Rusya'nın Ukrayna'yı, İsrail'in Filistin'i yutma stratejisi paralel işliyor

Başka Açıdan programında değerlendirmelerde bulunan Kenan Alpay, "Jestlere, komplimanlara, gülücüklere, efsanelere gerek yok. İsrail işlediği hangi suçtan pişman olmuştur! Dikkat ettiniz mi bu konularda hiçbir imada dahi bulunulmadı." dedi.

HAKSÖZ HABER

Antalya’da gerçekleştirilen diplomasi trafiği ile Rusya ve Ukrayna arasında bir çözüme varılmaya çalışılmış ancak beklenen gerçekleşmemiş, görüşmeler sırasında dahi Rusya askeri unsurları, Ukrayna’yı bombalamaya devam etmişti. Antalya’daki toplantıların ardından basın açıklaması yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov tüm dünyanın bildiği ve gördüğü işgal girişimi hakkında yalan söylemiş ve Ukrayna’yı işgal etmediklerini iddia etmesi gündemi meşgul etmişti.

Kenan Alpay Akit TV’de yayınlanan Yusuf Ozan Demir’in sunduğu ‘Başka Açıdan’ programında Rusya Ukrayna arasındaki işgal ve siyasi gerilime dair değerlendirmelerde bulundu. Alpay Rusya’nın siyaseten savunulduğu atmosferdeki çarpıklıklara ilişkin, “Rusya dışişleri bakanı dünyanın gözünün içine baka baka görüşmeler sonrası yalan söyledi. Ukrayna’yı işgal etmediklerini, Ukrayna’ya saldırmadıklarını ifade etti. Diplomasi böyle bir şey(!) Tecrübeli diplomatlar, Rus aklı, derin siyaset denilen şey aslında bu. İnsanların şahit oldukları hakikatleri siz ters yüz etme cesareti gösterdiğiniz anda siz tecrübeli birikimli, ufuk sahibi diplomat oluyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

Rusya için Ukrayna’nın nasıl bir anlam ifade ettiğine ilişkin Alpay, Putin’in, Lavrov’un, Şoygu’nun konuşmaları üzerinden, Ukrayna diye bir ülke, halk yok denildiğini anımsattı. ‘Ukrayna’nın işgal edilmiş topraklarını öz be öz kendi toprakları olarak gördüğü için Rusya, oradaki anayasa ve devleti de gayrimeşru sayıyor’ diye belirten Alpay, Öncelikli konu bu olmalı, bu noktadan değerlendirmelere başlanmalı. NATO var ya da yok, bunun bir önemi yok Rusya açısından. Rusya o toprakları kendi öz malı sayıyor. “Savaş çıkacak” denildiğinde Rusya, “Bu bir psikolojik savaştır, Avrupa’nın palavrasıdır. Biz her zamanki gibi batı sınırımızda doğal tatbikatımızı yapıyoruz” diyerek işgal girişimlerine karşı algıları şekillendirmeye girişti. 24 Şubat’ta başlatılan işgal girişimine de “özel bir harekat” nitelemesinde bulundu Rusya. Rusya propagandalarıyla işgalini meşrulaştırmaya veya inkara yöneliyor. Propagandanın piri bu adamlar. Lenin, ‘Propaganda, tekrardan ibarettir’ diyerek aslında şu anda Rusya’nın yaptığı açıklama ve söylemlerin kaynağına işaret etmiş oluyor.” dedi.

Savaşlardaki propaganda taktiklerine dikkat çeken Alpay, “Tüm savaşlar askeri olmazdan evvel psikolojik savaşla başlar. Propaganda veya kara propagandaya karşı dikkatli olunmalı. PR ve lobicilik devreye girer ve çift taraflı da gerçekleştirilir. ” dedi. Savaştaki amaca da dikkat çeken Alpay, “İşin aslını kaçırmadan, teferruatlara girmeden ‘egemen, bağımsız bir ülkeye Rusya tarafından bir işgal girişimi var mı yok mu?’ buna bakılmalı. Meselenin aslı budur. Ukrayna şunu yapmış bunu demiş değildir olay.” ifadelerini kullandı.

ABD ve İngiltere’nin Irak işgalinde kullandığı propagandayı hatırlatan Kenan Alpay, “ABD’nin, İngiltere’nin ya da İsrail’in yaptığı psikolojik harbi ve propagandayı Rusya yapmaz zannediyoruz. Putin, Bush’tan ya da ötekinden daha az şeytan, daha az emperyalist, daha az katil değil ki! Bunları unutarak teferruatlar üzerine konuşuyoruz. ‘Bir ülkenin başkentini Rusya niye vuruyor?’ bunu konuşmak durumundayız.” dedi.

Alpay, “Amerika’nın Irak işgaline karşı biz ‘Amerika Irak’tan, Ortadoğu’dan defol dedik mi?’ dedik. ‘Kahrolsun Amerika Afganistan’dan defol, katilsin dedik mi?’ dedik. Şimdi bir kalkıp da Rusya’nın sözlerinden yola çıkarak, Amerika’nın, İngiltere’nin ya da diğerlerinin tuhaf bir takım çelişkili sözlerinden yola çıkarak, Rusya’nın Ukrayna’daki saldırısını, işgalini, katliamını meşru göremeyiz ki” ifadelerini kullandı.  

İsrail Türkiye ilişkilerinde yaşanan gelişmelere dair de değerlendirmelerde bulunan Alpay, “Netenyahu’nun iktidarını kaybetmesiyle beraber aşırı sağın etkisi İsrail’de belli bir oranda azaldı. Ayrıca Netenyahu’nun Türkiye karşıtı politikalarından da vazgeçilmeye başlandığına dair söylemler ortaya çıktı.” dedi.

İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Hertzog’un Türkiye’ye ziyaret düzenlemesine dair de birçok tarih verildi ertelendi vesaire ancak en sonunda dün Türkiye’ye gelerek bir takım görüşmelerde bulundu. Bu görüşmeler kimi basın mensuplarınca aşırı olumlu yorumlanırken tepki çekti. 

Yeni Akit yazarı Kenan Alpay “İsrail’den Türkiye’ye dönük sıcak mesajlar verildi. Ancak bu mesajlar sadece iç siyaset kaynaklı değildi. Ortadoğu’da BAE’nin, Suudi Arabistan’ın, Mısır’ın düşmüş oldukları sıkıntı İsrail’i de sıkıntıya düşürdü ve en son Doğu Akdeniz’den çıkacak olan ve Avrupa’ya gönderilecek olan doğalgaz boru hattının imkansız hale gelmesi neticesinde artık Türkiye ile beraber iş yapma ihtiyacı zirve yaptı. Dün geldi. Geldiği uçağın üzerinde farklı dillerde ‘barış’ yazıyor, Ayasofya, zeytin dalı, sizi seviyoruz gibi çizimlerle sizi seviyoruz mesajları verildi. Bunları yazan İsrail’e dönük kimi gazeteciler yaltaklanmaya varan cümleler sarf ettiler. Kınanması gereken bir durumdur bu. Çünkü İsrail bunları yazdı, bu mesajları verdi ancak işgal altındaki Filistin’de cinayetler ve katliamlarda bulunmaya devam ediyor. Mescid-i Aksa’ya dönük kuşatma ve yıkımı da devam ediyor. Bunları görmezden gelemeyiz.” dedi.

İşgal altındaki Filistin topraklarında camilere ve mescitlere yapılan saldırıları hatırlatan Alpay, “Herzog gelip burada sinagoga gitti. Rahat bir şekilde hem de. Doğal olarak şunu bekliyoruz: Burada rahatça ibadethanelerine gidebilen İsrailliler, Müslümanların topraklarındaki cami ve mescitleri işgal etmeyi, yıkım yapmayı durdurmalı değil mi!?” diye sordu.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın janjanlı bir karşılamada bulunduğu Herzog görüşmesine dair Alpay, “Bunları doğru bulmuyorum. İsrail normal bir devlet değil. İsrail gayrimeşru bir devlet. Rusya, Ukrayna’da işgalci bir devlet diyebiliriz mesela kendi bölgesinde otantik, kendine has bir devlettir politikalarına katılmayız o ayrı. Çin, İtalya, Hollanda ve diğerleri hakeza öyledir. Ama İsrail dediğimiz devlet dünyanın dört bir tarafından organize ettirilip getirilen ancak Filistinli vatandaşlar tehcir ettirildikten sonra oraya yerleştirilen insanların kurmuş oldukları devletin adıdır. Gayrimeşru bir devlettir. Kanunsuz, hukuksuz bir devlettir. O tarihe, o coğrafyaya, o topluma ait olmayan bir devlettir. Bunu akıldan çıkarmadan hareket etmeliyiz.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Herzog’un görüşmeleri sonrası yaptıkları açıklamaları dikkatle takip ettiğini belirten Alpay, “Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’le ticaret, sanayi, tarım vesaire konularında konuştuktan sonra Filistin, Mescid-i Aksa, Kudüs konularında hassas olduklarını ve dokunulmaması gerektiği konusunda kendilerinin İsrail’den beklentileri olduğunu ifade etti. Peki ya Herzog? Konuşmasında hiçbir şekilde Filistin veya Kudüs’e değinmedi. İşgal altındaki topraklara dair hiçbir şey söylemedi. ‘Biz İbrahim’in çocuklarıyız’, ‘Allah bize yardım etsin’, ‘Türkiye’yi çok seviyoruz’, ‘Bir arada yaşamayı çok istiyoruz’ dedi. Her gün cinayet işleyen devletin lideri bunları söyledi. Her gün işgal ediyorsunuz, cinayetler işliyorsunuz. Dünyanın dört bir yanından Yahudileri buraya getirerek, Filistinlilerin evlerini yıkıyor, arazilerini yağmalıyorsunuz.” diye belirtti.

Gazeteci yazar Kenan Alpay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan beklediği bir söylem olduğunu ifade ettiği değerlendirmesinde İsrail’e dönük Erdoğan’ın, “Siz neden BM’nin almış olduğu kararlara rağmen, işgale devam ediyorsunuz? Siz neden Gazze’ye ambargo uyguluyorsunuz? Ben somut adım istiyorum! Jestlere, komplimanlara, gülücüklere, efsanelere gerek yok. İsrail işlediği hangi suçtan pişman olmuştur! Dikkat ettiniz mi bu konularda hiçbir imada dahi bulunulmadı.” dedi.

Türkiye ile İsrail’in görüşmelerine iyi bir şey diyenlerin somut hangi adımlara iyi bir şey dediklerini merak ettiğini ifade eden Alpay, “Herzog, Kudüs’e, Filistin’e, Mescid-i Aksa’ya dönük yaptığı saldırıları durduracak mı durdurmayacak mı?” buna bakmalıyız ifadesini kullandı.

 

Yorum Analiz Haberleri

Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...