Sağlık Bakanlığı, hidroksiklorokin ilacını Covid-19 tedavi rehberinden çıkardı

Sağlık Bakanlığı 7 Mayıs'ta güncellediği "Covid-19 Erişkin Hasta Tedavisi" rehberinde, Türkiye'de ve dünyada tartışmalara neden olan hidroksiklorokin adlı sıtma ilacına yer vermedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), "COVID-19'a karşı etkili olmadığı gibi yan etkileri de bilinmesine ve TTB olarak tüm uyarılarımıza rağmen, hidroksiklorokin ilacı ancak bugün Sağlık Bakanlığı tarafından rehberden çıkarıldı. Bilimsel bilgiden yana olmaya ve doğruları söylemeye devam edeceğiz" açıklamasını yaptı.

Sağlık Bakanlığı'nın bir yılı aşkın süredir yürürlükte olan tedavi rehberinde hidroksiklorokin adlı ilacın, başka ilaçlarla birlikte hastalığın durumuna göre 5 ila 10 gün arasında kullanılması tavsiye ediliyordu. Güncellenen rehberde ise yalnızca Favipiravir adlı ilaç yer alıyor.

Hidroksiklorokin, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkelerde Covid-19 tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılıyordu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 15 Nisan 2020'de yaptığı açıklamada, Türkiye'nin erken aşamada hidroksiklorokin kullanarak diğer ülkelerden farklı bir yaklaşım içinde olduğunu söylemiş, "Bu ilacı bu kadar yaygın kullanan ikinci bir ülke yok. Dünya bu ilacın peşinde. Biz bir milyon kutuya yakın ilacı baştan stokladık" demişti.

CHP Milletvekili Murat Emir, TBMM'de 5 ay önce önerge sunarak "Hidroksiklorokin ilacı COVID'e karşı etkili değil, yan etkileri var" uyarısını yaptıklarını söyledi ve "Bugüne kadar mağdur ettikleri binlerce hastanın hesabını kim verecek?" diye sordu.

Hidroksiklorokin nedir?

Hidroksiklorokin, sıtmaya karşı kullanılan en eski ve en yaygın ilaçlardan biri olan klorokine çok benziyor.

İltihaplı romatizma ve deri veremi (lupus) gibi otoimmün hastalıkların tedavisinde de kullanılan bu ilaç, antiviral özelliğinden dolayı son yıllarda daha fazla ilgi çekmeye başladı.

Ancak ilacın koronavirüse karşı etkili olduğuna dair net bir kanıt ortaya konmadı ve ilacın kalp sorunlarına neden olabileceği uyarıları yapıldı. İlaçla ilgili araştırmalar bilim çevrelerinde ayrımlara yol açtı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro da, koronavirüse karşı 'önleyici tedbir' olarak hidroksiklorokin ilacı aldıklarını söylemişti.

Trump, basın toplantılarında sık sık hidroksiklorokin ilacını övmüş ve kamu sağlığı yetkililerinin kalp sorunlarına yol açabileceğini söylemesine karşın ilacı kullandığını açıklamıştı.

Tartışma yaratan Lancet makalesi

İlaçla ilgili tartışmalar geçtiğimiz yıl Mayıs ayından bu yana birçok bilimsel çevre ve sağlık otoritesinin gündemindeydi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 26 Mayıs 2020'de, Türkiye'de de Covid-19 tedavisinde kullanılan hidroksiklorokin ilacının klinik denemelerini güvenlik kaygıları nedeniyle "geçici olarak" durdurduğunu açıkladı.

Lancet tıp dergisinde yayımlanan bir araştırmada, hidroksiklorokin ilacının Covid-19 tedavisinde bir yararı olmadığı, aksine hastaların ölüm ihtimalini artırdığı sonucuna varılmıştı. Ancak araştırmanın özel bir şirket tarafından sağlanmış bir veritabanına dayandığı ve yöntemsel yanlışlar içerdiği gerekçesiyle yöneltilen eleştirilerin ardından, Lancet dergisi makaleyi geri çekti.

Araştırmanın yayınlanmasının ardından 120 bilim insanı, Lancet'in editörüne yazdıkları açık mektupta araştırmayla ilgili kaygılarını dile getirmişti.

Mektupta, araştırmanın istatistiksel analizi ve yöntemiyle ilgili 10 önemli kaygı dile getirildi. Mektupta araştırmanın hangi ülkeleri ya da hastaneleri içerdiğinin belirtilmediği aktarılırken, etik değerlendirmeden geçmediği vurgulandı. Mektupta araştırmada elde edilen verilerle ilgili detayları istediklerini ancak bunun kendilerine verilmediği belirtildi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da 4 Haziran 2020'de yaptığı açıklamada araştırmanın güvenilir olmadığını söylemişti.

Yapılan araştırmanın bulguları neler?

Sonuçları The Lancet adlı bilimsel yayında yayımlanan çalışma, sıtma ilacı olarak bilinen klorokin ve hidroksiklorokinin Covid-19 tedavisindeki etkisine dair bugüne kadar yapılmış en kapsamlı araştırma olma niteliği taşıyor.

Araştırma kapsamında, altı kıtada 671 hastaneye 20 Aralık 2019 ile 14 Nisan 2020 tarihleri arasında yatırılan ve koronavirüs test sonucu pozitif çıkmasının ardından tedavi gören 96 bin 32 hastanın dosyası incelendi.

Araştırma için denek gruplar oluşturulmadı ve tedavi süreçlerine de herhangi bir müdahale yapılmadı. Aksine, belli bir dönemde hastaneye yatırılan Covid-19 hastalarının sağlık raporları ve tedavi süreçleri mercek altına alındı.

Araştırma kapsamında, Covid-19 tedavisinde antibiyotikle ya da antibiyotiksiz klorokin veya hidroksiklorokin verilen hastalar ile bu iki ilacın kullanılmadığı hastaların sağlık durumları analiz edildi.

Solunum cihazı desteği almak zorunda kalan ve tedavisinde remdesivir ilacı kullanılan hastalar, araştırma kapsamına dahil edildi.

Araştırmaya göre, hidroksiklorokin ya da klorokin kullanan hastaların yüzde 13'ünün hastanede hayatını kaybettiği, bu ilacın kullanılmadığı hastalarda ise ölüm oranın yüzde 9'da kaldığı görüldü.

Klorokin verilen hastaların yüzde 16'sı, hidroksiklorokin verilenlerin ise yüzde 22'si hastanede yaşamını yitirdi. Klorokini antibiyotikle birlikte alanlarda ölüm oranı yüzde 22'ye; hidroksiklorokini antibiyotikle alanlarda ise bu oran yüzde 24'e yükseliyor.

Tedavisinde bu ilaçların kullanıldığı hastalarda ritim bozukluğunun diğerlerine kıyasla birkaç kat daha fazla görüldüğü de tespit edildi.

Görüşlerini açıklayan bilim insanlarının bir bölümü araştırmanın bu ilaçların Covid-19 tedavisinde kullanımını sona erdirmesi gerektiğini belirtirken, bazıları ise bunun ampirik bir çalışma olduğunu ve bir kanıya varılması için daha fazla klinik araştırmanın yapılması gerektiğini söylüyordu

Sağlık Haberleri

Bakanlık, taklit ve tağşiş ürünleri listesini güncelledi: 11 markanın balı sahte çıktı
“Kadın Doğum Hastanelerinde kadın doktor sayısı artırılmalı”
Yurt dışından getirilen ilaçlar için yeni karar
Dijital çağın yeni tehdidi: Beyin çürümesi
McDonald's'ta E.Coli salgını 13 eyalete yayıldı