HAKSÖZ HABER
2 Ocak tarihinde Siyonist çetenin insansız hava aracıyla Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlediği saldırıda Hamas yöneticilerinden Salih el-Aruri şehit olmuştu. Aruri ile birlikte 7 kişinin şehit olduğu, 11 kişinin yaralandığı da ifade edildi.
Aruri’nin şehadeti sonrasında başta Batı Şeria olmak üzere birçok İslam beldesinde basın açıklamaları ve gıyabi cenaze namazları organize edildi.
Diyarbakır İslami Sivil Toplum Kuruluşları, Hz. Ali Camii’nde bir araya gelerek şehit Salih Aruri ve diğer Kassam komutanları için gıyabi cenaze namazı kıldılar. AGD’den Yusuf Yıldırım’ın sunuculuğunu yaptığı programda Aruri’nin mücadele örnekliği ve Gazze halkının Siyonist vahşet karşısındaki direnişine destek mesajları yollandı.
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç’un okuduğu basın açıklamasının ardından İhvan-Der’den Oktay Hocaoğlu’nun duasıyla program sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni:
SALİH ARURİ ve KASSAM KOMUTANLARININ ŞEHADETLERİ MÜBAREK OLSUN! İSLAM ÜMMETİNİN BAŞI SAĞOLSUN!
مِنَ الْمُؤْمِنٖينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللّٰهَ عَلَيْهِۚ فَمِنْهُمْ مَنْ قَضٰى نَحْبَهُ وَمِنْهُمْ مَنْ يَنْتَظِرُؗ وَمَا بَدَّلُوا تَبْدٖيلاًۙ
“Müminlerden bazı kimseler Allah’a verdikleri sözü yerine getirdiler, kimileri onun yolunda can verdiler, kimileri de ecellerini bekliyorlar; (vaadlerini) asla değiştirmediler.” (Ahzâb Sûresi, 23).
İsrail terör çetesinin Lübnan’ın başkentinde, 2 ocak 2024’te yani dün düzenlemiş olduğu suikastte;
● Hamas Siyasi Ofisi Başkan Vekili Şeyh Salih Aruri
●El Kassam Tugayları'ndan Komutan Samir Fandi
●El Kassam Tugayları'ndan Komutan Azzam el-Akra
● Mahmud Zeki Şahin
● Mohammed er-Riyes
● Muhammed Başaşa ve
● Ahmed Hammud şehit olmuştur.
Şehit olan Salih Aruri ve arkadaşlarının mübarek kanları, tıpkı diğer şehitlerin kanları gibi İslam ümmetindeki çorak toprakların dahi canlanmasına yol açacaktır inşallah. Çete terör örgütü bundan önce de, Şeyh Ahmed Yasin, Abdülaziz Rantisi, Yahya Ayyaş, Nizar Reyyân gibi Hamas’ın birçok liderini şehit etti. ancak Hamas her bir liderin şehadetinden sonra daha güçlü toparlanmıştır. Zira şehitler tohum gibidir! Gidenin yerini hemen başkası doldurur.
Şeyh Salih Aruri'ye düzenlenen suikast direnişi zayıflatmayacak, Hamas'ı kırmayacak, aksine daha da güçlendirecektir. Bu hareket, ne kadar liderİ şehadete kavuşursa o kadar güçlenir. Çünkü Kassam'da lider bitmez Allah’ın izniyle!
İzzet yurdunda yükselen bu meşale sönmeyecek ve tüm özgürlük sevdalarına umut ve güç olacaktır. Ölüme meydan okuyanlar, ölümü hayata tercih edenler, madde alemini mana alemine vesile kılanlar er geç galip gelecektir. Dünya tarihi bunun şahididir.
Salih Aruri'nin yetiştiği mektebin üstadı Hasan ELBENNA’nın; “الموت في سبيل الله اسمى أمانينا/ Allah yolunda şehit olmak en büyük arzumuzdur.” derken, bu sloganı laf olsun diye söylemedi.
Salih Aruri: “Biz imanlı insanlarız. Şehadeti Allah'a kavuşmak ve büyük bir zafer olarak görüyoruz!" diyerek bu hakikate işaret etmiştir.
İzzet yurdunda Filistin’de şehitlik öncü erler için bir hedef olmuştur. Nitekim şehit Salih Aruri’nin bu ifadesi bunun kanıtıdır: “Bizden önce şehit olanlar, bizden daha şereflidir. Dürüstlüğün alameti sonuna kadar bu yolda ilerlemektir, sonu da şehadettir. Şehadet ise bizim için bir şereftir, bir arzudur.”
İzzet yurdunda İslam davasının bu derece kökleşmesinin birçok sebebi vardır. Bunların başında hareketin liderlerinin, mücadelenin en ön safında savaşmalarıdır. Şehit Salih Aruri son konuşmasında bu hakikati şu ifadelerle dile getirmiştir: “Filistin halkının bir evladıyım. Halkım Her gün şehit veriyor. Şehadet bize de uğrarsa memnuniyetle karşılayacağım. Kanımız, Gazze’deki çocukların kanından daha kıymetli değildir. Onlar şehit olmuşlarsa biz de şehit olacağız.” Şehit Salih Aruri başka bir açılmasında: “Kapsamlı bir mücadele anı geldiğinde Siyonist İşgalciye tahmin edemeyeceği, tarihinde benzersiz bir yenilgi tattıracağız, bundan kesinlikle eminim” diyerek zafere olan inancını dile getirmiştir.
İzzet ve şeref yurdunda ortaya konulan kahramanlıklar erkeklerle sınırlı değildir. Kadınların ve çocukların bu kutlu direnişte gösterdikleri azim ve sebat tarihte örneği az bulunmaktadır. Gelin hep beraber Şehit Salih Arurri’nin annesine kulak verelim: “Allah oğluma rahmet etsin. Kutsalımız için canımız feda olsun. Oğlumun arzuladığı ve nail olduğu şehadetini kutluyorum. Şehadeti çok istiyor çok arzuluyordu. Elhamdülillah arzusuna kavuştu. Salih oğlumu en son 20 sene önce görmüştüm çünkü 15 yıl işgalcilerin hapishanelerinde kaldıktan sonra onu yurtdışında sürgüne mahkum ettiler.” Evet dile kolay 20 yıl önce oğlunu gören ve artık bu fani dünyada görme imkanı olmayan bir annenin teslimiyeti! Şehit Salih Aruri'nin kardeşi Ümmü Küteyba’nın ilk mesajı şöyledi: “Kardeşimin şehadetiyle bizi şereflendiren Allah'a şükürler olsun. Kardeşim her gün bunu diliyordu. Her namazında "Allah'ım bana şehadeti nasip et" diyordu.” Siyonist çetesini ve avanelerini çaresiz bırakan bu ruhtur.
Çok kıymetli Diyarbakır halkı, Selahaddin-i Eyyubi ve Şeyh Said’in torunları! Ümmetin şerefi, kutsallarımızın itibarının korunması için Gazze’de meşalesi yakılan bu kutlu direnişe bigane kalmayalım, 7 Ekim’de farklı bir merhaleye geçen bu cihada ortak olma fırsatını kaçırmayalım. Mallarımızla, dualarımızla, boykot silahımızla bu cihada ortak olalım. Bunun yanı sıra elimizdeki bütün imkanları sonuna kadar kullanalım. Bundan sonra tüm enerjimizi İslam ülkelerinin yöneticilerinin harekete geçmesi için harcamak zorundayız. Aksi takdirde omuzlarımızda Irak'ta, Suriye'de, Libya'da, Mısır'da, Arakan'da, Doğu Türkistan'da, Çeçenistan'da yaşananlara ek olarak bir de Gazze'deki veballe ahirete göçüp gideceğiz.
Siyonist çetesi bundan sonra bu tarz suikastlara yeltenecektir. Biz Diyarbakır’dan bütün İslam aleminin yöneticilerine seslenmek istiyoruz: Terör çetesini bahane göstererek Gazze’ye bir damla su götürmediniz, şehit olan masum çocukları ve kadınları koruyamadınız. Bari ülkenizde bulunan bu kahramanları muhafaza edin. Aksi takdirde tarih ve insanlık vicdanı sizi affetmeyecektir. Müslüman halklar olarak biz de hem dünyada hem de ahirette size davacı olacağız ve peşinizi bırakmayacağız. Lübnan hükümetinin, bu suikasta karşılık vermeyip Siyonist çeteyi BM’ye şikayet etmesini kınıyoruz! Kimi kime şikayet ediyorsun? Siyonist çetenin anladığı dilde cevap vermenizi bekliyoruz. Siyonist çetenin üç aydır sürdürdüğü vahşete karşı BM ne yaptı ki şimdi yapsın? Batı dünyası, bilerek ve isteyerek çocukları ve kadınları öldüren bu vahşi soykırımı örtbas ediyor. Bu savaş barbar batının gerçek yüzünü tekrardan ortaya çıkardı. Ancak nihai zaferin inananların olacağına kesin iman ediyoruz. Rabbim bu zaferi en kısa zamanda bize göstermeyi nasip etsin.
DİYARBAKIR İSLAMİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI