"Rusya'yı Kim Durduracak?"

Hayrettin Karaman, yazısında Suriyeli direnişçiler tarafından zalimlere karşı verilen savaşı değerlendiriyor, Rusya'nın İran'la da işbirliği yaparak Esed rejimine "can suyu" mahiyetinde Suriyeli direnişçileri hedef aldığını söylüyor.

Hayrettin Karaman / Yeni Şafak

Ukrayna'yı gösterip Kırım'ı ilhak etti, baştan beri zalim ve katil Esed'e silah ve diğer stratejik maddeler vererek yardım ediyordu, bunu niçin yapıyorsun diyenlere “Suriye bir devlet, terörle mücadele ediyor, bizim de onunla silah satışı ile ilgili sözleşmemiz var, onu yerine getiriyoruz.” diyor, yaptığını gizlemiyordu. Sonra yine Suriye'nin talebini öne sürerek topuyla tüfeğiyle Suriye'ye girdi ve doğrudan savaşıyor, İran'la işbirliği yaparak Irak'ta da etkili oluyor, istediğini elde ediyor. Rusya ve İran Esed'e karşı olan bütün silahlı mücadele gruplarını terörist olarak kabul ediyorlar. Bu sebeple yalnız Daiş'e (o da sözde) karşı değil, bütün Suriyeli muhaliflere karşı savaşıyor ve acımasızca imha hareketi uyguluyorlar.

Suriye'de Esed, hak ve hürriyet isteyerek sokağa dökülen ve asla şiddete başvurmamış bulunan muhaliflerine karşı, Türkiye'nin ısrarlı tavsiyelerine rağmen bazı reformlar ve iyileştirmeler yapmak yerine silaha ve şiddete başvurunca muhalifler de kendilerini savunmak durumunda kaldılar. Muhalifler bu kararı alırken ABD, Rusya ve İran'ın tutum ve davranışlarının ne olacağı konusunda hesap hatasına düşmüş olabilirler; ama buna da sebep başta ABD olmak üzere bazı destekçilerin verdiği ümit olabilir. Her şeye rağmen Suriye muhalefeti Esed'i devirmek üzere idi ki, Rusya doğrudan savaşa girerek onun seyrini önemli ölçüde değiştirdi. Çarşamba günü haberlerinde muhaliflerin Lazkiye'yi de Esed lehine kaybetmeleri değişen seyrin önemli bir aşamasıdır.

ABD ya Irak'ta ağzı yandığı için veya dünyanın hiçbir yerinde ılımlı veya ılımsız bir İslam devletinin kurulmasını istemediği için –başta ümit verdiği halde- Suriye muhalefetini desteklemedi. Terörle mücadele için kurduğu dostlar grubu ve koalisyon da işe yaramadı veya zaten dostlar iş başında görsün diye yapılmıştı. Üstelik Rusya ve İran meşru Suriye muhalefetine karşı imha hareketlerini sözde Dâişle mücadele perdesiyle örttükleri için koalisyonla işbirliği yapmış oldular.

Bir de terörle mücadele için İslam Ordusu kuruldu. Otuz dört ülkenin katıldığı, on ülkenin de destek sözü verdiği bu ordunun adı var kendi yok. Esed Rusya'nın can suyu mahiyetindeki desteği ile dirilirken meşru muhalifler gittikçe yalnızlaşıyorlar, asker ve silahla destek şöyle dursun kışta kıyamette hayatlarını idame için muhtaç oldukları şeyleri bile elde edemiyorlar.

Türkiye (iktidar) çırpınıyor, Esed'e karşı muhalefetin galip gelmesini istiyor, bunun için diplomasiyi sonuna kadar kullanmaya çalışıyor, ama bunlar yetmiyor, sıra asker ve silah yardımına gelince bunu da yapamıyor.

İşte bu “yapamıyor” ifadesi mazlumun yanında olanları ta derinden yakan ve yıkan bir hakikatin ifadesidir. Keşke Müslüman ülkelerin bir birliği, bir ordusu, bir parası, zalimlerin gücünü aşan bir gücü… olsaydı da yalnızca Müslümanların değil, dünyanın neresinde bir mağdur ve mazlum varsa -Kur'an'ın dediği gibi- onların imdadına koşsaydı!

Ecdadımız söylemiş: Domuzdan post gâvurdan dost olmaz; olmadığını görüyoruz. Küfür tek millettir, nihai kertede İslam'a karşı birleşiyorlar. Siyasal İslam, islamofobi, İslâmî şiddet ve yanlıları hep bahane. 1,7 milyar Müslümanın içinde terörist gruplar devede kulak bile değil, İslam'ın adı ve kitabı “barıştır”, Peygamberimiz (s.a.) şiddet değil, rahmet peygamberidir ve yaptıklarıyla da bunu ispat etmiştir. Radikal, köktenci vb. bahanelere yaslananlar İslâmî demokrasiyi uygulamak üzere meşru yoldan iktidara gelenleri de istemediler ve destek verdikleri askeri darbelerle yıktılar.

Şair ne demiş:

“Sana senden gelir bir işde ancak dâd lâzımsa / Ümîdîn kes zaferden gayriden imdâd lâzımsa”

İslam'a karşı ve İslam ülkelerinde gözü olanlar, bu temennilerimizin gerçekleşmesinde mevcut iktidarın öncü olması ihtimalinden dolayı onu indirmek ve Türkiye'yi tökezletmek için her şeyi yapıyorlar. Ama buna karşı Müslümanların da her şeye rağmen imanlarının gereği olan vazifelerine sarılmaları farz oluyor.

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?