Şakfa: Muhalifleri Tek Çatıda Toplayacağız!

ORSAM'ın kendisiyle yaptığı röportajda Riyad Şakfa, Suriye'nin geleceğine ilişkin yaklaşımlarını anlattı.

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan'ın Suriye Müslüman Kardeşler Hareketi lideri Riyad Şakfa ile yaptığı röportaj:

Suriye Müslüman Kardeşler Hareketi, ülkenin en örgütlü ve eski muhalif hareketlerinden biridir. 1982 Hama Katliamı sonrasında Suriye dışına çıkmak ve siyasi faaliyetlerini yurt dışında sürdürmek zorunda kalan Hareket, Mart 2011 tarihinde Suriye’de ayaklanmanın başlaması ile beraber kurulan muhalif girişimlerin tamamında etkin rol oynamıştır. Suriye içindeki ve halk tabanındaki gücü konusunda farklı tahminler dile getirilse de Müslüman Kardeşler Hareketi önümüzdeki dönemde Suriye siyasal yaşamının önemli unsurlarından biri olacaktır. Hareketin lideri Muhammed Riyad El Şakfa ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide Hareketin siyasi faaliyetleri, yeni Suriye vizyonlarının nasıl olacağı konularını ele aldık.

ORSAM: Öncelikle kısaca kişisel ve siyasi özgeçmişinizi anlatabilir misiniz?
 
RİYAD ŞAKFA: Suriye’de Müslüman Kardeşler Hareketi 1945 yılında kurulmuştur. İlk kurucusu ise Dr. Mustafa El Sibai’dir. Tabi bu hareket uluslararası Müslüman Kardeşler Hareketine bağlıydı. Aslında ben bu harekete çok erken katıldım, yani yaklaşık 60’lı yılların başlarında. Bu arada ben 1944 doğumluyum, babam Allah rahmet eylesin Halep’te Şafi mezhebi imamıydı. Müslüman Kardeşlerin kurucusu ve Genel Mürşidi büyük üstad Hasan El Benna son asrın en önemli din adamlarından biriydi, tabi ben de fikirlerinden çok etkilenmiştim. 1963 ihtilalıyla Baas Partisi yönetime geçtiği zaman bizim Hareket onlarla erken çatışmalara girdi, ilk çatışmalar 1964 yılı Hama’da Baas yönetimine karşı bir lisenin düzenlediği gösterilerle başlamıştır. Bu gösteriye ateş açılmıştı ve bir öğrenci hayatını kaybetmişti. Ardından Hama’da boykot ilan edilmişti ve Sultan Camisi bombalanmıştı. Bu olay ilk çatışma olarak kayıt edilmişti.
 
Daha sonra tabi 70’li yılların olayları gelişti. Bu olaylar sonunda 1982 yılında Hama katliamı gerçekleşmiştir. Tabi katliam öncesinden Halep ve diğer şehirlerde de olaylar çıkmıştır. Katliam sonrası Suriye halkında korku doğmuştur ve halk bundan dolayı eylem düzenleyememiştir. Arap Baharı olarak adlandırılan devrimler başlayınca Suriye halkı 50 sene boyunca yaşadığı zulmü ve haklarını talep etmek için gösteriler düzenlemeye başladı, ancak bu gösteriler kurşunla karşılandı. Bu yüzden gençlerimiz de silahlı mücadeleye geçmek zorunda kaldılar. Tabi bizim Hareket önce medeni şekilde hakların talep edilmesinin yanındaydı ancak silahlar konuşunca biz de silahlı eylemlere destek vermek zorunda kaldık. Bu kısaca benim, Hareketin ve devrimin geçmişidir.
 
ORSAM: Şu anki durumda Müslüman Kardeşler Hareketinin teşkilatlanması hakkında bilgi verebilir misiniz? Müslüman Kardeşler 1982 yılından sonra Suriye’den çıkmak zorunda kaldı, şu anda Suriye içinde teşkilatlanmanız söz konusu mu?
 
RİYAD ŞAKFA: 1980 yılında 49. Kanun düzenlenmiştir. Bu kanuna göre her kim Müslüman Kardeşler Hareketine üye ise idam hükmüne çaptırılırdı. Bizler Suriye’den ayrıldık, içeride kalanlar ise hiçbir faaliyete katılmamıştır. Yani, Hareketin Suriye’de bütün faaliyetini dondurduk. Tabi 1980’li yılların katliamında 20 bin kişiye yakın Hareket mensubu tutuklanıp cezaevinde idam edilmiştir. Bu yüzden hareketin Suriye içinde hiçbir şekilde teşkilatı bulunmamaktadır. Ancak bizim yanlılarımız ve idam edilen ailelerin mensupları bizleri desteklemektedir. Bizim şu ana kadar içeride teşkilatlandırmamız bulunmamaktadır ve hiç ayrım yapmadan bütün devrimci kardeşlerimizi destekliyoruz. Çünkü devrimcilerin aralarında ayrım yoktur ve tek hedef için çatışıyorlar. Ayrıca kurtarılan bölgelerde teşkilatlanmaya başlamak niyetindeyiz.
 
ORSAM: Müslüman Kardeşler Suriye’de en eski muhalif hareketlerden biri. Suriye’de rejimin yıkılması durumunda yeni dönemde Müslüman Kardeşlerin Suriye içindeki gücünü nasıl değerlendiriyorsunuz ve Müslüman Kardeşlerin yeni Suriye’nin inşasında nasıl bir rolü olacaktır?
 
RİYAD ŞAKFA: Tabi biz Müslüman Kardeşler olarak hemen hemen bütün devrim faaliyetine katılıyoruz. Ayrıca içeride yeniden teşkilatlanmak için belli bir program düzenlemekteyiz ve programa göre Hareket bütün Suriye’de 6 ay içinde faaliyete başlayacaktır. Ayrıca başka projemiz ise Müslüman Kardeşlerin siyasi kanadını inşa etmek ve siyasi parti oluşturmaktır. Ancak bu parti Müslüman Kardeşler adına değil de bir ulusalcı bir kimliği olacaktır. Tabi partinin kapısı herkese açık çünkü partimiz ulusalcı aynı zamanda İslamcılığı esas alacaktır. Bu parti gelecek aylarda ortaya çıkacaktır. Bizim şu anki programımız budur. Tabi rejim yıkıldıktan sonra herkese açık olacağız ve bütün muhalefeti tek çatı altında toplayacağız, özellikle devrimci taburları tek komutanlık altında birleştireceğiz. Amacımız Suriye’de istikrar, barış ve demokrasiyi sağlamaktır.
 
Ayrıca başka bir projemiz var, o da seçimlerle ilgilidir. Müslüman Kardeşler olarak seçimlere katılacağız, ancak parti kurulmasını başarırsak parti adı altında seçimlere katılacağız. Şayet hareket parlamentonun çoğunluğunu kazanırsa tek başımıza hükümet kurmayacağız. Biz Suriye’yi ortak şekilde yöneteceğiz. Suriyeliler tek parti yönetiminden çok çektiler, yeni Suriye’yi kurmak için herkesle ortak şekilde hareket etmek istiyoruz. Bu hedefler doğrultusunda da çalışıyoruz ve faaliyetimizi yürütmekteyiz.
 
ORSAM: Eğer Müslüman Kardeşler iktidara gelir ise Suriye’de azınlık grupları açısından sıkıntılı bir dönemin başlayacağı kaygısı söz konusudur. Bu konuda neler söylemek istersiniz? 
 
RİYAD ŞAKFA: Açıkçası biz azınlıkların tüm haklarını koruyacağız. Bu bizim programımız değil. Müslümanlık bizi buna davet ediyor, Müslümanlık bizi herkese iyi davranmaya davet ediyor. Azınlıklara, vatandaş olarak bizim ne haklarımız var ise onlar da aynı hakka sahip ve üzerimize düşen görevler neyse onlara da düşmektedir. Kuran’ı Kerim’de “Allah sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah âdil davrananları sever.” (Mümtehine süresi, 8. Ayet) Burada Allah bizlere emir ettiği gibi herkese iyi şekilde davranacağız, zulüm yapılanları savunacağız ve haklarını alacağız. Aynı zamanda azınlıkları müdafaa edeceğiz, Alevilere bile, bizlere ne kadar eziyet çektirmiş olsalar da bizimle savaşmalarına rağmen onlara haksızlığın yapılmasını istemeyeceğiz ve zulüm yapılanları aynı şekilde müdafaa edeceğiz. Bu bizim prensiplerimizdir, prensiplerimiz ise imanımızdan gelmektedir.
 
ORSAM: Müslüman Kardeşler olarak Avrupa ve Batı ile ilişkiler, İran, Suudi Arabistan, İsrail gibi bölge ülkeleri ile ilişkilere bakış açınızı anlatabilir misiniz?
 
RİYAD ŞAKFA: Gelecek dönemde biz tüm dünya ülkelerine açık olacağız ve herkesle iyi ilişkiler kurmaya çalışacağız. Çünkü genelde uluslararası ilişkiler her zaman iki ülkenin çıkarları üzerine kurulmaktadır ancak bize saldırana karşı belli tutumumuz olacaktır. İran ile ilişkilere gelirsek, İran mevcut rejimin gerçekleştirdiği katliamların suç ortağıdır, İran ile ilişki kurmayacağız. Bizler İran’a gelecekte iyi ilişkiler kurulması adına arabuluculuk rolünü üstlenen bazı taraflar kanalıyla mevcut rejimi desteklemeyi hemen durdurması ve Suriye halkını öldürme olaylarına katılmaması mesajını ilettik. Bu İran ile ilgili kısım. İsrail’e gelirsek, İsrail bizim topraklarımızı işgal etmiş durumdadır. Golan Tepeleri’ni İsrail işgalinden kurtaracağız. Bu ya müzakerelerle ya da başka yollarla gerçekleşir. Golan Tepeleri bize aittir. Aslında İsrail’e şu sorunun sorulması gerekiyor: “Yahudi yerleşimlerini genişletme planı devam edecek mi?” Çünkü İsrail zaten kendisi saldıran taraftır ve suçludur. Biz de söylediğim gibi buna karşılık topraklarımızı kurtaracağız.
 
ORSAM: Suriye’de son dönemde muhaliflerin bazı kazanımlar elde ettiğini görüyoruz. Siz Suriye’deki durumun daha ne kadar süreceğini ve nasıl sonuçlanacağını düşünüyorsunuz?
 
RİYAD ŞAKFA: Tabi bu soru tahminlere bağlı olduğu için yanıtlaması çok zordur. Ancak askeri başarının çok hızlı ilerlediğini görüyoruz. Tabi bu durum çok büyük fedakarlıklar sonucunda Suriye halkı lehine dönen bir olaydır. Allaha şükür bizim taburlar yavaş olsa bile ilerleme kaydediyor. Sürenin ne kadar olacağı ise devrimcilere gelecek silahların çeşidine bağlıdır. Uluslararası camia ise ileri teknolojiye sahip olan silahların tarafımıza verilmesine karşıdır. Batılı ülkeler uçak savunma sistemlerinin aşırı dincilerin eline geçmesinden endişe duymaktadır. Bunlar hepsi bahanedir. Açık şekilde söylüyorum, bizlere uçak ve tanka karşı silahlar ulaştığı takdirde savaş bir an önce bitecektir. Yani uluslararası camianın Suriye’de yaşananlardan sorumlu olduğunu düşünüyoruz.
 
ORSAM: Müslüman Kardeşler Hareketi olarak Suriye Ulusal Konseyi içinde yer alıyorsunuz. Bunun yanı sıra Katar’da Suriye Ulusal Koalisyonu kuruldu. Yeni Koalisyon’a bakış açınız nedir? Konsey olarak Koalisyon içinde bütünlük korunacak mı ve yeni muhalif yapının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
 
RİYAD ŞAKFA: Bizim politikamıza bakılırsa, bizler vatana hizmet eden bütün ittifaklara katılıyoruz. Bu yüzden bizim de Suriye Ulusal Konseyi’ne kurulmasında da büyük rolümüz olmuştur. Tabi Harekete tahsis edilen bazı sandalyelerden başka gruplara devir ettiğimiz için bu Koalisyon kuruldu ve en büyük muhalefet grubu olmuştur. Tabi Konsey’de bazı hatalar olmuştu, ancak bu demek değil ki Konsey hiçbir olumlu rol oynamadı. Bize göre çok önemli roller oynadı. Yeni ittifaka gelince, bu ittifak kurulmadan önce ortaya “Ulusal Girişim” adı altında bir proje atılmıştır. Bu proje bazı muhalif grublar tarafından ortaya atılmıştır. Projenin asıl amacı ise Ulusal Konseyi parçalamak ve yerine bu projenin getirilmesini sağlamaktı. Tabi biz bu projenin bu şekilde ortaya atılması hoşumuza gitmedi. Ancak “Ulusal Girişim” projesini yöneten muhalif gruplarla müzakerelere girdik. Ayrıca Ulusal Konseyi yapılandırdık ve yeni kurulan “Ulusal Koalisyon” çatısı altına Ulusal Konsey olarak girmeyi başardık. Biz bu ittifakı destekliyoruz ve rolünün daha aktif şekilde genişlemesi için çalışıyoruz. Tabi Ulusal Konsey ve Ulusal Koalisyon olarak bu rejimle hiçbir şekilde müzakerelerin yapılmaması ve rejimin yıkılması için her türlü desteği vereceğimizi açıkladık. Bazı taraflar rejimle müzakereye girilmesini istemektedir. Onların bu ittifak içinde yeri yoktur.
 
ORSAM: En büyük korkulardan biri Esad rejimi yıkıldığı zaman, ülkede bir iç savaş yaşanacağı ve kaos ortamının doğacağıdır. Bir tarafta devlet ortadan kalkacak diğer tarafta kontrol edilmeyen çok parçalı silahlı muhalefet farklı bölgeleri kontrol edecektir. Siz bu silahlı grupların kontrol edilebilir olduğunu düşünüyor musunuz?
 
RİYAD ŞAKFA: Daha önce ben konuya değindim. Biz şu an Suriye’de muhalefet çatısı altında çatışan silahlı grup ve tugayları bir çatı altında toplamak gayretindeyiz. Rejim yıkıldıktan sonra bu silahlı gruplar Suriye’de istikrarın sağlamasına çalışacaklarına ve seçim aşamasına gelince silahlarını devlete teslim edecekleri konusunda anlaşmaya çalışacağız.
 
ORSAM: Yüksek Askeri Konsey adı altında yeni bir merkezi komuta birimi oluşturuldu. Bu yapının askeri birlikleri toparlamayı başarabileceğini düşünüyor musunuz?
 
RİYAD ŞAKFA: Biz söylediğim gibi birliğin yanındayız ve bu yüzden bütün silahlı grupların Konsey çatısı altında toplanmasını istiyoruz ve destekliyoruz. İnşallah bu birleşme gücümüze güç katar. Samimi olarak destekliyoruz.
 
ORSAM: Esad rejiminin yıkılması durumunda Lazkiye ve Tartus’u içeren bir Nusayri devleti kurulması senaryoları tartışılmaktadır. Bu durum Suriye’yi parçalanmaya götürebilir. Bunun yanı sıra Kürtlerin de federal bölge talepleri söz konusudur. Bu tarz konulara yaklaşımınızı öğrenebilir miyiz?
 
RİYAD ŞAKFA: Bizim kanaatimize göre Alevilerin bulunduğu yerde ayrı yaşamak imkanları bulunmamaktadır. Çünkü bir tarafta deniz bulunmakta diğer tarafta ise sınırları bizimle olacaktır. Bu yüzden devlet kurma olasılığı yoktur. Ayrıca Alevilerin olduğu yerlerde Sünni köyler bulunmaktadır. Yani kısacası Alevi devleti kurulabilmesinin şartları bulunmamaktadır. Diğer taraftan Kürtlere gelir isek, Araplar ile Kürtler o bölgelerde bir arada yaşamaktalar. Ayrıca biz muhalefette bulunan bütün Kürt partilerle müzakerelere girdiğimizde böyle bir federe bölgenin kurulmama ve Kürtlere kültürel ve siyasi haklarının bir bütün ülke içinde verilmesi konusunda anlaştık.
 
ORSAM: Türkiye’nin Suriye politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz ve yeni Suriye’de Türkiye’nin rolüne ilişkin Müslüman Kardeşler olarak nasıl bir bakışa sahipsiniz?
 
RİYAD ŞAKFA: Türkiye’nin Suriye konusundaki yaklaşımını iyi görüyoruz. Türkiye her zaman Suriye halkının yanında oldu, muhalefeti misafir etti ve onlara tam özgürlük verdi. Tabi Türkiye’ye bu konuda şükranlarımı iletmek isterim. Tabi gelecekte iki ülke arasında çok güçlü ve çok samimi ilişkiler kurulacağından hiç kuşkum yoktur. Siyasi ve ekonomik ilişkiler çok güçlü olacaktır. Okulda eğitim alırken Baas Partisi mensupları her zaman Türklere karşı kin ve nefret düşmanlığını içimizde beslemek istedi. Ancak iki halk zaten kardeştir ve böyle olaylarla kandırılamaz. Gelecek günler bunu ispatlayacaktır.
 
ORSAM: Teşekkür ederiz 
 
* Bu söyleşi ORSAM Ortadoğu Uzmanı Oytun Orhan tarafından 21 Aralık 2012 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir.

 

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"