Şebbiha Medyası: “Bize Esed Cinayet İşliyor Dedirtemezsiniz!”

Reyhanlı katliamının firari sanığı Yusuf Nazik’in yakalanıp Türkiye’ye getirilmesini tertip olarak niteleyen Perinçek’in Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal katilleri aklamak için çırpınıyor!

HAKSÖZ-HABER

Reyhanlı katliamının, Suriye muhalefetine verdiği destekten ötürü Türkiye’yi cezalandırmak için Esed muhaberatının Mihraç Ural canisinin elamanlarıyla gerçekleştirdiği bir katliam olduğu dava dosyasıyla ispatlanmış bir gerçek. Deliller, itiraflar, kamera görüntüleri ve mahkeme kararları bu gerçeği tüm açıklığıyla ortaya koymuş durumda.

Buna rağmen Esed lobisinin eylemin gerçekleştiği andan itibaren sistematik bir propaganda ile bu vahşeti oraya buraya yıkmaya çabaladığı da biliniyor. Bu amaç doğrultusunda kimisi Suriyeli muhalifleri ve Cephet’un Nusra’yı ahlaksızca suçlarken, kimisi de sanık ifadelerinden yola çıkarak MİT’i töhmet altında bırakmaya yönelik tezviratlarını hiç ara vermeden sürdürdüler. TKP’sinden, HDP’sine, CHP’sine, Halk Tv’sinden Ulusal Kanal’ına kadar elbirliğiyle her mecrada konuyu saptırma kampanyasında yer aldılar. 

Bu sistematik karartma ve yanıltma kampanyasını bugün de devam ettiriyorlar. Başı her zaman olduğu gibi şebbihalıkta sınır tanımayan Perinçek medyası çekiyor.

İşte Aydınlık'ın bugünkü manşeti:

Ulusal Kanal da Aydınlık'tan Selahattin Önkibar'ın yazısını manşete taşımış:

***

Dayanakları ne? Nasır Eskiocak adlı katilin mahkemede söyledikleri!

İyi de katillerin örgütlerini ve kendilerini kurtarmak için attıkları yalanlar nasıl dayanak olabilir? Neymiş, Nasır Eskiocak, bize bu görevi MİT verdi demiş! Başka ne diyeceklerdi ki? Eğer katillerin mahkemede söylediklerine dayanarak tarih yazılacaksa 15 Temmuz’u da yeniden yazmak gerekir! Bu davanın tescilli katilleri de yaptıklarını Genelkurmay talimatıyla yaptıklarını söylemiyorlar mı? Bu tür ifadelerin suçluların kendilerini kurtarma ve bağlı oldukları örgütü aklama çabası için üretilmiş yalanlar olduğu aşikar değil mi?  

Aşikar olan bir şey daha var. Esed muhaberatının kendisine bağlı olan tüm birimleri seferber etmiş olduğu açıkça görülüyor. Kimi birimlere “gidin şu eylemi yapın, bombayı patlatın, katledin” derken; diğerlerine de “siz de propaganda yürütün, dezenformasyona ağırlık verin, zihinleri bulandırın” diye görev tevdi etmiş olduğu anlaşılıyor.

Yorum Analiz Haberleri

Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!