Suriye’de hayati derecede önem taşıyan insani yardımlara muhtaç yaklaşık 3 milyon kişi, Rusya’nın vetosuyla bir kez daha tıkanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) 24 saat içinde bir adım atılamazsa, açlık ve salgınla yalnız başına mücedele etme riskiyle karşı karşıya kalacak.
Suriye’ye uluslararası yardımların yapılmasına imkan tanıyan BMGK kararının yetkilendirdiği mekanizmayla 2014’ten beri milyonlarca kişiye ulaşan BM, özellikle Suriye’nin kuzeybatısında İdlib’de ‘ölüm kalım meselesi’ haline gelen yardımların 1 yıl daha devam etmesini istiyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ve diğer uluslararası yardım kuruluşları, 6 yılda Suriye’ye 4 sınır kapısından gıda, ilaç, tıbbi ve hijyen malzemesi içeren 38 bin 52 yardım konvoyu gönderdi.
Geçen seneye kadar ikisi Türkiye’den olmak üzere 4 sınır kapısından yapılan yardımlar, Rusya’nın vetosu ve itirazları üzerine 2’ye indirildi ve Aralık 2019’da Suriye ve Ürdün arasındaki er-Remse ve Irak ile olan el-Yarubiyye sınır kapıları yardımların girişine kapatıldı.
‘REJİM ONAYI’ DAYATMASI
Suriye’ye, mevcut BMGK kararı doğrultusunda sadece Türkiye üzerinden 2 sınır kapısından, Öncüpınar karşısındaki Babüsselame ve Cilvegözü karşısındaki Babülhava’dan uluslararası yardımlar yapılabiliyor ve yardımların devam edebilmesi için yarına kadar bu kararın yenilenmesi gerekiyor. BM, Babülhava’dan İdlib’de 2,8 milyon kişiye, Babüsselame’den ise Halep’in kuzeyinde yerinden edilmiş yardıma muhtaç 300 bin Suriyeliye ulaşıyor. OCHA, Türkiye üzerinden 2 sınır kapısından ocak ayından beri, 1613’ü Öncüpınar’dan olmak üzere Suriye’ye 8 bin 468 yardım konvoyu gönderdi. Mekanizmanın yenilenmesi için son bir haftada atılan adımlar, yardımların sınır ötesi değil ‘Suriye içinden rejimin onayıyla’ yapılması gerektiğini savunan Rusya’nın engeli nedeniyle başarısız oldu.
TEK KAPIDAN 6 AY TEKLİFİ
Rusya, 7 Temmuz’da Suriye ile ilgili şimdiye kadar alınan kararlarda 15. kez veto hakkını kullanarak yardımların Türkiye üzerinden 2 kapıdan yapılmasına imkan sağlayan kararı veto etti. Konseyin daimi üyelerinden Çin de veto hakkını kullanarak Rusya’ya destek verdi. Almanya ve Belçika’nın sunduğu karar tasarısını veto eden Rusya, bu sefer Konseye sadece Babülhava’dan 6 aylığına yardım girişine izin veren bir tasarı getirdi. Bu sefer de yardımlar için tek sınır kapısının yeterli olmayacağını belirten ABD, Fransa ve İngiltere, Rusya’nın tasarısını veto etti. Tasarı, aynı zamanda BMGK’de gereken 9 oya ulaşamadığı için reddedilmiş oldu. Almanya, Belçika, Estonya ve Dominik Cumhuriyeti de karara karşı çıkarken, Tunus, Nijer, Endonezya ve Saint Vincent çekimser kaldı. Rusya, Çin, Vietnam ve Güney Afrika ise karar tasarısına destek verdi.
YENİ TASARI NE OLACAK?
BMGK’da bir karar tasarısının kabul edilmesi için 15 üyeden en az 9’unun lehte oy vermesi ve daimi üyeler ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’dan herhangi birinin veto yetkisini kullanmaması gerekiyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Batılı ülkeler mekanizmanın görev süresinin dolmasına 48 saat kala 3. bir girişimde daha bulunarak, Rusya’ya Türkiye üzerinden iki kapının 6 ay daha açık kalmasını teklif etti. Rusya’nın bu teklifi de kabul etmemesi halinde çoğu çocuk yetersiz beslenmeye maruz kalan 3 milyona yakın Suriyeli hem açlık tehdidiyle karşı karşıya kalacak hem de koronavirüs salgınıyla mücadelede yalnız bırakılacak.
Yaşamak daha da zorlaşacak
Suriye’ye sınır ötesi uluslararası yardımların Rus vetosuyla kesintiye uğraması riski, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarını kaygılandırıyor. Öncüpınar Sınır Kapısı’nın yarından itibaren kapanma ihtimali var. Gelişmeyi yorumlayan İHH Kilis Koordinasyon Merkezi Suriye Koordinatörü Serkan Öktem, Hatay ve Kilis’teki kapılardan İHH olarak günlük 200 bin ekmeği ihtiyaç sahiplerine yolladıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “BM’nin göndermiş olduğu yardımlar da tabii ki içerideki mülteciler için büyük bir önem arz ediyor. Netice itibarıyla İdlib tarafında yaklaşık 3 milyon, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerinde ise 2,5 milyona yakın insan olduğu tahmin ediliyor. Dolayısıyla bu yardımların kesilmesiyle bu insanların daha zor şartlar altında yaşam mücadelesi vermesi anlamına geliyor. Biz tabii ki elimizden geleni yapacağız. Ancak mevcut sıkıntılar kapıların kapanmasıyla katlanarak büyüyecek. Bundan önce 4 kapıdan geçen yardım 2’ye indi ve bu ikisinin de kapanması Suriye’de farklı bir krize neden olacaktır. Bu kriz hepimizi etkileyecek.”
DÜNYA ETKİLENİR
Kilis Kardelenler Akademi Derneği Başkanı Baran Şeker de Suriye’deki ihtiyaç sahiplerine yönelik sınır ötesi yardımlar için BM Güvenlik Konseyi kararı gerektiğini hatırlatarak, kararın yenilenmemesinin bölge halkını zor duruma sokacağını söyledi. Sadece İdlib’de yaklaşık 3 milyon insanın yaşadığını ve bunların neredeyse 2 milyonunun bu yardımlar sayesinde ayakta durabildiğini ifade eden Şeker, “Yaşanan olumsuzluklardan sadece Suriyeliler değil tüm dünya olumsuz olarak etkilenecektir. Bölge halkının olağanüstü durum ve savaş nedeniyle yardıma ihtiyacı var. Bizler de insanlık görevimizi yapıp yardım etmek zorundayız” diye konuştu.