Şeffaflık sonucu: Negatif

Sağlık Bakanlığından gelen açıklamalarla salgında hiçbir şey yapmayıp yalnızca korku iklimi oluşturmaya çalışan TTB’nin ekmeğine yağ sürülmedi mi?

Güney Uzun / Haksöz Haber

Korona günleri olarak adlandırılan bu zaman diliminde iki kelimenin anlamı ters düz oldu gibi: Negatif ve pozitif. Test sonucu pozitif olunca üzülüyoruz, negatif olunca seviniyoruz. Türkiye’de şeffaflık var mı diye test yapılırsa sonucun negatif çıkma olasılığı oldukça yüksek. Bu duruma ise ne yazık ki sevinemiyoruz.  Türkiye’de şeffaflık ve hesap verebilirlik her geçen gün yara alıyor. Devlet ya da özel kurum fark etmiyor. Tabi en çok şeffaflık beklentisi içine girdiğimiz iktidar ve onun kurumları. Konuyu üç örnekle kısaca özletmek istiyorum.

Vaka Sayısı

Birincisi “vaka-hasta” polemiği salgınla mücadelede şüpheler uyandırdı. Sağlık Bakanlığının; her gün açıkladığı tabloda vaka sayıları yerine hasta sayılarını vermesi ve bu sayının düşük olması, uzun bir süredir sahada çalışanlar ve çevrelerinde koronaya yakalanmış bireyler olanlar açısından inandırıcılıktan uzaktı. Sonuçta vaka sayılarının yüksek olmasını perdelemek için böyle bir yola başvurulduğu ortaya çıktı. Bakan, “Pozitif çıkan herkes hasta değil, biz tabloda hasta sayısını gösteriyoruz.” dedi. Bu açıklamadan bir gün sonra İngiltere Türkiye’yi güvenli seyahat edilecek ülkeler listesinden çıkardı. Nedeni ise İngiltere Ulaştırma Bakanı tarafından twitter hesabından şöyle duyuruldu: “Covid-19 vakalarını, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) gibi uluslararası örgütlerin tanımından farklı şekilde tanımlıyor.” Sonuçta Bakanlık uzun süredir sürdürdüğü salgınla olan mücadelesine gölge düşürdü. Vaka sayılarını gizlemek nasıl bir akla hizmet olabilirdi? Şimdi TTB haklı çıkmadı mı? Salgında hiçbir şey yapmayıp yalnızca korku iklimi oluşturmaya çalışan TTB’nin ekmeğine yağ sürülmedi mi?

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!