SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYOR, SALDIRGANI İTİNAYLA (S)AKLIYORUZ
KENAN ALPAY / HAKSÖZ-HABER
Hem devrimci hem demokrat, hem hümanist hem de gerilla olmak gibi kaldırılması ağır bir yükü omuzlamıştır Türkiye’deki sol-sosyalist hareketler. Bir taraftan silahlı propagandayla hayat emaresi göstermekten başka bir yol bilmezler toplumda diğer taraftan da en yüksek perdeden barış türküleri, sevgi şiirleri, dayanışma festivalleriyle hiç kimseye bırakmak istemezler toplumun hakiki temsilcisi olduklarını.
Sol-sosyalist hareketin Türkiye’deki mazisi yeterince kirli, şaibeli ve daha önemlisi de kanlı. Gericiliği temsil eden Müslüman halka karşı ilericiliği temsil eden Kemalist ordu içinde cuntalar kurup az ihtilal girişimlerinde bulunmamıştır. 27 Mayıs’tan 28 Şubat’a değin hiç dizginlenememiş bir ihtilalcilik şehvetinin kod adıdır sol-sosyalist mücadele. 12 Eylül sonrasındaysa aynı şehvetli ihtilalcilik ruhu giderek PKK’ya yanaşmış, bir süre sonra entegre olmuş nihayetinde PKK’nın bünyesinde yeniden bedenlenmiştir.
Kurtuluş, Bir Tiran’da Bir Kandil’de!
PKK bünyesinde yeniden bedenlenen sol-sosyalist hareketlerden biri de bir dönem Kurtuluş diye bilinen Arnavutluk-Enver Hoca merkezli devrim projeleri tasarlayan EMEP-Evrensel çizgisidir. HDP listelerinden gösterilecek birkaç aday, PKK’nın yayın organlarında yazıp çizmesine müsaade edilen birkaç profesyonel kadro EMEP’in Kürt ulusol hareketine amade olması için yetip de artmıştır bile. En son genel başkanları Levent Tüzel’i Meclis’e sokmak ama aynı Meclis’te hiçbir varlık gösterememek gibi olağan üstü bir başarıya imza atmışlardı.