ÖSO ile Türkiye'nin Gaziantep’te yaptığı toplantı sonucundan memnun olmayan Cumhuriyet yazarı Mehmet Ali Güller, Türkiye'nin Suriye ve mülteci politikalarını dejenere olmuş düşünceleriyle yorumladı.
ÖSO'nun düzenli ordu gibi hareket etmesinden endişe duyan Güller yazısında; “Olması gereken Ankara’nın Esad ile ÖSO’yu barıştırmaya çalışması değil, ÖSO’ya desteğini çekip Türkiye’deki karargâhını dağıtmasıdır. ÖSO’ya destek kesilirse Ankara-Şam normalleşmesi zaten başlar.” ifadelerine yer verdi.
"O zaman da söyledik: İkinci bir ordu demek ikinci bir devlet demektir Suriye’nin bölünmesi demektir." diye yazan Esed hayranı muhaliflerin Esed'e karşı güçlenmesi karşısında endişeleniyor.
"Hani normalleşme?" diyerek de hayal kırıklığını gizleyemeyen Güller yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Bu hayalden vazgeçmeyen bir iktidar, nasıl Şam yönetimiyle normalleşebilecek? Yoksa amaç gerçekten normalleşme değil de normalleşme sözleriyle seçim sürecinde iç kamuoyunu oyalamak mı?
Aynısını sığınmacı sorununda da yaşamadık mı? Muhalefet sığınmacı sorununu gündeme getirdiğinde Erdoğan itiraz ediyor, hatta “Türkiye göç alırken mevcut imkânlarıyla alıyor, finansmanı iyi yönettiği için bunu başarıyor. Bundan sonra da yine finansı iyi yöneterek bu tür adımları atacağız” diyordu (7.8.2021). Ancak seçim iklimine girilince Erdoğan “sığınmacı sorununu çözen kişi” olabilmek için taktik değiştirdi, sığınmacıları Suriye’ye gönderme planı açıkladı.
Ama şu farkla: AKP iktidarı “güvenli bölge” adı altında oluşturmak istediği “ÖSO nüfuz bölgesi”nde briket ev projesi yaparak sığınmacıları oraya yerleştirecekti. Yani aslında sığınmacıları asıl hedefi için kullanacaktı. Moskova ve Tahran itiraz etti, “sığınmacıların geldikleri bölgelere gönderilmesi yöntemine” işaret etti."