HAKSÖZ HABER
Kadim hikmete mebni sözde de belirtildiği gibi ‘hakikat ayağa kalkana değin yalan dünyayı dolaşırmış.’ Yaşadığımız dijital ve enformasyon çağında ise yalan maalesef önüne geçilemeyecek kadar hızlı yayılmakta. Son dönemde mülteciler konusunda üretilen dezenformasyon da bu durumun sıcak örneğini oluşturmakta.
Geçtiğimiz günlerde Bağcılar’da yol tartışmasından dolayı Türk vatandaşların palalı saldırısına uğrayan Hamza Hammami, bu hadise esnasında uğradığı mağduriyet yetmezmiş gibi, önce gözaltı işlemine tabi tutulmuş, akabinde ise hakkında sınır dışı etme kararı verilerek gözetim altında tutulmak üzere geri gönderme merkezine gönderilmişti. Tüm bu anlatılanlar ise kesilmiş, kırpılmış ve yönlendirilmiş bir video-haber sayesinde(!) gerçekleşti. Gerçeği yansıtmayan videonun haberleştirilmesi ve sosyal medyada yayılması neticesinde Hamza Hammami hakkında adli süreç başlatıldı. Sonrasında en yetkili ağızdan (İstanbul İl Göç Müdürü Bayram Yalınsu tarafından aynı gruba bağlı A Haber ekranlarında) hadisenin aslının anlatıldığı gibi olmadığı belirtilerek, malum haber yalanlansa da vicdanı kararanlarca Hamza hakkında verilen hüküm kesinleşmişti. Hakikatin bir ehemmiyeti kalmamıştı. Bahçeli’nin infaz emrini vermesiyle de idarenin keyfiliğine kılıf bulunmuş oldu.
Uğranılan mağduriyetin giderilmesi ve ölüme gönderilmemesi için Hamza Hammami avukatı aracılığıyla gereken hukuki süreci başlattı ve itirazlarını mahkemelere sundu.
Suç oluşturabilecek hiçbir delil bulunmadığı için savcılık Hamza Hamami’yi tahliye etmek durumunda kalmıştı.
İdari gözetim kararının kaldırılmasını İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliğinden talep etmişti. İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği dün öğlen saatlerinde talebi, adeti olduğu üzere reddetti.
Sınır dışı etme kararına karşı açılan iptal davası ise İstanbul 1. İdare Mahkemesinde görülmeye henüz devam etmekte.
Sabah gazetesinden Atakan Irmak’ın yaptığı ve hakaretamiz ifadeler içeren haber ise büyük bir çarpıtmaya imza atarak, Sulh Ceza Hakimliğinin idari gözetim ile ilgili verdiği kararı sınır dışı etme hususunda verilmiş gibi lanse ederek sınır dışı edileceğinin kesinleştiğini iddia etti.
Ancak Hamza Hammami’nin sınır dışı edilmesi husunda henüz kesinleşmiş bir karar mevcut değil. Yargılama aşaması devam etmekte ve avukatının ifadesine göre aleyhine bir delil bulunmamakta. Yalnızca idari gözetim altında tutulmasına yapılan itiraz, her itirazı reddetmekle maruf 2. Sulh Ceza Hakimliğince reddedilmiş durumda. Yani bu durumda Hamza Hammami karar kesinleşmediği için sınır dışı edilmeyip idari gözetim altında tutulmaya devam edecek.
Hukuki süreçleri takip ederek haberleştiren ve çalıştığı gazetenin adliye muhabiri olan bir gazetecinin söz edilen ayrımı bilmemesi hayatın olağan akışına aykırı görünmektedir. Geçtiğimiz günlerde de üniversite öğrencisi Eyüp Taş hakkında hakikate mugayir ve çarpıtmalar içeren bir habere imza atan gazeteye sormak gerekir: Sabah Gazetesinin hadiseleri çarpıtma hususundaki merakı ve niyeti nedir?