Sakarya Üniversitesi’nde, İstanbul, Eskişehir başta olmak üzere üniversitelerde yaşanan sol-sosyalist saldırıları protesto etmek için öğrenciler 15 Aralık 2015 Salı günü kampüs merkezindeki helikopter pistinde bir araya geldiler. Üniversiteli Müslümanlar imzasıyla toplanan öğrenciler solcu dayatmalara karşı tepkilerini dile getiren bir basın açıklaması yaptılar.
Eylemin açılış konuşmalarını Eğitim Bir-Sen Sakarya Üniversitesi Şubesinin yönetim kurulu başkanı Yrd. Doç.Yaşar Kahraman ve Sakarya İHH İnsani Yardım Derneği başkanı Sabahattin Aydın yaptı. Konuşmalarında üniversitelerde çalışma yapan müslüman öğrencilere yapılan baskılara dikkat çekildi.
Açılış konuşmalarının ardından Müslüman Öğrenciler adına basın açıklamasını Murat Demirci okudu. Demirci açıklamasına “Bizler Allaha iman etmiş muvahhidler olarak nerden ve kimden gelirse gelsin geçmişte olduğu gibi şimdide farklı isimlerle bu zulmün karşısında ve mazlumun yanında şahitliğimizi Allah için ortaya koymaya çalışıyoruz. Son günlerde üniversitelerde yaşanan hadiseler de bu bağlamın üniversitelere yansımasıdır.” diyerek başladı.
Murat Demirci açıklamasını “Bizler bu zihniyetteki arkadaşlarla Suriye’nin mazlum halkına ekmek götürmek için üniversitemizde çalışmalar yaptığımız sırada karşılaştık. Daha önce olduğu gibi şimdi de duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz, yerimizden ayrılmayacağız. Baskılarınız, kampanyalarınız iftiralarınızla abluka altına almaya çalıştığınız üniversiteleri sizlere bırakmayacağız. Rahatsız olduğunuz fikirlerimizi ve inançlarımızı savunacağız, rahatsız olduğunuz yardım çalışmalarını sürdüreceğiz. Dünyanın herhangi bir yerinde masum çocukların aç ve soğukta uyumasından rahatsızız, sizi de rahatsız edeceğiz. Afrika’da sömürge sebebiyle insanlığın açlık, kıtlık ve hastalıkla tek başına bırakılmasından rahatsızız, Doğu Türkistan’da Çin zulmünden, Filistin’de İsrail zulmünden rahatsızız. Bugün yanı başımızda Ortadoğu’da yapılan soykırımdan, firavun hükümdarlıklarından rahatsızız, sizi de rahatsız edeceğiz.” şeklinde sürdürdü.
Murat Demirci açıklamasını “Bugün Sakarya Üniversitesinden haykırıyoruz, Allah takdir ettiğince dünyanın neresinde olursa olsun tüm mazlum halklara yardım eli uzatmaya gayret edeceğimize söz veriyoruz. Osmangazi Üniversitesinde, İstanbul’da, ODTÜ’de, gönülleriyle ve amelleriyle zalimin ve zulmun karşısında olan tüm üniversiteli kardeşlerimizin duruşlarını kutluyor, selam ediyoruz.” diyerek bitirdi.
Açıklamanın ardından Sakarya Özgür-Der Müzik Grubu’nun seslendirdiği ezgiler üniversitelerdeki islami direnişin anlam ve önemine vurgu yaparken, aynı zamanda açıklamaya katılanlar tarafından hep bir ağızdan söylendi.
Basın açıklaması, ezgi ve marşların ardından Merkez Kafeterya’daki İHH standına yapılan ziyaretle sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni:
Aklın dumura uğradığı fikirlerin talan edildiği, Dünyanın bir tür açık hava tımarhanesine döndüğü günümüzde her an yeni bir zulüm ve barbarlık ile karşı karşıya kalmamız bir arada yaşama ahlakını menfi ve ideolojik sapmalara mahkûm kaldığının apaçık bir göstergesidir. Küresel emperyalist güçlerin kontrolünde ustalıkla yürütülen bu çağdaş barbarlıkların Filistin’de Afganistan’da Irak ve Suriye’de uygulamaya konulması ve buralarda olan olaylar hepimizin malumudur.
Bizler Allaha iman etmiş muvahhidler olarak nerden ve kimden gelirse gelsin geçmişte olduğu gibi şimdide farklı isimlerle bu zulmün karşısında ve mazlumun yanında şahitliğimizi Allah için ortaya koymaya çalışıyoruz.
Son günlerde üniversitelerde yaşanan hadiseler de bu bağlamın üniversitelere yansımasıdır. Bu noktada ifade etmeliyiz ki zikredilen hadiseler iddia edildiği gibi karşıt gruplu öğrenciler arasında çıkan kavgalar değil, Sol çetelerin İslam’a, örgütlenme özgürlüğüne ve öğrencilere yönelik saldırılarından ibarettir.
Müslümanların üniversitelerdeki varlığından ve her türlü çalışmalarından rahatsız olan İslam düşmanı Sol gruplar, geçtiğimiz günlerde İTÜ Tevhid ve Adalet Topluluğu’nun çağrısıyla bir araya gelen İTÜ’lü Müslüman öğrencilerin İstanbul Teknik Üniversitesi’nde merkezi bir cami talebiyle ilgili basın açıklaması yapmak ve Merkezi Dersliğin önünde namaz kılmak üzere toplanan müslümanlara ilan edilmiş eylem saatinin öncesinde alanı işgal etmeye kalkan sol-sosyalist gruplar, burada namaz kılınamaz şeklinde ifadeler eşliğinde Müslüman öğrencilere saldırdı. Ankara Üniversitesi mescidinde Kur'an okumak için bir araya gelen hanım kardeşlerimizi ''burada bizden başka gruplara izin vermeyiz'' diyerek mescitten dışarı çıkarmak suretiyle engelledi ve son olarak insani ve İslami kaygılar ile Nepal’deki Müslüman kardeşlerimize dikkat çekmek ve onlar için farkındalık oluşturmak amacıyla Eskişehir de Genç İHH’lılar tarafından açılan resim sergisine yönelik İslam’a olan tahammülsüzlüklerinin tezahürü olan bu hakaretlerini yine IŞİD’ci propagandasına sığınarak yaptılar. Bizler burada Sakarya Üniversitesi Müslüman Gençleri olarak, saldırıya uğrayan kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve üniversitelerdeki İslami mücadelemizin engellenemeyeceğini beyan etmek için toplandık.
Faşizme karşı omuz omuza iddiasında olup ilkesiz ve tahammülsüz bir profil ortaya koyan; kendisi dışındaki her bir inanç, yorum ve söylemi kabul etmeyerek, baskılayarak ve şiddete baş vurarak yok etmeye çalışan güruh, aslında faşizan karakterin ta kendisidir.
Bu güruhun, karşısında durduklarını iddia ettikleri emperyalist güçlere, kapitalist düzenin çarkına nasıl su taşıdıkları bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Ne denli boş söylemlere sahip oldukları ve tutarsızlıkları attıkları sloganlar ve müslüman öğrencilere yaptıkları saldırılardan çok net biçimde görebiliyor. Faşizan ve saldırgan oldukları, insani değer yargılarından ne kadar uzak oldukları, fikir ve amelleriyle ortadadır. Müslüman kimliği taşıyan herkesin ışid militanı olduğu, vakıflarda yardım çalışması yapan herkesin silahlı terör örgütü destekçisi olduğuna dair yalan, iftira ve karalama kampanyaları yürüttüklerini, kendi medyalarından biliyoruz. Ama şunu da çok iyi biliyoruz ki, sözde hümanist, aydınlık ve özgürlükçü bu güruhun özgürlük anlayışı kendilerine kadardır. Özgürlükleri; hiçbir hakları olmadığı hâlde yardım amaçlı kurulmuş stantlara saldırarak gözaltına alınıp, medyaya bunu “ışid’e silah taşıyan gericilerle işbirliği yapan polis, 12 öğrenciyi darp ederek tutukladı.” şeklinde yansıtana kadardır. Kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi konuşmayan, kendi putlarına inanmayan herkes gerici, bilim karşıtı, faşist ve daha nicesidir.
Bizler bu zihniyetteki arkadaşlarla Suriye’nin mazlum halkına ekmek götürmek için üniversitemizde çalışmalar yaptığımız sırada karşılaştık. Daha önce olduğu gibi şimdi de duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz, yerimizden ayrılmayacağız. Baskılarınız, kampanyalarınız iftiralarınızla abluka altına almaya çalıştığınız üniversiteleri sizlere bırakmayacağız. Rahatsız olduğunuz fikirlerimizi ve inançlarımızı savunacağız, rahatsız olduğunuz yardım çalışmalarını sürdüreceğiz. Dünyanın herhangi bir yerinde masum çocukların aç ve soğukta uyumasından rahatsızız, sizi de rahatsız edeceğiz. Afrika’da sömürge sebebiyle insanlığın açlık, kıtlık ve hastalıkla tek başına bırakılmasından rahatsızız, Doğu Türkistan’da Çin zulmünden, Filistin’de İsrail zulmünden rahatsızız. Bugün yanı başımızda Ortadoğu’da yapılan soykırımdan, firavun hükümdarlıklarından rahatsızız, sizi de rahatsız edeceğiz.
Bizler mazlumlar adına umudu diri tutacağımıza ve mücadele edeceğimize ahd eden Sakarya Üniversitesinde okuyan Müslüman Gençler olarak, Müslümanlara ve mazlumlara yönelik her bir zulmü ve hakareti kalbi bir buğz ile telin ediyor ve mazlumların yanında Musavari fedakârlık ve zalimlerin karşısında da İbrahimi bir duruş sergileyeceğimizi deklare ediyoruz ve Bizler inanıyoruz ki iyilik, güzellik bizlerden başlayarak dünyaya yayılacaktır. Bugün Sakarya Üniversitesinden haykırıyoruz, Allah takdir ettiğince dünyanın neresinde olursa olsun tüm mazlum halklara yardım eli uzatmaya gayret edeceğimize söz veriyoruz. Osmangazi Üniversitesinde, İstanbul’da, ODTÜ’de, gönülleriyle ve amelleriyle zalimin ve zulmun karşısında olan tüm üniversiteli kardeşlerimizin duruşlarını kutluyor, selam ediyoruz.