HAKSÖZ-HABER
Kemalizmin bu ülkede İslami kimlikli toplum kesimleri açısından tam bir karşıtlık ve yabancılaştırma ameliyesi olduğu gerçeğini gizlemeye yönelik söylemlere bir yenisini ekleyen Binali Yıldırım “sorun yok” dese de ortada dağ gibi bir sorun kümesi olduğu inkar edilemez!
Belarus dönüşünde gazetecilerin sorularını cevaplayan Meclis Başkanı Binali Yıldırım 10 Kasım’la birlikte yoğunlaşan Mustafa Kemal tartışmalarına dair yaptığı değerlendirmede laik-dindar çatışmasının geride kaldığını ve Atatürk üzerinden provokasyon oluşturma gayretlerinin boşuna olduğunu söylemiş.
Yıldırım şöyle konuşmuş: “Esasında toplum aklıselimle hareket ediyor. Bunlara çok itibar etmiyor. Toplumun büyük kesimi bunları anormallikler olarak görüyor. Ciddiye de almıyor. Atatürk, ülkemizin kurucu değerlerinin başında geliyor. Yani, imparatorluk bakiyesinden bir cumhuriyet... Dünya Savaşı’nda tabiri caizse ölüm fermanı verilmiş bir milletin, tekrar kendi küllerinden ortaya çıkmasında; tarih, coğrafya ona böyle bir sorumluluk yüklemiş. 13 milyon vatan evladıyla bir mücadele yapılmış. Ama onun başında bu işin organizasyonunu yapan Gazi Mustafa Kemal var. Dolayısıyla ben Atatürk ve cumhuriyetin değerleri üzerinde çıkarılmaya çalışılan ihtilafları, kavgaları artık çok geride kalmış buluyorum. Toplum nazarında hiç bir kıymeti harbiyesi yok. Çıkan tartışmaların toplumsal bir temeli yok. Bu ülkede kimsenin Atatürk’le meselesi yok. Tamamen uç örnekler...”
Siyasilerin kendilerince ortalığı yatıştırma, sorunları geçiştirme tavrı takınması şaşırtıcı değil ama sonuçta tarihi gerçekleri, bariz olguları yok sayan tutumların bir anlam ifade etmediği de görülmeli! Daha önemlisi de şu ki, birileri kendi adlarına Kemalist dayatmayla sorun yaşamayabilir, hatta onu çok benimsemeye de başlayabilir ama “bu ülkede kimsenin Atatürk’le sorunu yok” diyerek herkes adına fetva vermeye kalkışması asla kabul edilemez. Sizin olmayabilir ama bizim var!