormuş(!), Kadınlarımız 20:00’den sonra sokaklarda rahat değiller, Geceleri tüm parklarda, sokaklarda Suriyeli. Türkler parkları kullanamıyor” ifadeleri ile çeşitli video ve paylaşımlarda bulundu.
Bu tarz sorunların daha önce hiç olmadığını ve ilk kez Suriyelilerin gelmesi ile başladığını iddia etmek hiç bir şekilde makul bulunamaz. Türkiye'nin diğer birçok şehrinde -Suriyelilerden önce ve sonra- bu tarz eylemler ve sorunlar yaşanmıyor muydu?
Gerçeklere gözlerini kapatan İlay Aksoy gibi ırkçıların tüm sorun ve sorumluluğu Suriyelilere yıkmasına karşı yapıcı politikalar üretilmesi gerekmiyor mu? Sorumlu ve ilgilerin bu tarz provokatif eylemliklere karşı harekete geçmesi gerekmez mi?
Türkiye’nin; Hatay, Kilis, Mardin ve Gaziantep gibi şehirlerinin Suriye’nin; Şam, Halep, Haseke ve Rakka gibi şehirleri ile olan ilişkilerinin geçmişe dayandığını ve bölgede yaşayan Arap ve Kürt topluluklarının derin bağlarla Suriye ve Irak’taki yakınları ile ilişki içerisinde olduğunu bilmek istemeyen İlay Aksoy, bölgede bir uzman edasıyla Suriyelilerin nüfuslarının arttığından ve bunun sorunlar oluşturduğunu iddia etmekten geri durmadığı fark ediliyor.
‘Halkı alenen kin ve tahrike sürüklemek’ değilse nedir İlay Aksoy’un söyledikleri? Toplumsal sorunları çözme iddiasına sahip bile olmayan bir şahsın bölgede Suriyelilere dönük nefret eylemleri çıktığında yapabileceği bir şey olabilir mi? Tıpkı diğer ırkçılar gibi “Biz provoke etmeyiz” diyerek bir köşede yaşanacak acı olayları izleyeceği gerçeğini kim inkar edebilir!
İYİ Partili Irkçı İlay Aksoy'un sosyal medya üzerinden başlattığı algı operasyonuna dair kimi paylaşımlar,