Samsun’da Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu organizatörlüğünde bir araya gelen Müslümanlar Suriye İntifadasını selamladılar.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
SURİYE HALKI İLE DAYANIŞMAMIZI YÜKSELTELİM!
AZİZ KUDÜS’E SELAM İLE BAŞLAYALIM…
BATIDAKİ UÇ BEYİMİZ BOSNA’YA, ENDÜLÜS’E…
İSTANBUL’A, ŞAM’A, KAHİRE’YE, BEYRUT’A…
ARAKAN’DAN, PATANİ’YE SELAM İLE BAŞLAYALIM…
GAZZE’YE SELAM İLE BAŞLAYALIM; MORO DAĞLARINDAKİ ÖZGÜRLÜK SAVAŞINA…
ÇEÇENİSTAN’IN DESTANSI KAHRAMANLARINA…
DOĞUDAN- BATI’YA İNSANLIĞIN DİRENİŞİNE SELAM İLE BAŞLAYALIM…
HAMA, HUMUS, İBLİD, DERA… SOKAKLARDA YAKILAN ÖZGÜRLÜK ATEŞİNE…
AYAKLARIMIZI VURA VURA YÜRÜDÜĞÜMÜZ ADALET DEVRİMİNE… İNSANLIK DEVRİMİNE…
SELAMUNALEYKÜM!
Yarım asra yakındır Baas zulmü ve kuşatması altında olan Suriye halkı, 2011 Mart’ından bu yana ise topyekûn bir katliam ile yüz yüze. İnsanlara akıl almaz zulümleri reva gören Esed diktatörlüğü işlediği insanlık suçlarına her gün bir yenisini ekliyor. Şehirleri Scud füzeleriyle vurmak Baas diktatörlüğünün en son icraatı olarak tarihe geçti.
Suriye’de ikinci yılını dolduran İslami direniş büyük zorluklara, imkânsızlıklara karşın kararlı ve istikrarlı şekilde sürüyor.
Rabbimiz ümmet bilinciyle kardeşlik sorumluluğunu yerine getirmek için sarf edilen küçük büyük her ameli aziz kılsın, bereketlendirsin, katında kabul buyursun!
Hiç şüphesiz hepimiz Allah rızası için ortaya koyduğumuz çabaları daha fazla güçlendirmek, yaygınlaştırmak, kardeşlerimizin kanlarıyla yücelttikleri direniş bayrağını daha yukarılara taşımak zorundayız. On binlerce şehit ve yüz binlerce tutsağa, milyonlarca muhacire rağmen direniş azminden taviz vermeyen Suriye halkıyla dayanışmamızı daha güçlü bir tarzda haykırmak durumundayız.
15 Mart Suriye İntifadasının yıldönümü… Bugüne dek dualarımızla, yardımlarımızla yanlarında olduğumuz kardeşlerimize yine yanlarında olduğumuzu, sonuna kadar yanlarında olacağımızı çok daha güçlü bir sesle duyurmak üzerimize haktır.
Her gün meydanları dolduran Suriye halkının direnişi ise, Baas yönetiminin ağır silahlarla bastırmaya çalışması neticesinde binlerce şehit vererek ciddi kan kaybetmektedir. Tarih tekerrür ediyor. Beşşar Esed, zorbalık ve katliam noktasında bundan tam otuz yıl önce Hama'da on binlerce Müslümanı katleden babası Hafız Esad'ın yolunda yürüdüğünü tüm dünyaya gösteriyor. Zalim Beşşar geçen seneden bu yana tüm dünyanın gözü önünde içinde çok sayıda çocuk ve kadının da olduğu 80.000'den fazla insanı vahşi bir şekilde tanklarla, toplarla katletmeye devam ediyor.
Mezhepler, kavimler ve devletler üstü bir hassasiyetle ele almamız gerekliliğine inandığımız bu tür insanlık suçlarını lanetlemeyi bir sorumluluk olarak biliyoruz.
Gelinen süreçte emperyalizmin bölgede hesap yaptığını ve hatta bu konuda bir yarış içerisine girdiklerini görmemek körlüktür; ama bölge diktalarını bu hesapların dışında göstermek ve bu hesaplardan ötürü halkın direnişini yaftalamak büyük bir basiretsizlik ve haksızlıktır. Müslümanlar olarak direnişle beraber hesaplar yaparak iştahı kabaran emperyalist devletlerin, NATO’nun müdahalesine de Baas diktasının kendisine de en yüksek perdeden tavır almak durumundayız.
Bilinmelidir ki aziz Kudüs’ün kurtuluşu, bölgedeki diktatörlerin temizlenmesi ile vücut bulacaktır. Bizim için kutlu insanlık şafağı, Kudüs Siyonist katillerin çizmelerinden kurtarıldığında doğacaktır.
"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" inancıyla yoğrulmuş bir gelenekten gelen ümmetin bir azası olan biz Müslümanlar, aramıza çizilen sınırlara inat yaşanan vahşet ve katliamlara sessiz kalmayarak safımızı belli edeceğimizi ifade etmek isteriz. Hayatın akışı içerisinde bize dayatılan kapitalist dünyevileşmenin, modern tüketim hengâmesinin bize asli görevlerimizi unutturduğu böyle bir zamanda, burada mazlum Suriyeli kardeşlerimizin her zaman ve her şartta yanlarında olduğumuzu belirtmek şahitliğimizin gereğidir.
ALLAH KALBİMİZİ KORUSUN.
SURİYE HALKIYLA DAYANIŞMA PLATFORMU