Said Halim Paşa’nın vefatının 100. yılı anısına 2-3 Nisan 2021 tarihleri arasında Zeytinburnu Kültür Sanat’ta düzenlenen ilk geniş katılımlı Said Halim Paşa Sempozyumu açılış oturumu ile birlikte altı oturumda gerçekleşti.
Sempozyumun açılışında konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş Said Halim Paşa'nın, Osmanlı'nın çöküş dönemine çareler arayan, bu çöküşü durdurmaya çalışan, çok iyi yetişmiş bir entelektüel ve dirayetli bir devlet adamı olduğunu ifade etti. Said Halim Paşa’nın düşüncelerindeki farklılığa dikkat çeken Kurtulmuş "Said Halim Paşa, sadece “Niçin mağlup olduk?” sorusu değil, aynı zamanda “Ne yapmalıyız?” sorusunu da gündeme getirmiş olan bir mütefekkirdir. Said Halim Paşa'nın İslamlaşmak dediği, İslamcılık dediği, adına ne derseniz deyin kendi kökleri üzerinden bu milletin, bu medeniyet coğrafyasının yeniden yükselmesi bilinci önümüzdeki on yıllara damgasını vuracak eskimeyen bir siyasi istikamet, eskimeyen bir siyasi manifestodur." şeklinde konuştu.
Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy ise “Zeytinburnu Kültür Sanat, açıldığı 2009 yılından beri açılış ideallerine bağlı kalan ve bu yönüyle Zeytinburnu ve İstanbul halkı için göz aydınlığı denilebilecek bir kurum olmuştur. Bunu özellikle vurguluyorum, çünkü özellikle yerel yönetimlerde bizimkisi gibi kurumlarda inşa edilen yapılara maddi ve manevi bir misyon yüklenerek açılan kurumların o misyonun istikrarla sürdürülmesi de hayati bir önem arz etmektedir. Kültür sanat işleri söz konusu olduğunda, sürdürülebilirliğin sağlanması, sabır ve istikrar, planlamada mutlaka göz önünde bulundurulması gereken unsurlar olmalıdır. Çünkü bir kültür sanat merkezi inşa ederken, temel hedefimiz, en temelde bir atmosfer, bir iklim inşa etmektir.” ifadelerini kullandı.
Hayatı, Entelektüel Dünyası, İslamcılığı ve Fikrî Mirası
“Osmanlı Sadrazamı ve Düşünür: Said Halim Paşa Sempozyumu” adlı etkinlik Said Halim Paşa’nın hayatı ve entelektüel dünyası risalelerinden hatıralarına, İslamcılığından günümüz için anlamına, mektuplarından yakın/uzak dostlarına, ıslah telakkisinden sadaretine pek çok konunun ele alınmasını sağladı. Ayrıca maariften kitaplarının neşir serencamına, Fransızca yazma tercihinden kadın serbestisine yaklaşım tarzına, hafızamızdaki yerinden aydın yabancılaşmasına uzanan meseleler etraflı bir şekilde konuşuldu.
Cevat Özkaya’nın oturum başkanlığını üstlendiği açılış oturumda hafızayı tazelemek amacıyla, Said Halim Paşa’nın hayatı, fikrî gelişimi, İslamcılığı, kendisini yüzyıl sonra hatırlamanın anlamı ve günümüze ne söylediği konuları üzerinde duruldu. Bu oturumda Doç. Dr. Hanefi Bostan, Said Halim Paşa’nın hayatını anlatırken Prof. Dr. Yasin Aktay İslamcılık fikri açısından Said Halim Paşa’nın gerçekçi tahlilleri üzerinde durdu. D. Mehmet Doğan Said Halim Paşa’nın siyasi kişiliğini Birinci Dünya Savaşı’ndaki rolü çerçevesinde ele alırken Prof. Dr. Kudret Bülbül ise İstanbul, Batı ve Mısır hattından konuşan Said Halim Paşa’nın düşüncelerinin günümüz için anlamına dikkat çekerek onun hâlâ çağdaşımız olduğunu vurguladı.
Mektuplar, Kadın Meselesi, Dostluklar ve Teklifler
Oturum başkanlığını Beşir Ayvazoğlu’nun yaptığı birinci oturumda Prof. Dr. Abdullah Uçman Said Halim Paşa ile Rıza Tevfik mektuplaşmaları üzerinden bir dönemi çerçeveledi. Cihan Aktaş ise düşünürün kadın meselesi hakkındaki kanaatlerinde karşılaşılan sorunları, Osmanlı kadın hareketinin talepleriyle karşılaştırmalı bir şekilde ele aldı. Prof. Dr. Mustafa Gündüz ise Said Halim Paşa’nın Osmanlı’nın karşılaştığı problemlerin çözümü bağlamındaki tekliflerinde öne çıkan hususların altını çizdi. Dr. Kemal Kahraman ise Said Halim Paşa’nın “İslâmlaşmak” adlı risalesinin İngilizce, Arapça ve Urduca’ya çevrilmesinde önemli rol üstlenen Muhammed Marmaduke Pickthall’ün portresini karşılaştırmalı bir yaklaşımla ortaya koydu.
Kriz, Batı Dışı Modernleşme Süreçleri, Meşrutiyet ve Çıkış Arayışları
3 Nisan Cumartesi günkü ikinci oturumu Doç. Dr. Turgay Anar yönetti. Oturumun ilk konuşmasını yapan Ümit Aktaş, Said Halim Paşa’nın Osmanlı’daki krizi nasıl ele aldığını ortaya koyarken Doç. Dr. Ahmet Dağ bürokrat yönüyle de öne çıkan düşünürü aynı dönemde yaşayan ve benzer yaklaşımlar geliştiren Batı kurumlarında eğitim gören çok dilli, çok kültürlü bir Çinli aydın olan KuHung-Ming’le karşılaştırdı. Dr. Güngör Göçer, Said Halim Paşa’nın siyasi kişiliğini şehadetine giden yol bağlamında özetledi. Erdal Kurğan ise meşrutiyeti yeniden düşünmek bağlamında Said Halim Paşa ve analojik kurtuluş reçetelerinin anlamı üzerinde durdu.
Çelişkiler, Sanat İlgisi, Fransızcası ve Sosyolojik Tahlilleri
Prof. Dr. Fazıl Gökçek’in oturum başkanlığını yaptığı üçüncü oturumda Hakan Arslanbenzer çelişki türleri çerçevesinde Said Halim Paşa’yı ele alırken İbrahim Öztürkçü Said Halim Paşa’nın sanat, musiki ve sporla münasebetini kültürel faaliyetleri odağında işledi. Kürşad Arıkan öteden beri çok çeşitli şekillerde ele alınan Said Halim Paşa’nın Fransızca yazması meselesini, müellifin dili ve üslubu zaviyesinden belirgin kıldı. Dr. Ali Haydar Beşer Said Halim Paşa’nın sosyolojik tahlilleri bağlamında iktisadın ıslahına dair dile getirdiklerine odaklandı.
Çağdaş Siyasal Teolojisi, İslamcılık İçindeki Farklı Konumu
Oturum başkanlığını Prof. Dr. Ferhat Ağırman’ın üstendiği dördüncü oturumda Prof. Dr. Bedri Gencer Said Halim Paşa üzerinden şeriat ile hakikat arasında İslamcılık akımının yaklaşımlarına dikkat çekti. Prof. Dr. Ergün Yıldırım ise düşünürün çağdaş siyasal teolojisinden hareketle İslam siyasi düşüncesinin demokrasi çağında var oluşunu irdeledi. Dr. Kürşad Atalar Said Halim Paşa’nın Batılı kavramlara dönük yaklaşımını ilk dönem İslamcılığındaki “savunmacı” söylemin bir göstergesi şeklinde ele alırken Dr. Vahdettin Işık ise Said Halim Paşa’nın tadilen ıslah anlayışı olarak İslamlaşmak teklifini öne çıkaran bir okuma yaptı.
Eleştirel Yaklaşımlar, Etkileri ve Kitaplarının Yayın Süreci
Prof. Dr. Yücel Bulut’un yönettiği beşinci ve son oturumda Prof. Dr. Kenan Çağan, entelektüel dünyası çeşitli incelemelere konu olan Said Halim Paşa için eleştirel içerikli bir yaklaşım ortaya koydu. Prof. Dr. Mehmet Fatih Birgül karşılaştırmalı bir perspektifle Said Halim Paşa ile Nurettin Topçu’da “milliyet”, “din” ve “aydının yabancılaşması” sorununu ele aldı. Gülşen Özer Meryem Cemile’nin Said Halim Paşa’yı nasıl okuduğunu belirgin kılarken Dr. Ahmet Süruri ise Said Halim Paşa neşriyatının tarihçesi ve sorunlarını örneklerle ortaya koyarak bir düşünürü anlamak için öncelikle metinlerinin doğru neşirlerine sahip olmanın önemini hatırlattı.
Sempozyumda sunulan 24 bildirinin kimisi Said Halim Paşa’nın hayatı, siyasi kişiliği, yakın çevresi, kültür ve sanata destek vermesi gibi konulara kimisi ise onun düşünür vasfını, eserlerinde karşımıza çıkan temaları, risalelerinin yayın süreçlerini, başka coğrafyalardaki takipçilerini incelikle ve derinlikle ele aldı. Sempozyumda sunulan tebliğlerin de yer aldığı çok geniş kapsamlı Said Halim Paşa kitabı ise önümüzdeki günlerde okuyucularla buluşacak. Kitap Paşa’nın yaşam öyküsü, siyasi ve ilmî kişiliği, entelektüel birikimi, Türk modernleşmesi ve İslam düşüncesi üzerine yaptığı tespit ve teşhisler, adil bir dünya sistemi kurmak için dikkat edilmesi gereken hususları içerecek.