Sayıştay Raporu’nun siyaset ve topluma söyledikleri

Sayıştay'ın, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ilişkin 2020 denetim raporu devlet kurumlarında denetim mekanizmalarının S.O.S verdiğini gösteriyor!

HAKSÖZ HABER

Sayıştay tarafından yayımlanan 2020 senesine ilişkin denetim raporu oldukça ilgi çekici tespitler içeriyor. İlk örnek Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından “şehit aile çocuklarına” verilen burslar hakkında.

VGM şehit çocuğu olarak saptadığı adaylara diğer adaylar arasında ayrıcalık tanıyor. Tabi ki bu statüden yapılan başvuruların denetlenmesi gerekiyor yoksa tabiri caizse önüne gelenin aynı kontenjandan başvurması engellenemez. Sayıştay’ın yayımladığı raporda 177 kişinin şehit yakını olmamasına rağmen bu kontenjandan faydalandığı ortaya çıktı. VGM tarafından gerekli araştırma sürecinin yürütülmediği de böylece anlaşılmış oldu.

Tarihi mekanlar hakkında gerekli restorasyon şartlarını sağlamakla yükümlü olan VGM’nin başka devlet kurumları tarafından uyarılmasına rağmen bu şartları sağlamayıp ticari faaliyette bulunduğu da raporda tespit edilmiş.

Aynı şekilde Independent Türkçe’nin haberine göre Formula-1 pisti ihalesi kapsamında yapılması gereken otel ve konaklama evlerinin yapılmamasına rağmen müteahhide herhangi bir yaptırım uygulamayan VGM’nin böylelikle devleti zarara uğrattığı ortaya çıkmış oluyor.

Kurumların önce kendi işleyişlerinde gerçekleştirmeleri gereken denetim sistemleri işlevsiz hale gelince sonuçlar başka kurumlar tarafından tabiri caizse iş işten geçtikten sonra tespit ediliyor. Devlet zarar ederken toplum da vergi yükümlülüğü altında daha fazla eziliyor.

Çok sık anlatıldığı için olsa gerek genelde göz ardı edilen bir rivayette Hz. Ömer’in (as) kişisel işleriyle devlet işleri söz konusu olduğunda aydınlatma için farklı mumları kullandığı aktarılır. Böylesi bir hassasiyetin devlet işleyişinde israf ve yolsuzluğu önlemek için ne kadar önemli olduğu Sayıştay tarafından yayımlanan rapor ile bir kere daha kesinlik kazanıyor.

Türkiye gibi har vurup harman savuran ancak özünde oldukça kısıtlı imkanlara sahip olan bir devletin kendisini dolandıran müteahhide müeyyide uygulamaktan aciz bir kuruma sahip olması halkın malını israf ettiği gerekçesiyle kabulü mümkün olmayan bir durumdur!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!