Şampiyon olmaktan daha önemlisi duyarlı olmaktır!

Ahmet Gülümseyen, Galatasaray taraftarı ve oyuncularının Gazze'de yaşanan zulme dikkat çekme çabalarıyla kazandıkları şampiyonluğun daha anlamlı olduğunu ifade ediyor.

Ahmet Gülümseyen / Yeni Akit

Galatasaray’ın Filistin desteğiyle anlam kazanan şampiyonluğu

Futbol dediğinizde aklımıza neyin geldiği, elimize geçeni hiç düşündük mü acaba? Futbol, tıpkı dünya hayatı gibi oyun ve eğlenceden ibaret. Öyle bir oyun ki, renklerine gönül verenleri peşinden sürükleyen bir özelliğe sahip. Hiçbir idareci/yönetici diyemez ki ‘Ben kulüp üzerinden menfaat elde etmiyorum.’ Bir kulübe başkan olanlar, bir daha ‘başkan’ olmak istiyor. Beni bir daha göremeyeceksiniz, diyenler ise kararından kolay cayabiliyor. Yıllar önce başkanlığı bırakanları ise tekrar eski görev yeri, başkanlık makamına dönme çabası. Hal böyle olunca da, bu kitle ‘oyununa’ yön verenlerin ulaşmak istedikleri hedeflerinin ne olduğunu iyi analiz/tahlil etmek önem kazanıyor

Milyonları merakla birlikte peşinden sürükleyen futbol oyunu, yeni bir mücadelesini/yarışını Galatasaray kazandı. Oyuncuların çoğunluğu yabancı ve mali sıkıntıları bir yana bırakırsak, ortada bir emek/çaba varsa, böyle bir mücadelenin içinde yer alan herkesi tebrik etmek gerekiyor. Sarı-kırmızılı ekibin şampiyonluğu ne ilk ne de son. Ligde 24. kez mutlu sona ulaştığını görüyoruz. Her defasında altını çiziyoruz ya, futbol albenisi yüksek, milyonları peşinden sürükler uyutur veya uyandırır, diye! Hal böyle olunca da, altını çizerek bir kez diyoruz ki; spor/futbol denen ‘oyunun’ detaylarını iyi ‘irdelemek’ gerekiyor… 

Kulüplerin şampiyonluk gibi ulaşmak istediği hedeflerin dışında, futbolcularının da sahadaki başarılarının yanında sosyal sorumluluklar taşıdığı, ülke ve dünya gündemine ulaştırabileceği insani ve vicdani sorumlulukları bulunmaktadır. İçinde yer aldığımız zaman diliminde Siyonist İsrail’in Filistin’deki soykırımı devam ediyor. Bölgeden hayat şartları her geçen gün güçleşiyor. Beslenme, sağlık, barınma ve güvenlik sorunu hat safhada. Siyonistlerin hava ve kara hareketiyle gerçekleştirdiği ve 235 günü geride kalan katliamlarda, çoğunluğu çocuk ve kadınlardan oluşanşehit sayısı 36 bini geçmiş durumda. Enkaz altında binlerce ölü, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapısı tahrip edilen, son üç haftada Refah bölgesinden göç eden Filistinli sayısı 1 milyon mazlum. İnsanlığın da ‘öldüğü’ böyle bir tablo karışışında, varlığını sürdüren yüreklerde yok değil. İşte o cesur ve insanlıktan nasiplenen vicdanlar Galatasaray’ın şampiyonluk kutlamalarında ortaya çıkıyor ve tüm dünyaya Filistin’deki mağdur ve mazlumların yalnız olmadığını gösterdiler

İnsan olmak ve insanca yaşamanın temel şartı, özgür yaşamaktan geçmektedir. Gazze başta olmak üzere Müslüman coğrafyasında dün olduğu gibi bugün de katliam devam ediyor. Galatasaray’ın duyarlı taraftarları ve Galatasaray’ın milli futbolcusu Kerem Aktürkoğlu ve Faslı yıldız oyuncu Hakim Ziyech’den Filistin’e destek mesajlar vardı. Oyuncular podyuma çağrıldığı sırada Ziyech Filistin bayrağı taşırken, sosyal medyada hesabından Filistin’in sesini sıkça duyuran Aktürkoğlu ise bileğinde Filistin kefiyesi sardığı görüldü. Hatırlamak, yedi ayı geçkin bir süreyi kapsayan bu zaman diliminde, sanki hiçbir şey olmamış gibi hareket etmek ne insani, ne de vicdanı bir hareket olur. Ziyech ve Aktürkoğlu’nun bu takdire şayan hareketi, gecenin en önemi hareketi tribünleri de harekete geçirdi. Şampiyonluk kutlamaları için takımlarının yanında olan duyarlı sarı-kırmızlı taraftarlar, İsrail’e lanet yağdırırken, Filistinlilere yalnız olmadığının mesajını verdiler. Galatasaray tribünlerinin bugüne kadar Şampiyonlar ve Lig maçlarında Filistin’e desteğine, “Gazze’de insanlık ölüyor” “Filistin’e özgürlük” ve benzeri pankartlar açtığına şahit olduk. Ortaya çıkan bu tablo, bir kez daha sporun-futbolun tek başına bir anlam ifade etmeyeceği, toplumları ‘uyutmak’ değil, ‘uyandırma’ aracı olduğu/olabileceğini görmüş olduk. Bu duyarlılığı/hassasiyeti yaşayan ve yaşatanlara selam olsun… 

Yorum Analiz Haberleri

Demek ki mağlubiyetin Filistin’le alakası yokmuş...
Almanya'da işgal rejimini eleştirmek mümkün mü?
Trump’ın mirası: Samimiyetle yalan söylemenin çekiciliği 
En kötüden daha kötü ne olabilir?
Boykot hiç olmadığı kadar güçlü ancak çok daha güçlü olabilir!