HAKSÖZ-HABER
14 Mayıs Genel seçimlerinin sonuçları üzerine yapılan bazı yorumlar ülkede bir zihniyet farkını ortaya koyuyor. Belki ortaya koymaktan ziyade zaten var olanı tekrar bizlere hatırlatıyor. Bir tarafta deprem bölgesindeki seçim sonuçlarının istedikleri gibi gelmediğini gören Millet İttifakı'ndan kişilerin ve gazetelerin depremzedeler hakkında hakaretamiz ifadeleri, bir tarafta ise ne yaparsa yapsın galip gelmeyi bırakın oyunu dahi arttıramayacağını çok iyi bilmesine karşın sadece depremzede olduğundan hizmete devam eden ve bunu başa kakmayan bir iktidar.
Seçimden önce deprem bölgesinde eski seçimlerin aksine iktidara bir tepki olacağı ve millet ittifakına teveccühün yüksek olacağı öngörülmüştü birçok anket firması ve sözde siyaset yorumcuları tarafından. Fakat seçim sonuçları aksi yönde olunca helalleşme söylemini üst perdeden ifade eden Millet İttifakı’nın seçmenlerinden bazı kişiler sosyal medya platformlarından depremzedelere hakaretler yağdırdı. Mevzu sadece birkaç münferit kişiden ibaret olsa göz ardı edilebilirdi bu söylemler. seçim sonuçlarının ardından Sözcü Gazetesi "demek ki depremzedeler çadır hayatı yaşamayı çok sevmiş, demek ki depremzedeler bedava ev yerine parayla almak istemiş" gibi ifadeleri manşetine taşıdı. yukarıda da bahsedildiği gibi bu zihniyet farkı yeni bir durum değil. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana CHP hizmet anlayışı sadece kendi elit kesimine ve oy durumuna göre şekillenir.
Diğer tarafa bakıldığında görünen manzara; Hatay'ın Defne ilçesinde hükümetin oy alamayacağını bilmesine karşın kısa bir sürede hastane yapmasıydı. Defne'de TİP bile AK Parti'den daha fazla oy almışken üstelik. Ayrıca ne Erdoğan tarafından ne de herhangi bir Cumhur İttifakı bileşeninden Defne halkına karşı kötü bir söz ve hakaret duyulmuş değil.
Bu zihniyet farkını sadece seçmen, oy oranı gibi konularda da görmüyoruz. Deprem bölgesine esas yardım çalışmalarını yapanlar hep İslami kuruluşlar oldu. Ve hiçbir İslami STK'nın yaptığı yardımları başa kakar biçimde yaklaşımı olmadı.