Şampanya ve Şarli

Fransa'da yaşayan kardeşimiz Mehmet Ziya, Charlie Hebdo vakası üzerine duygularını sitemiz okuyucularıyla paylaşıyor.

Mehmet Ziya / Haksöz-Haber

Dünyanın en berbat üzümü… Sıkılıp, suyu çıkarıldıktan sonra köpürüyor.

Fermantasyonu gerçekleştirecek kâfi miktarda şekeri de yok.

Koskoca bir mıntıkanın ürünü beş para etmiyor…

Ya kütükleri söküp, başka bir ürünün ziraatını yapacaksınız…

Ya da…

Tam tersini.

Kırk türlü katkı maddesiyle zenginleştirecek, ilave şekerle fermantasyonu temin edecek, bilahare gaz basacak ve tazyike mukavim şişelere doldurup, özel bir şekilde mantarladıktan sonra yüksek fiyattan pazarlayacaksınız.

Kültürünüzün bir parçası olacak, şampanya.

Senin dinin, benim dinim meselesi değil; herhangi bir din, mukaddes sayılan herhangi bir inanış hakkında insanlığa sığmayacak tahkir, tahfif ve tezyifi yapıp; bundan bugünkü neticeyi istihsal edebilmek için şampanya yapmayı bilmek, bu düşünce şekline vakıf olmak gerekir.

“Dünya başkenti Paris” sloganları kullanıldı, bugün…

Gayrimenkul piyasası canlandırıldı.

Fransız bayrağı altında, pek çok devletin liderleri, “Je Suis Charlie” (Ben Şarli’yim) döviziyle yürüdüler.

Şarli’nin kime ve neye sövüp saydığını tekrarlamaya gerek yok.

Günlerdir bulvarlar, caddeler, sokaklar, metro ve otobüs durakları, dükkanlar, vs. bu dövizle donatıldı.

Yani milyonlar, Dinimize, Kitabımıza, Peygamberimize sövüp küfreden müessesenin muhamisi, hatta mümessili oldular.

Şimdi buna muvaffak olabilmek az iş mi?!

Yürüyüşe kimlerin iştirak ettikleri malum da kimin iştirak etmediği beni hayrete düşürdü.

Fas Devleti, İslam Dini’ni tahkir ve tezyif ettiği gerekçesiyle bu yürüyüşe  iştirak etmedi!

Ummadık taş, baş yarar.

Gel de hayret etme… Bu Fas Devleti sakın terörist filan olmasın! Bütün bu hile, desise, şer ve nifakı onlar tanzim ediyor olmasınlar!!!

Var mı öyle yürüyüş celbine icabet etmemek?!

Derhal ilişkilerimizi gözden geçirelim. Zaten kadim dostumuz “düvel-i muazzama” varken Fas da neymiş ki…?

TV kanallarında İslam’ın yanlış tedris edildiğine dair programlar enflasyon yapıyor. İslam Dini’ni imamlar değil, Fransızlar tedris ederse daha doğru olurmuş. Adamlar haklı şimdi; önünden lokması alınan iyi bir Müslüman, o lokmayı önünden alan eli öpüp, şükretmeyi bilmeli. Müslüman dediğin böyle olur arkadaş!

“Biri size tokat atarsa diğer yanağınızı da dönün!” diyen Hz. İsa’nın müminleri 18 tane Haçlı Seferi yapmışlar, kesmemiş, daha da yapmaya devam ediyorlar.

Cebinde bir bakır kuruşu dahi olmayan Hz. İsa’nın dünyadaki temsilcisi olan Papa hazretleri suya düşse, üzerindeki altın makadiri sebebiyle maazallah boğulup gidecek. Onu tahlis etmeye teşebbüs edecek olan kardinaller de aynı sebepten peşinden telef olacaklar. Bu yüzden biz Müslümanlar onlara biat ve ihtiram edelim, adamların işi zaten zor.

Hatta bilumum Müslüman, organlarını İsrail’e bağışlasın. Böylece Arap öldürmeye gerek de kalmaz. Canlı canlı böbreklerini, gözlerini, ciğerlerini söküp söküp, kullansınlar. Maksat işleri görülsün. Müslüman dediğin böyle zamanlar için yaratılmadı mı zaten?!

 

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?