Şahımerdan Hoca Paralel Yapının Linç Kampanyasını Anlattı

Şahımerdan Sarı Hoca, Paralel Yapının kendilerine yönelik yürüttüğü linçi anlatıyor.

Türkiye’nin saygın ilim adamlarından Şahımerdan Sarı, 28 Şubat sürecinde uğradığı haksızlığın benzeri olarak, Paralel Yapı diye tabir edilen Gülen Cemaati'nin yargı üzerindeki etkisini kullanarak kendisine ve oğullarına uygulanan hukuksuzluğu, yapılan söyleşide özetle dile getirdi.

Şahımerdan Sarı Hoca, kendilerine yönelik yürütülen linç girişimini şöyle dile getirdi:

Maalesef ki bize selam verdi diye gözaltına alınanlar oldu, 2 tane oğlum da şu anda cezaevinde, toplum bunu görüyor, toplum biliyor ki biz elimize silah almamışız, 2009 yılında operasyon yapıldı, 65 kişi benim talebem diye evleri arandı, bir tane silah bulunmadı, fakat harıl harıl silahlı terör örgütü suçundan cezaevine girdi, toplum bunları görüyor aslında.

Nemrut Olsa Bunu Bana Yapmazdı

Nemrut olsa bunu yapmazdı, Nemrut sadece bana ceza verirdi, verseydi de, iki tane oğlum ” Baba sen ne emredersin, başüstüne”  söylediği için ceza almıştır, hangi silahı eline almış, hangi olayı yapmış, bana göstersinler.

Ama evlat duygusu yaşamayan insan bunu bilemezler, çok şukur evladı da yoktur, fakat emir veriyor hakim ve savcılara böyle yapılsın, doğrudur Pensilvanya’dan emir gelmiştir. Bunu sadece ben söylemiyorum.

Dinler Arası Diyalog

10 Seneyi aşkın süredir, bazı sohbetlerde ve bazı vaazlarda söyledim, Fethullah Gülen ve onun arkadaşları ve dinler arası diyalogu iddia edenler, gelsinler yada bizi çağırsınlar biz gidelim,

Bize dinler arası diyalogun İslam’a uygun olduğunu ispat etsinler, bizde kabul ederiz, ama ispat etmedikleri vakit, ben onların dini tahrif etme davasında olduklarını ilan ederim.

Bunu (ispat) yapamazlar zaten, ilimle karşı çıkamadıkları vakit, zalimin yapacağı şey zulümle karşı çıkmaktır.

Açıkça Desinler, Şahımerdan Hoca Şeriatı İstiyor Diye Ceza Verdik

Ben gözaltındayken baş komisere söyledim.

“Siz yalan söylüyorsunuz.”

Bana deyin ki “Sen Şeriatı istiyorsun”, ben derim ki evet.

Bana deyin ki “Sen Şeriat için çalışıyorsun”, ben derim evet.

Ama sen diyorsun ki, “Sen terör örgütü kurmuşsun.”

Ben derim ki, İşte yalan söylüyorsun!

Ben Terör Örgütü Falan Kurmadım

Ben İslam’ın hakimiyetini istiyorum, sizde bunu açıkça söyleyin deyin ki, Şahımerdan Hoca İslam’ın hakimiyetini, şeriatın hakim olmasını, kamil manada İslam şeriatının hakim olmasını istediği için biz ceza veriyoruz deyin, ben yine kabul ederim, isterseniz idam edin, ama sahtekarlık ediyorsunuz.

Mesele şu: Ak Parti Zulüm Kendilerine Dokununca Anladılar

Mesele şu : Ak Parti zamanında bütün kapıları bunlara açtı, sadece oy kaygısından dolayı ben bunlarla beraber her şeyi yapabilirim dedi, koynunda beslediğinin yılan olduğunun farkında değildi, belki de bir çok İslami çevreyi de küstürdü kendisine.

Bunlar harıl harıl masum insanlara ceza verirken, Ak Parti’deki insanlar buna seyirci ve sessiz kalıyordu.

Hatta işin başında olan adamlar diyelim ki direksiyon başındadır, şofördür fakat direksiyonu başkası çeviriyordu, yanlış yönlere çeviriyordu, onlar seyirci kalıyorlardı, direksiyon kendisinin olmasına rağmen direksiyonu başkası çeviriyordu.

Beni Savunan Avukat (Sadullah ERGİN) Bakan Olduğu Dönemde Bana Ceza Verildi

Adalet Bakanı (Sadullah ERGİN) benim avukatımdı bir zamanlar, bizim davanın avukatıydı, fakat ceza veriliyor onun Bakanlık yaptığı dönemde, ama adam seyirci kalıyor, tanımıyor mu beni ?, Tanıyor ama seyirci kalıyor.

Allah’ın (c.c) Adaleti

Sonunda zulme seyirci kaldıkları vakit, zulüm mutlaka kendilerini de  bulacaktır, bu sefer kendileri uğraşmak zorunda kalacaktır. Bunlar Allah (c.c) adaletidir.

islahhaber.net

Röportaj Haberleri

Suudi Arabistan'da İslam, sekülerleşme ve Bin Selman reformları
“Filistin özgürleşmediği sürece, bu travma asla geçmeyecek”
Netflix abonelerine yalnızca eğlence değil "politik görüşlerini" de satıyor
Nazmul İslam: Bangladeş’te devrim bir süreç esas mesele şimdi başlıyor!
"Sinvar’ın yolunu sürdüreceğiz"