Mehmet Göktaş, Doğru Haber gazetesinde yayınlanan yazısında Türkiye’de etrafta saatli bomba gibi dolaşan “sarhoş” sorununu yorumluyor:
Hayret, sarhoşların bu ülkeye verdiği zararlar, bu millete açtığı yaralar ısrarla görmezlikten geliniyor, bilinçli olarak dikkatler her daim başka taraflara kaydırılıyor.
Son olarak Marmaris yangınıyla birlikte insanların yürekleri de yanmış, her şeyi bir tarafa bırakarak Marmaris’i konuşup tartışmış, siyasiler birbirlerine söylemediğini bırakmamış fakat şu içkiye ve sarhoşa bir gık çıkaran olmamış.
Sarhoşların trafikte sebep oldukları canlar ortadayken, sebep oldukları maddi zararlar ortadayken Allah aşkına bu suskunluk neyin nesidir?
İçip direksiyonun başına geçen sarhoş, caddelerdeki birer serseri mayın, pimi çekilmiş bir el bombası olduğunu kim inkâr edebilir? Peki Allah aşkına niçin kimsenin kılı kıpırdamıyor?
Ya son yıllarda gündemden hiç düşmeyen şu kadın cinayetlerinde içkinin ve sarhoşların baş rolde olduğunu görmüyor musunuz?
Her şey bu kadar net ve berrak bir şekilde ortada iken niçin bir şey yapılmıyor? Devletin şu içki denilen zıkkıma karşı yapacağı bir şey yok mu? Ormanlarını ve zarara uğrayan diğer servetlerini şu lanet sarhoşlardan koruyacak bir gücü bir tedbiri yok mudur?
Diyelim ki devlet bu konuda suskun. Peki ikide bir sarhoşların kurşunlarına hedef olan bayanlar, içip içip gelen sarhoş kocaların, olmaz olası sarhoş erkek arkadaşlarının bıçak darbeleriyle can veren bayanlar! Sizin söyleyecek bir şeyiniz yok mu?
Siz ey kadın dernekleri, kadın kuruluşları, eften püften şeyleri bahane ederek ortalığı birbirine katıp velveleye veren feministler! Bir numaralı can düşmanınız orta yerde dururken sesiniz niçin çıkmıyor, niçin ısrarla üzerini örtüyorsunuz?
Siz hey çocuklar, öğrenciler, kendilerine Z Kuşağı ismini yakıştıranlar, haklarını kullanma iddiasında olanlar! Madem devletten bir ses çıkmıyor, madem anneleriniz de susuyor, susturuluyor. O halde siz ayağa kalsanız ya;
“Sarhoş bir babanın bıçak darbeleriyle annesiz kalmak istemiyoruz!”
“Her gün haberlerden izlediğimiz sarhoş bir babanın kurşunlarıyla, bıçak darbeleriyle can veren yavrulardan birisi de biz olmak istemiyoruz!”
“Okulumuzda, mahallemizde arkadaşlarımızın arasında sarhoş bir adamın çocukları olarak tanınmak istemiyoruz!” diye sesinizi duyursanız ya!
Siz ey sürücüler, her an karşınıza çıkma ve sizi hayattan koparma, sakat bırakma ihtimaline karşı niçin “trafikte sarhoş istemiyoruz, trafikte başıboş serseri mayın istemiyoruz!” diye sesinizi yükseltmiyorsunuz?
Öyleyse, bütün bunları biz hak etmiş olmuyor muyuz, biz bütün bunlara müstahak sayılmaz mıyız?