Rusya’ya ait savaş uçağının, İdlib kentinde Hristiyanların yaşadığı Yakubiye ve Cudeyde köylerine düzenlediği hava saldırısı sonucu 5’i çocuk 7 sivil hayatını kaybetti. 13 sivil yaralandı. Muhaliflere ait gözlemevi, uçağın Hımeymim Üssü’nden havalandığını duyurdu.
Hayatını kaybedenlerin rejimin Hama’daki saldırılarından kaçan siviller olduğu öğrenildi. Çocukların cansız bedenlerine ait fotoğraf ise dünyayı ayağa kaldırdı. Saldırı sonrası, Tahran’daki üçlü zirvede yer alan İdlib maddesi de gündeme geldi. Bildiride, Türkiye sinyali verilerek ‘İdlib’de sükunetin sağlanması için tüm anlaşmaların uygulanması gerekiyor’ vurgusu Moskova’nın tavrı olarak değerlendirildi.
Türkiye-Rusya-İran arasındaki Tahran zirvesinden sonra Irak ve Suriye’de dikkat çeken saldırılar meydana geldi. İlk olarak Irak’ın kuzeyindeki Duhok ilinin Zaho bölgesinde turistler hedef alındı. Havan topu kullanıldığı belirtilen saldırıda ikisi çocuk dokuz kişi yaşamını yitirdi. Bağdat yönetimi olaydan Ankara’yı sorumlu tutarken Türkiye’nin saldırının aydınlatılmasına dönük iş birliği çağrıları yanıt bulmadı.
Bir gün sonra Tahran’daki liderler zirvesinin ardından yayımlanan ortak bildirinin yedinci maddesinde ‘Sükunetin sağlanması için tüm anlaşmaların uygulanması gerekiyor’ ifadesiyle yer alan İdlib’de vahşet yaşandı. Satır arasında Ankara’ya bölgeden çıkma sinyali verilen bölgede Rus güçlerinin düzenlediği saldırılarda 5’i çocuk 7 sivil hayatını kaybetti, 14 kişi yaralandı. Rusya’ya ait savaş uçağının, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib ilinde Hristiyanların yaşadığı Yakubiye ve Cudeyde köylerine düzenlediği hava saldırısı sonucu 5’i çocuk 7 sivil öldü, 13 sivil yaralandı.
Muhaliflere ait uçak gözlemevine göre, 05.36’da Lazkiye’deki Hımeymim üssünden kalkan Rus savaş uçağı, İdlib’in batısındaki Yakubiye ve Cudeyde köylerine hava saldırısı düzenledi. İdlib Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) yetkililerinden alınan bilgiye göre Rus uçağının İdlib’in Cudeyde köyüne hava saldırısında 5’i çocuk 7 kişi yaşamını yitirdi, 13 kişi yaralandı.
Hedef alınan bölgede Hristiyanların yanı sıra yerinden edilen ailelerin de yaşadığı belirtildi. Saldırıda hayatını kaybedenlerin Esed rejimi ve destekçilerinin Hama ilindeki saldırılarından kaçarak bölgeye sığınan siviller olduğu öğrenildi.
Türkiye'nin üssüne saldırdı
Öte yandan Zaho’daki saldırının ardından dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgedeki üssüne insansız hava araçları ile saldırı düzenlendiği bildirildi. IKBY’ye yakın Rudaw’ın iddiasına göre dün sabah saatlerinde TSK’nın Bamerne’deki askeri üssüne iki adet drone ile saldırı düzenlendi. Saldırı nedeniyle can kaybı yaşanmadığı, İHA’lardan birinin üsten açılan ateşle düşürüldüğünü, diğerinin ise kendiliğinden düştüğü iddia edildi. Ayrıca Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Diyarbakır Barosu hakkında, Duhok saldırısına ilişkin paylaşımı nedeniyle inceleme başlatıldı.
‘Duhok olayı sinsi bir oyun'
Irak Meclisi’ndeki Sünni es-Siyade Koalisyonu Başkanı Hamis Hançer ise sivilleri hedef alan saldırının bir terör örgütü saldırısı olduğunu belirterek bu terör unsurlarının önüne geçilmesini istedi. Hançer sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Duhok olayında sinsi bir terör örgütü oyunu olduğunu ve saldırıyı bölgedeki terör mafyalarının yaptığını ifade etti. Irak’ın Türkiye ile olan sınırında terör örgütü PKK ve bazı yerel silahlı milislerin desteğiyle bu elim olayın yapıldığını aktaran Hançer, hükümetinin tez vakit bunlara karşı ciddi adım atmasını talep etti. Hançer, terör mafyalarının attıkları bu adımla ülke insanının canına kıyarak siyasi amaçlarına ulaşmak istediklerini aktardı. Ülkenin egemenliğinin korunması için Iraklıların tamamının birleşerek teröristlere karşı koymasını isteyen Hançer, Irak hükümetinin terör unsurlarına karşı aciz durumda kalmasını esefle karşıladığını dile getirdi.
BM VE AB’den kınama
Ayrıca BM Genel Sekreter Sözcülüğü ofisinden yapılan açıklamada, Zaho’da sivillerin ölümüne neden olan saldırı kınandı ve hızlı soruşturma talep edildi. AB’den de benzer açıklama geldi. Diğer taraftan Irak’ta iki gündür düzenlenen ve Bağdat yönetiminin somut delil göstermeden Türkiye’yi hedef gösterdiği saldırı sonrasında gerilim devam etti. Irak Dışişleri Bakanlığı “Türkiye’nin saldırıyı kabul etmemesi kötü bir şaka” iddiasında bulunurken yüzlerce gösterici Türkiye’nin Irak Büyükelçiliği önünde sabaha kadar eylem yaptı. Ankara, olayı kesin bir dille reddederken, Bağdat yönetimi, PKK yanlıları ve İran rejiminin kışkırtmasıyla sokağa dökülen Iraklılar Türk bayrağı yaktı.
İsrail de Türkiye'nin operasyonuna karşı
Türkiye’nin Suriye’ye operasyon planları İsrail ile İran’ı buluşturdu. Axios haber sitesinin İsrail muhabiri Barak David’in aktardığına göre, İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Eyal Hulata, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’a Türkiye’nin olası bir Suriye operasyonunu İsrail’in istemediğini, böyle bir operasyon sonucunda İsrail’in yakın müttefiki Suriye Kürtlerinin zarar göreceğini ve İran’ın bölgede güç kazanacağını iletti.
İsrailli yetkililer operasyonun engellenmesi için ABD’nin Türkiye üzerinde baskı kurması taleplerini Amerikalı mevkidaşlarına iletti. Bir üst düzey ABD’li yetkili ise Türkiye’nin yeni bir operasyon düzenleme olasılığını “Çok kötü insancıl sonuçlar ortaya çıkacak ve IŞİD ile mücadelemiz zarar görecek” sözleriyle eleştirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Türkiye’nin olası Suriye operasyonuna yönelik konuşurken, “mevcut ateşkes hatlarının korunması” ifadesini kullandı. Türk muhabir, “Türkiye ile YPG arasında herhangi bir ateşkes olduğunu hatırlamıyorum” diyerek kastın ne olduğunu üç kez sorsa da Price yanıt veremedi.