Sednaya’da cesedi bulunan Mazen Hamada başta olmak üzere orada işkence gören, hayatta olan yada hayatını kaybeden kişiler, tecavüz mağduru Suriyeli kadınlar, Sednaya’dan çıkan Türkiye vatandaşları dahil olmak üzere mağdurlar adına şikayet gerçekleştiren Gülden Sönmez dosyaya özellikle son günlerde Sednaya’da tespit edilen görüntüleri, fotoğraf, video ve belgeleri delil olarak gösterdi. Ayrıca Sednaya başta olmak üzere cezaevlerinden çıkan kişilerin beyanları ise en önemli delilleri oluşturuyor. Dilekçede zorla kaybettilen, katliamlarda katledilen kişiler, kimyasal silah kullanımı dahil olmak üzere diğer insanlığa karşı suçlar da yer alıyor.
Suç duyurusu dilekçesinde başta Beşşar Esed olmak üzere, askeri ve siyasi sorumlular liste halinde suçlu olarak sunuldu. Suçlanan şahıslar arasında kadınlara sistematik tecavüzlerde sorumlu olarak bilinen komutanlar, Sednaya Cezaevi Müdürü ile askeri istihbarat sorgu merkezi sorumluları, diğer cezaevleri müdürleri ve görevliler yer alıyor.
Esed rejiminin zindanlarında tutsak bulunan kadınların özgürleştirilmesi için Türkiye'den ve dünyanın bir çok ülkesinden yola çıkan kadınlar Hatay'da Esed zindanlarınki kadınlar için özgürlük diye haykırmıştı. Lakin dünya sessiz kalmıştı... Şimdi Sednaya'da ortaya çıkanlar için… pic.twitter.com/7c2Qg3fOvD
— HAKSÖZ HABER (@HaksozHaber) December 12, 2024
8 Mart 2018'de Esed zindanlarındaki kadınlar için gerçekleştirilen vicdan konvoyu
Gülden Sönmez vermiş olduğu dilekçede bu şahıslar hakkında INTERPOL ile yakalama kararı çıkarılmasını, görüldükleri ülkede yakalanarak Türkiye’ye teslim edilmelerini istedi. Türkiye’deki soruşturma sürecinde Suriye’nin yeni yönetimi ile adli yardımlaşma sağlanarak alanında uzman kişilerle başta Sednaya olmak üzere özel kriminal inceleme ve tespit yapılmasını talep etti.
Öte yandan, Av.Gülden Sönmez 7.3.2019 tarihinde uluslararası bir hukukçu ekip ile birlikte yaklaşık iki buçuk yıllık çalışma ile 1183 (533 Kadın, 650 Erkek) mağdur adına Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne de başvurmuştu. Halen açık olan bu soruşturma dosyasının mağdurları arasında yaralanmış çocuklar, tecavüze uğramış ve işkence görmüş kadınlar, sakatlanmış ve organlarını kaybetmiş kişiler de bulunmaktadır. Yapılan başvuruda suçlanan ve yargılanması talep edilen 18 kişi arasında Beşşar Esed’in yanısıra, bazı askeri komutanlar, istihbarattan sorumlu kişiler, cezaevlerinde işkencelerden sorumlu olan kişiler de bulunmaktadır.
Suriye, UCM’nin kuruluş belgesi olan Roma Statüsü’ne taraf olmadığından Suriye rejimine karşı dava açılması mümkün olamamıştı Ancak Avukat Gülden Sönmez başvurularında yer alan Ürdün’deki mülteciler nedeniyle kendi başvurularında uygun bir yetki yolu kullandıklarını belirtti. Daha önceki Myanmar başvurusunu emsal gösteren Sönmez, aynı durumun Suriye’den UCM’ye taraf Ürdün’e sürülen mülteciler için de geçerli olduğunu belirtti.
Gülden Sönmez, Aralık 2024’de gelişen olaylar ve ortaya çıkan yeni durum ve deliller ile ilgili ilave çalışma başlattıklarını, UCM’ye yeni deliller sunacaklarını, Beşşar Esed dahil olmak üzere suçlular hakkında tutuklama kararı talep edeceklerini, yeni sunulan delillerle yargılamanın başlamasını talep edeceklerini ayrıca UCM’den bir heyet göndererek Sednaya’da ve cezaevleri etrafındaki toplu mezarlarda delil incelemeleri yapmasını isteyeceklerini söyledi.
Av. Gülden Sönmez, Suriyeli sivil toplum kuruluşlarını UCM’deki bu dosyaya dahil olmaya ellerindeki delilleri Mahkeme ile paylaşmaya davet etti.