Sare Abdulkadir: “Sonuna Kadar Direneceğiz!”

Mısır'da darbe karşıtı gösterilere katılmak suçundan gözaltına alınıp tutuklanan 11 genç kızdan biri olan Sare ile röportaj…

"İskenderiye’nin Özgürleri" diye anılan ve geçtiğimiz günlerde "ülke huzurunu bozmak, eylemlere katılmak ve yasa dışı örgütlere üye olmak" suçundan yargılanıp 11 yıl ceza alan, yaşları 15 ile 22 arasında değişen kahraman kızlar tutuklandıktan bir süre sonra serbest bırakıldı. 

11 yıl hapis cezası ile yargılanan genç kızlar 38 gün cezaevinde kaldıktan sonra  7 Aralık 2013 Cumartesi günü  şartla salıverme (yani başka bir gösteride tutuklandığında 11 yıllık ceza uygulanacak) karşılığında haklarında verilen tutukluluk kararı kaldırıldı.

Sütun Haber, tutuklanıp serbest bırakılan genç kızlardan biri olan Sare Abdulkadir ile görüşerek bir röportaj gerçekleştirdi. Şeyma Enes’in yaptığı röportajı iktibas ediyoruz:

***

 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 
 
İsmim Sare Abdulkadir. 18 yaşındayım. Güzel Sanatlar Fakültesi Dekorasyon bölümü hazırlık öğrencisiyim.
 
Mısır'da darbe karşıtı gösterilerden dolayı tutuklandınız. Sabah 7 Hareketi olarak neler yapıyordunuz? 
 
Sabah 7 Hareketi yeni kurulmuş bir hareket. Darbe karşıtı gösteriler ve daha başka faaliyetler düzenliyor. Ben Sabah 7 Hareketini ilk kez Facebook’tan duydum. Sonra onların düzenleyeceği gösterilere katılmaya karar verdim. Çünkü bu dava ile tamamen ilgiliydim. Çok sayıda insan öldü, yaralandı, tutuklandı meşru hükümeti savunmak için. Buna kayıtsız kalamazdım. Sabah saat 7’de Seydi Beşir Mescidin’de toplandık. Gerçekten çok büyük bir kalabalık vardı. Bundan sonra yürüyüşe başladık. Ancak bir noktadan sonra polis müdahale etmeye başladı. Bunun üzerine ben ve arkadaşım koşmaya başladık. Güvenlik güçleri peşimizden koştu bizi yakalamak için. Çok sert ve aşağılayıcı şekilde ikimizi de tutukladılar.
 
Tutuklanma ve cezaevi süresince size karşı herhangi bir kötü muamele oldu mu? 
 
Tutuklandıktan sonra diğer tutuklu kızların bulunduğu bir koğuşa atıldık. Tutuklama esnasında polisin insafına kalmıştık. Kimimizi tutuklama esnasında darp ettiler. Küfürler, hakaretler, sataşmalar sürekli oldu. Emniyet müdürlüğünde daha da kötü davrandılar. Bizi pis ve kirli bir yerde uzun süre tuttular. Hapishaneye nakledildikten sonra biraz daha iyiydi. Gardiyanlar daha naziklerdi ancak halisane şartları çok kötüydü. Ve içeride diğer suçlardan tutuklu bulunanlar bize sürekli hakaret ediyorlardı. Ama bedensel bir işkence olmadı çok şükür.
 
Türkiye halkının darbeye tepkisini ve sizin için yaptığı eylemler hakkında ne düşünüyorsunuz?
 
Türkiye halkının bizi desteklediğini ve bizim için yaptığı eylemleri duyunca yaşadığımız mutluluğu anlatamam. Bu Türk halkının bir âdeti, yeni bir şey değil. Her zaman dünyanın her yerindeki mazlumların hakkını savunuyorlar. Allah razı olsun. Sizin yaptığınız eylemler bizim hapisten çıkmamızın en büyük sebebidir. Mısır'ın Türkiye seviyesine ulaşmasını temenni ediyorum çünkü Türk hükümeti gerçekten çok iyi bir örnek.
 
Bundan sonraki süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Darbe hükümetinin geri adım atacağını sanmıyorum. Ancak ne olursa olsun biz eylemlerimize devam edeceğiz. Bizi öldürseler de her türlü zulmü yapsalar da yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Onlar diktatörlük kurmak istiyorlar. Konuşma ve ifade özgürlüğü tanımıyorlar halka. 
“Allah’ın onların yapıp ettiklerinden habersiz olduğunu sanma.”
 
En başından beri bizim sloganımız “mukemmilin” yani “sonuna kadar tamamlayacağız” yani 25 Ocak devrimi henüz bitmedi. Tağutlar düşene kadar meydanlardayız. 25 Ocak’ta büyük sürprizimizi bekleyin.
 
Cezaevinde arkadaşlarınızla beraber neler yaşadığınızdan ve neler yaptığınızdan biraz bahseder misiniz? 
 
Kendi aramızda bir program yapmıştık ona uymaya çalışıyorduk. Uyanma ve uyuma saatlerimize dikkat ediyorduk. Namazları cemaatle kılıyorduk. Kitap okuyorduk ve beraber mütalaa ediyorduk.
 
Yaptığınıza pişman olduğunuz herhangi bir durum var mı? Ayrıca aranızda çok küçük yaşta tutuklananlar var. Eylemlerinizin amacına ulaşıp ses getirdiğini ve çektiğiniz sıkıntılara değdiğini düşünüyor musunuz? 
 
Hayır, hiç pişman olmadım. Tutukluluk sürecinde dahi böyle bir fikir hiç aklımdan bile geçmedi. Aksine davaya olan bağımlılığım günden güne artıyor. Yolumuzu tamamlamak konusundaki ısrarım her geçen gün daha da çoğalıyor. Rabia ve Nahda meydanlarındaki şehitlerin ve yaralıların hakkını almak konusunda çok daha kararlıyım artık. Eylemlerimiz ses getiriyor elbette ama henüz amaca ulaştığımız söylenemez. Tüm tutuklular özgür kalmalı ve şehitlerin hakları alınmalı. Meşru cumhurbaşkanımız dönmeli.
 
Son olarak Sütun Haber aracılığı ile Müslüman kardeşlerinize söylemek istediğiniz bir şey var mı? 
 
Onlara öncelikle Allah razı olsun diyorum bizim yanımızda durdukları için. Şimdi Mansura’lı kızlarımızın serbest bırakılması için de eylemler yapmanızı bekliyoruz ve tüm tutukluların özgürlükleri için. Çünkü davamızın zaferinde Türkiye’nin rolü çok büyük ve önemli.
 
Allah amellerinizin ecrini versin. Teşekkürlerimizi sunar ve siz kardeşlerimizin yanında durmaktan gurur duyarız. 
 
Teşekkür ederim benimle röportaj yaptığınız için. Allah kolaylık versin. Başarılar diliyorum. 

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"