Din eksenli yapılar böyledir.
Liderlik babadan oğula geçer!
Eğer oğul yok ya da bir şekilde yetersiz veya ilgisiz ise kargaşa çıkar.
Şimdi...
Saadet Partisi için benim bir tezim var.
Necmettin Erbakan Hoca oğlunu partinin başına geçirmeden ölmez!
Allah hayırlı uzun ömür versin.
Eğer bunu gerçekleştirmeden ölürse gözleri arkada kalır!
Rahat gidebilmesi için Fatih Erbakan'ın mutlaka partinin başına geçirilmesi gerekiyor.
Necmettin Erbakan etrafında kümelenen insanlar her ne kadar dışarıya bir siyasi parti gibi görünseler de özünde bir tür cemaattir.
İşler dış dünyaya karşı parti işleri gibi yürür ama içeride lider ve çevresindekiler bir cemaat ruhuyla hareket ederler.
Lidere itaatsizlik asla affedilir bir şey değildir.
Onun için Erbakan taraftarları kongrede "Davaya sadakat lidere sadakattir" sloganı atıyorlardı.
Lider ile dava özdeştir.
Peki lider ölünce ne olacak?
Ölsün, ölmeden önce işaret ettiği kişi, genelde en yakınındaki kişidir, işbaşına geçer!
Eğer geçemez, geçirilemezse liderlik kavgası başlar.
Bu işin bir tarafı.
Bir diğer tarafı da, Deniz Baykal'ın istifası ile başlayan Türkiye'de siyaseti yeniden dizayn etme işinden Saadet Partisi'nin de nasibini alacağının, aldığının görülmesi...
Erbakan ve eski silah arkadaşları, SP'nin küçük olsun kendilerinin olsun düşüncesindeler.
Partinin bir başkasının elinde büyümesini arzu etmiyorlar.
Kontrolsüz güç güç değildir anlayışındalar.
Her zaman kontrol etmek istiyorlar.
Saadet Partisi veya tabanı kendi başına bırakılamaz!
Saadet, Güneydoğu'da yüzde 6 oy almış bir parti.
Bu partinin ileride AK Parti ile birleşerek yeni bir sinerji oluşturmasına izin verilemez!
Ki mesela şunu soralım:
Saadet Partisi üzerindeki Erbakan vesayeti ortadan kalktığında AK Parti ile Saadet Partisi arasında nasıl bir fark kalır ki?
Çok fark olmaz.
Ki bir seçim ittifakı yapmaları için engel ortada kalmaz.
Bu da her ne kadar kağıt üstündeki oy toplamı seçimlerde aynı sonucu vermese de yine de ciddi bir yükseliş anlamına gelir.
Genel Başkan Numan Kurtulmuş'un lider kadrosu ile çatışmaya girmesi belki biraz erken oldu ama bu iş sonunda mutlaka olacaktı.
Dün on yıllar sonra Başbakan Tayyip Erdoğan ilk defa Saadet Partisi'ni ziyaret etti, Saadet Genel Merkezi'ne adım attı.
Tayyip Erdoğan en son bu partiye gittiğinde partinin adı Fazilet Partisi'ydi sanırım.
Erdoğan ile Kurtulmuş arasında çok ciddi bir dünya görüşü farkı olduğunu sanmıyorum.
Dünkü fotoğraf güzeldi.
Erbakan Hoca böyle fotoğraflardan da rahatsız olur.
Her neyse...
Bu iki partinin ileride bir araya gelmemesi için Erbakan dışında hiçbir sebep yok!
Erbakan'ın yaşlı dostlarına vefa gösterisinin arkasında, böyle bir gelişmeyi engellemek de olabilir!
BUGÜN