Sakarya'da Nurettin Topçu ve Hareket Dergisi Konuşuldu

Sakarya’da İslamcılık Sohbetleri Kenan Alpay ile devam etti.

Özgür-Der Sakarya Şubesinin İslamcılık Seminerlerinin dördüncüsü Kenan ALPAY’ın katılımıyla Adapazarı Ofis Sanat Merkezinde gerçekleştirildi.Nurettin Topçu Hareket Dergisi ve Anadolu İslamcılığı başlığı ile yapılan seminerde Kenan Alpay konuyu tarihsel arka plan Nurettin Topçu’nun fikriyatı ve Hareket Dergisi misyonu ve kapsamı ve Anadolu İslamcılığı olarak ortaya çıkan  kavramsallaştırmanın değerlendirmesi olarak doyurucu bir şekilde sundu.

“Nurettin Topçu, Cumhuriyet dönemi düşünce tarihi içerisinde uzun yıllar görmezden gelinmiş, hep bir kenarda tutulmuş, itiraz ve önerileri bilinçli olarak gündeme alınmamış önemli bir entelektüeldir.” Diyerek sohbete başlayan  Kenan ALPAY daha sonraTopçu hakkında dikkat çekici bilgiler verdi.

Mistik ve münzevi bir karakter, ahlakı siyasete tercih etmiş bir şahsiyet, Batıcılaşmayave kökü dışarıda İslâmcılığa karşı yerli duruş, anti-komünist olmayan bir sosyalist Müslüman vb. seçilmiş nitelikleriyle öne çıkartılan birisidir Nurettin Topçu.Ancak hakkında kaleme alınan hemen tüm makale ve eserler övgü ve hayranlık merkezlidir.Oysa tutarlılık açısından bu doğru değildir ve Topçu’nun daha rasyonel ve objektif bir bakış açısıyla ele alınması gerekir.

Topçu’nun en temel özelliği ve kaygısı milliyetçi-muhafazakâr kimliğini yer yer ruhçu sosyalizmle yer yer de Osmanlı  bir refleks üzerinden yöneldiği İslamcılıkla ortaya çıkarmasıdır.Ayrıca onun yaşadığı dönemdeki milliyetçilikte bugün ki anlamıyla değil o günün şartlarıyla anlaşılmalıdır.

Milliyetçilik kimliğini Oğuz soyu, Anadolu toprağı ve 1071’den buyana süregelen İslam telakkisine dayandıran Topçu’nun ideal toplum ve devlet modeli “Müslüman Anadolu Sosyalizmi”dir diyebiliriz.

Nurettin Topçu’nun Fransa’da doktora çalışması için kaldığı dönemde Massignon, Blondel ve Bergson’la birlikte Remzi Oğuz Arık gibi isimlerden fazlasıyla etkilenmiştir.

1939’a gelindiğinde Hareket dergisini çıkartmaya başlar Topçu. Dergiyi  bir idrak, bir yöntem ve hedef olarak Fransa’da takip ettiği mistik Hristiyan düşünürlerden almış ve onu Anadolu-Tasavvuf kültürünün  kavramlarıyla sentezlemiştir.

Topçu bütün kaygı ve ümitlerini Anadolu’nun kurtuluşuna bağlamış ve üç aşamalı bir reçete sunmuştur: “Önce sosyalist bir cemiyet düzeninin kurulması lazımdır. Sonra halka sistemli ve inanılmış bir medeni terbiye aşısı yapılmalıdır. Nihayet İslam kültür ve ahlakının kaynaklara inmek suretiyle ve gerçek bir din anlayışı halinde canlandırılması, gaye olan selameti getirebilecektir.” (“Sosyalist Cemiyet Nizamı”, Hareket, Kasım 1966/s. 11)

Topçu ve Hareket dergisi seyrinden sonra Alpay;

Fakat şu da varki bir insana yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisi onu hiç de alakası olmayan bir fikir dünyası yada başka bir dava peşinde koşuyor gibi göstermektir. Topçu da bu konuda mağdur durumdadır. Dönemsel tartışmalarda ön almak, yerli bir İslamcı model sunma görüntüsü altında milliyetçi ve devletçi siyasete alan hâkimiyeti açmak veya “illa da İslamcılık yapılacaksa Topçu ve Hareket ekolü üzerinden ayakları Anadolu’ya basan, bin yıllık tarihe yaslanan ve Türk unsurunu önceleyen geleneksel-mistik dindarlık fikriyatı model alınsın” kaygısını güdenler  Topçu ve Hareket dergisini bu şekilde lanse etmişlerdir.

            Son kısımda Nurettin Topçu’nun olduğu gibi ele alınması halinde daha değerli ve tutarlı kazanımların çıkartılabileceğini vurgulayan Kenan Alpay sohbetini İslamcılık fikriyatı veya başka bir şey hakkında (edebiyat v.s.) Nurettin Topçu’dan alınabilecek veya çıkartılabilecek önemli ders ve ibretler bulunduğunu belirterek bitirdi.

          Bu doyurucu sohbetin ardından kısa süren soru cevap faslından sonra konferans sona erdi.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Özgür-Der, Gazze’deki kardeşlerimizle dayanışmasını sürdürüyor
Batman Özgür-Der’de ‘’İslam ve İnsan’’ konuşuldu
Sağlık çalışanları Gazze'deki soykırımı Antalya'da protesto etti
Saraçhane'de direniş ve zafer coşkusu: Özgür Gazze, Özgür Suriye!
Suriye zaferi Bingöl’de tebrik edildi