Seçimler ve Altılı Masanın açmazları

Yavuz Selvi, aday belirlense bile aday belirleme sürecindeki sorunların ortadan kalkmayacağına dikkat çekiyor.

Yavuz Selvi / Hür Fikirler

Seçimler ve Altılı Masanın açmazları

Türkiye 6 Şubat sabahına iki büyük depremle uyandı. Depremlerde 11 ilimiz etkilenirken binlerce bina yıkıldı.  Siyasetin gündemini ise “Seçimler ne zaman yapılacak?” sorusu meşgul etmeye başladı. Bu soruyu gündemimize sokmaya vesile olan ise İYİ Parti lideri Meral Akşener oldu. Akşener’in deprem bölgesini ziyarete gittiği sırada bir gazeteciye verdiği demeçte seçimlerin 18 Haziran’da yapılacağını düşündüğünü söyleyerek, “Biz siyasiler seçimin yapılması için üzerimize düşeni yapmak zorundayız” ifadelerini kullanması siyaset kulislerini tekrardan hareketlendirdi.  Daha sonra ise Altılı Masa’nın diğer paydaşları da “Seçimler zamanında yapılmalı” açıklaması yaparak Akşener’e destek verdi. Peki buradaki “açmaz” nedir?

Elbette seçimlerin zamanında yapılmasını istemek gerek siyasi partiler gerekse vatandaşlar için son derece doğaldır. Ortada iktidar kanadının herhangi bir yetkilisinden seçimlerin erteleneceğine dair herhangi bir beyanat yok iken Altılı Masa’nın bu tartışmalara girmesi ise bu yönde alınabilecek olası kararların önüne geçmek olabilir. Tabiî ki bunlar son derece meşrudur. Fakat sorun tam da bundan sonra başlıyor. MHP lideri Bahçeli partisinin grup toplantısında “Ne sandıktan kaçarız, ne demokrasiyi yok sayarız” çıkışında bulundu. AK Parti kanadından kamuoyuna yansıyan bilgiler ise seçimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önce de açıkladığı gibi yüksek ihtimalle 14 Mayıs’ta yapılacağı yönünde oldu. Buradan da anlaşılacağı üzere Cumhur İttifakı’nın gündeminde seçimlerin ertelenmesi yer almıyor.

Bu anlaşıldıktan sonra Altılı Masa seçimlere 80 günden az bir süre kala hâlâ açıklamadığı cumhurbaşkanı adayını belirleme gündemine geri döndü. Masanın ilk günden beri en büyük sorunu tam da bu noktada başlıyor. Ne zaman aday konusu gündeme gelse özellikle İYİ Parti ve CHP arasında sert tartışmalar yaşanıyor. CHP kanadı Kılıçdaroğlu’nun ismini öne çıkartırken İYİ Parti kanadından sürekli olarak, “kazanacak aday vurgusu geliyor.” En son Akşener CHP’li Kuşoğlu’nun dört ay önceki röportajını hatırlatarak, “CHP’de Sayın Bülent Kuşoğlu’nun Sayın Hande Fırat’a verdiği bir beyanat var. Bu masa Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için kurulduğunu betimleyen ve onun adaylığı olmadığı takdirde de masanın dağılacağını söyleyen bir şey ve bir tekzip görmedi bu. Bize söylenen o değil” açıklamaları ile 2 Mart tarihinde yapılacak Altılı Masa toplantısı öncesinde ittifak adaylarına tekrardan restini çekti. Aslında masadaki aday belirleme açmazı yeni oluşan durum değil. Yaklaşık bir buçuk yıl önce yine burada yazdığım yazıda ittifakın paydaşlarının adaylık konusunda kavga ettiğini ifade ederek, bu durumun masaya zarar verdiği yorumunda bulunmuştum. Peki gelinen noktada değişen ne oldu veya açmazlar devam ediyor mu?

Muhalefetin ana paydası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yenme üzerinden yürüyor. Bunun dışında altı partinin para politikasından askerlik politikalarına kadar keskin ayrımlar bulunuyor. Bunların tezahür ettiği konu ise Cumhurbaşkanlığı için aday belirleme süreci olarak ortaya çıkıyor. Yazımın üstünden bir buçuk yıl geçmesine rağmen ittifak; sürekli tartışan, parçalı yapı ve güven vermeyen bir yapı olarak kaldı. Bunun yanında ise Cumhur İttifakı yine daha önceden de yazdığım üzere, sürekli olarak birbirini destekleyen gerek fikirsel gerekse politikalar çerçevesinde tam bir uyum sağlayan bir yapı olarak varlığını sürdürüyor.

Sonuç olarak Altılı Masa için seçim zamanı yaklaştığı derecede sorunlar büyüyor. Bu sorunlar büyüdükçe seçim kampanyasına da olumsuz yansıyacağı kesin. Masanın sorunlarının bugüne kadar böylesine gün yüzüne çıkmamış olması seçim tarihinin yaklaşmamış olmasından kaynaklandığı muhtemeldir. İttifak bugüne kadar bu sorunlarını halının altına süpürse de kısıtlı zamanda hem adaylarını belirlemek için fiilî olarak harekete geçmek zorunda kalacak hem de bu sorunlar ile yüzleşme zorunda kalacak. Her iki ittifaktaki olumlu veya olumsuz durumlar ise şüphesiz önümüzdeki seçimler için belirleyici olacak.

Yorum Analiz Haberleri

Meğer ne büyük sapmaymış!
Kemalizmin şapka zulmünden dolayı bombalanan şehir: Rize
Allah'ın rahmeti olan aklımızı gerektiği gibi kullanalım
Magazinleşen Yenidoğan Çetesi ve unutulan bebekler
Yapay zeka çağında kontrol kimde olacak?