Serdar Bülent Yılmaz’ın yeni yazısı:
KÜRTLER, PKK’NIN GÜNAHLARINI AKLAMAYACAK
Propaganda, başta medya ve iletişim araçları olmak üzere, çeşitli araçlardan faydalanarak kitlelerin algı, tutum, kanaat ve tepkilerini belirleme, kontrol etme, biçimlendirme, değiştirme amacıyla yapılan bilinçli bir faaliyettir. 20. yüzyılda siyaset bilimi açısından üzerinde en çok durulan kavramlardan biri haline gelmiştir.
Propagandistler, kitlelerin sürüleşme eğiliminden faydalanarak telkin teknikleriyle zihinlere etki eder. Çeşitli araç ve tekniklerle toplumda tutum alışları ve tepkileri belirleyebilmektedirler.
Bir propaganda aracının, telkin yeteneği, objektif kabul edilmesiyle doğru orantılıdır. Objektif olduğuna inanılan kişiler ve kurumlar eliyle yapılan propaganda, toplum kanaatlerini, tutum ve tavır alışları belirlemekte çok daha başarılıdır. Özellikle kamuoyu araştırma kurumları, toplumda yüksek değer ve popülariteye sahip kişiler ve kurumlar bu kabildendir.
Propagandanın başarısı, üretebildiği/yönlendirebildiği algı ve tepki kadardır. Propagandist, “aldatmaca” ve “irrasyonel ikna”yı kullanır. Elbette propaganda her zaman ve tümüyle yalan üzerine kurulmaz. Bilakis gücünü parça gerçeklerden alır ve o gerçeği aldatmacanın aracı kılar. Aldatmacayı maskeleyen tam da bu dayandığı gerçeklerdir.