Sağlık sistemi çökmesin diye eve kapatılan yerlilerin yerine yabancılar gelsin!

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, günlük koronavirüs vaka sayısının beklenti rakamlarını açıklarken iktidarın tam kapanmadan asıl neyi hedeflemiş olduğunu söylemiş oldu.

HAKSÖZ HABER

Türkiye’nin yaz ekonomisi tam anlamıyla turizme bağlıymış gibi düşünülüyor olsa gerek iktidar, turizm sektörü için hamlelerini yerlinin eve kapandığı zamanda yapmaya devam ediyor.

Reuters'in sorularını yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ‘Türkiye’nin turizmde bu yılki hedefi’ ile ilgili sorulara iktidarın beklenti ve hedefleri üzerinden cevap verdi.

Türkiye’nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele için çok daha sıkı önlemler aldığını belirten Ersoy, “Vaka sayılarındaki düşüşün bu hafta daha da hızlandığını görüyoruz. Tahminimiz doğru çıkarsa 17 Mayıs itibarıyla vaka sayıları 5 binin altına inecek.” dedi.

Bakan Ersoy Türkiye’nin pandemi şartları içerisindeki turizm hedefleri için de, “Hedefimiz, 1 Haziran itibarıyla turist trafiğini açmak için 17 Mayıs’tan sonra vaka sayısı olarak 5 binin altına inmek. Bu sayıya düşebilirsek 30 milyon hedefimizi hala koruyoruz.

Ekonomik gelişim ve pandemi krizini atlatmak için döviz girdisine ihtiyaç duyan Türkiye’nin turizm yönünde yaptığı eylemler elbette anlaşılabilir. Ancak önce 15 ülkeye vizede PCR testlerini kaldırmak ardından da Türkiye’de “yerli” turiste uygulanan kısıtlama cezaları iktidarın olayları bütüncül yorumlamaktan uzak olduğunu gösteriyor.

Siyasi partilerin kongreler yaptığı, partilere yakın isimlerin mekan kapattırıp eğlendikleri görüntüleri unutmaması gereken iktidarın artan vaka sayılarından şikayet etmesi sıradan vatandaş için oldukça iğreti bir durum olarak görülüyor.

Şimdi de turizmi canlandırmak adına 30 milyon turist gelsin diye 80 milyonu eve kapatıp, iş ve aştan uzak kılmanın turistler gittikten sonra kime yarayacağı zamana bırakılmış gibi görünüyor.

Aşılamada aksayan aşı teminleri; aşılanan ve aşılanmayan birçok insanı tedirgin ederken milyonlarca turistin Türkiye’ye akın etmesi ile “döviz ihyasının” bir sonraki ihyası, sağlık alanına mı olacaktır sorusunu iktidarın birkaç yıllık senaryolar ile kendisine sorması gerekiyor.

“Pandemiyi bu yıl atlatırız seneye bir şey kalmaz” veya ‘herkes aşılanınca sona erer’ ya da azalır gözüyle bakmak yerine daha akılcı ve bütüncül yönüyle analiz edilip plan ve programlar belirlenmelidir. Öte yandan ne iktidarın ne de “bilim kurulunun” vaka sayılarını tek başına problem etmesi makul görülmüyor.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!