Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu’nun Mısır’daki zulmün ve idamların durdurulması çağrısı Mısırlı, Türkiyeli, Suriyeli; Filistinli ve yüreği yangın yeri bütün kardeşlerimizi heyecanlandırdı.
Bu çağrı, Mısır’daki askeri kanlı darbenin, kitlesel cinayetlerin 8. yıl dönümünde, General Sisi cuntasının başta Mısır Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci dahil önde gelen 12 direnişçiye, öncü kardeşimize Türkiye’deki İstiklal Mahkemeleri tarzında kukla Mısır Ceza Mahkemesi’nin verdiği hukuksuz ve keyfi idam kararlarını protesto etmeye; ayrıca Türkiye’deki iktidarı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ı bu idamları durdurmaya çalışma çağrısında bulunmaya davet ediyordu.
Kapitalist sömürgeciler I. Dünya savaşında ümmet coğrafyasını işgal ettiler. Coğrafyamızda o günden bu yana dış ve iç vesayetle, zalimlerle, diktatörlerle, işbirlikçi yöneticilerle mücadele ediyoruz. Ellerimiz birbirinden koparıldı. Seküler ulus devletlere bölündük. Baskılar, yasaklar, işkenceler yaşadık ve halen de birçok bölgede bu cürümler yaşanıyor. Ama direnen Müslihlerin ellerinden ve kalplerinden Allah’ın kitabını, Kur’an-ı Kerim’i söküp alamadılar. O kitap ki bizleri karanlıklardan/zülumattan aydınlığa/nura çıkartacak olan ilahi bir rehberdir. O kitap ki müminlerin kardeş olduğunu söylemektedir. Ve o kitap ki Şûrâ Sûre’sinde belirtildiği üzere “(İnananlar, insanlar) bir zulüm ve saldırıya/bağy’a uğradıkları zaman birlik olup dayanışma gösterirler” demektedir. Rabbimizin bu fıtri, insani ve ilahi buyruğu bizlere karşılaştığımız idam kararlarıyla, işkencelerle, yasaklarla ve hukuksuzlukla ilgili mükellefiyetler yüklüyor.
Ancak ümmet coğrafyasında kuvvet ve yeterlilik olarak mahrumların, ezilenlerin ve hakları gasp edilenlerin yardımına koşacak mevcut Türkiye Hükümeti’nden başka bir güç gözükmüyor.
Ve bizler, dün Rabia direnişinin sembolü olan dört parmaklı eli tüm kitlesel toplantılarında havaya kaldıran Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu son idam kararları karşısında da tavır alacağına, pragmatik davranmayacağına inanmak istiyoruz ve talep ediyoruz.
Mısır ve Türkiye arasında yeniden kurulmak istenen diplomatik ve ekonomik ilişkiler hukuksuzluk ve zulüm temelinde inşa edilemez. Bugünkü uluslararası ilişkiler çıkar amaçlıdır ve pragmatiktir. Ama Müslüman kardeşlerimizle, Müslüman halklarla ilişkilerimiz ve dayanışmamız çıkarla alakalı değil hakla, imanla, İslam’la, Allah’ın rızasıyla irtibatlıdır.
Nasıl ki dış politika menfaatleri ve ekonomik çıkarlar için domuz eti yiyemezsek; nasıl ki Suriye’de olduğu gibi Esed Rejiminin, Rusya’nın, Katil İran Yönetimi’nin, PKK ve PYD Çetelerinin zulüm ve katliamlarını onaylayamazsak; Mısır’da da katil Sisi Rejiminin hukuksuz idam kararlarına da sessiz kalamayız.
Bu konuda Sayın Erdoğan’ı Mısırdaki hukuksuzluğu ve idamları durdurmak için uluslararası hukuk kurumlarını, insan hakları örgütlerini, BM’i harekete geçirmek için diplomatik girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz. Ve bütün onurlu, haktan ve adaletten yana olan Müslüman halkları, siyasileri, sosyal hareketleri ve İslami cemaatleri ses vermeye davet ediyoruz.
Ve biliyoruz ki Müslüman Kardeşler’in Aziz Lideri Muhammed Bedii ve arkadaşları sözlerinin eri oldular. Zira Bedii, 4 Temmuz 2013 günü Adeviye Meydanı’nda darbecilere karşı “Ölürüz belki birer birer ama irademizi ve inancımızı teslim etmeyiz, satmayız. Akıtılan kanlarımız zalimleri boğacaktır” demişti. Biz bu onurlu sese, bu onurlu çağrıya, Türkiye Yönetimini ve özellikle Sayın Erdoğan’ı Davos’ta, Suriye’de, Libya’da, Karabağ’da verdiği ses gibi ses vermeye, vicdanları ve ilgili kurumları harekete geçirmeye davet ediyoruz.
İdamlarla yargılanmalarına, zindanlarda ya da sürgünlerde yaşamalarına rağmen Mısır ve dünya Firavunlarına, müstebitlerine karşı, Musa (a) gibi duruşlarını bozmayan, uzlaşmayan, müdâhane etmeyen Mısırlı kardeşlerimizden Allah razı olsun!
Onlar onurlu ve dik duruşlarıyla Müslümanların şerefi olmaya devam etmektedirler.
Allah yardımcıları olsun.
Allah iki dünyada da (dareynde de) onların yüzlerini ağartsın, onların yüzlerini aydınlığa çıkartsın.
Allah sabredenlerle/direnenlerle beraberdir.