Rusya’nın Soçi Planı Cenevre ile Rekabet Ediyor

Riyad’da bu ayın 22-24 tarihleri arasında 140 temsilciyle gerçekleşecek toplantının ardından ayın 28’inde BM özel temsilcisi Staffan De Mistura’nın çağrısıyla Cenevre toplantıları düzenlenecek.

Rusya bu girişimlerle rekabet edercesine 2 Aralık’ta Soçi’de “Suriye Ulusal Kongresi” adıyla bir toplantı düzenliyor.

Rusya askeri zaferini yılbaşından önce Aralık ayında ilan etmede aceleci davranıyor. Bilindiği gibi barış süreci 2012 yılı için mevcut anayasanın düzenlenmesi ya da seçimlere hazırlık olarak yeni bir anayasanın yazılması için Suriyeli bir heyet oluşturularak yürürlüğe girmişti.

Rusya’nın niyetini bozan şey geçtiğimiz günlerde Vietnam’daki toplantıda ortaya çıkan yorum farkı oldu. Özellikle İran’ın desteklediği milis güçlerin Güney Suriye’den çıkarılması konusunda Rusya’nın rolü konusundaki belirsizlik yorum farklarını besledi.

Şarku’l Avsat’ın elde ettiği haberlere göre Rusya Savunma Bakanlığı barış ve çatışmasızlık bölgeleriyle ilgili toplantılara katılan yaklaşık yüz kişiyle iletişime geçti. Ayrıca sivil toplum örgüt temsilcileri, önemli siyasi şahsiyetler ve yurt dışından katılımcılar da Aralık ayında yapılacak olan Soçi toplantısına çağırılıyor.

Rusya’nın Ulusal Diyalog Kongresine katılımcılar için uçak tahsis etmesi toplantıya verdiği önemi gösteriyor. Ayrıca Rusya uluslararası bir görüntü vermek için toplantı yerini daha önce belirlenmiş olan Hamimiye askeri üssünden Soçi’ye taşıdı.

Ancak bu toplantının Tahran, Şam ve Amerika için kabul edilmeyeceği açık. Bu konuda Türkiye ise toplantıya katılmak için PYD’nin çağırılmamasını şart koşuyor. Bu şartı Recep Tayyip Erdoğan birkaç gün önce Putin’e bildirdi.

Şam yönetimi kongrenin seçim ve karar alma mekanizmalarıyla ilgili maddelerine karşı çıkarken İran’da herhangi bir siyasi sürece geçişi kabul etmiyor. Bu nedenle İran son Astana toplantısının da meşru olmadığını söylemişti. Bu kongre İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hasan Ensari’nin Rusya’daki görüşmelerinde önemli bir gündem maddesi oldu. Aynı şekilde Esed ve Dışişleri Bakanı Velid Muallim’le görüşmesinde de üzerinde duruldu.

Şarku’l Avsat, Rusya tarafından hazırlanan Ulusal Diyalog kongresinin içeriğine ulaştı. Buna göre Rusya kongreye dini ve etnik cemaat temsilcilerini çağıracak. Bu temsilciler Sünni, Şii, Alevi, Dürzi, Marunî, İsmaili, Hıristiyan, Türkmen, Kürd,  Arap, Ermeni vb. din, mezhep ve kabile reisleri olacak. Aynı zamanda toplantıya Esed taraftarları ve muhaliflerden önemli şahsiyetler de çağrılacak.

Bu kongreyle ilgili olarak Şam mezhep sınıflandırmasından memnun değil. Muhalifler ise kongrenin Esed rejimini meşrulaştırmayı amaçladığını ve siyasi sürece geçişi yok ettiğini düşünüyor.

Belgede kongreden hedeflenen şeyin mevcut mevzuata dayanarak değişiklikleri kolaylaştırmak olduğu ifade ediliyor. Ayrıca Suriye halkının haklı taleplerini de göz önünde bulundurarak Suriye hükümeti liderliğinde siyasi süreci başlatmak olduğu vurgulanıyor.  Bununla beraber BM gözetiminde Suriye’de tüm aktörlerin katılacağı bir seçim ve anayasa değişikliği de amaçlananlar arasında. Program 5 maddeyi içeriyor. Bunlar; BMGK’nın 2253 sayılı kararına dayanan terörle mücadele, yeni bir anayasa, tüm Suriyelilerin katılacağı adil ve şeffaf bir seçim,  Anayasa komisyonu ve Yüksek Kongre Meclisi oluşturmak. Bu son iki madde Moskova’nın gerçekleştirmek istediği en somut iki madde özelliği taşıyor.

Rusya, Suriye heyetinin bu ayın 28’inde Cenevre’deki toplantıya katılacağını düşünmüyor. Bununla ilgili bir baskı da yapmıyor ancak Rusya Riyad’da yapılacak toplantıya katılım konusunda çabalarını sürdürüyor. Toplantıda Ulusal Suriye Koalisyonu 22, Koordinasyon heyeti 21, Kahire gurubu 10, Moskova grubu 9, silahlı muhalifler 21 ve bağımsızlar için ise 70 sandalye ayrıldı.

Rusya Soçi toplantısını önemsemekle beraber Cenevre görüşmeleriyle de ilgileniyor. Bu toplantıya Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Soçi görüşmelerinin desteklenmesi için bir madde eklemek istemiş, Amerikalı mevkidaşı ise bu öneriyi reddetmişti. Zira Amerika Cenevre anlaşma maddelerine ve onların uygulanmasına yoğunlaşmış durumda. Putin- Trump anlaşmasında Amerikalı delege Astana ve Soçi toplantılarının meşru olmadığını söyledi.

Üstelik bu konu ABD ile Rusya arasındaki tek ihtilaf konusu da değil. BM’de Suriye’de kullanılan kimyasal silahları araştırmasının uzatılması, Suriye’nin kuzeyinde IŞİD ile suç ortaklığı yapılması gibi konularda da ihtilaflar sürüyor. Yine Trump ile Putin arasında yapılan anlaşmanın maddelerin yorumlarıyla ilgili de görüş farklılıkları bulunmakta. Özellikle yabancı milislerin çatışmasızlık bölgelerinden uzaklaştırılmalarıyla ilgili olarak.

Bu konudaki anlaşmazlık Amerikalı yetkilinin Putin- Trump görüşmesinin içeriğini basına aktarmasından sonra başladı. Yetkili görüşmede çatışmasızlık bölgelerinden yabancı unsurların temizlenmesiyle ilgili Rusya ile anlaştıklarını açıklamıştı. Buna göre İran’ın desteklediği Hizbullah ile Nusra Cephesi’nde savaşan “yabancı savaşçılar” bölgeden uzaklaştırılacaktı. Bu konuda Rusya Esed ile İranlı milislerin çatışmasızlık bölgesinden uzaklaştırılmasıyla ilgili çalışmalar yapacaktı ki Amerika bunu oldukça önemsiyordu. Hedef önce çatışmasızlık bölgelerinden daha sonra ise tüm Suriye’den bu “yabancı unsurlar”ı temizlemekti.

Amerikalı yetkilinin basına verdiği bu demeçten Rusya tarafı rahatsızlık duydu ve İranlı milislerin İsrail- Ürdün sınırından çıkarılmasıyla ilgili herhangi bir sorumluluk üstlenmediğini açıkladı.

Amerikalı yetkili sözlerine şunları ekledi: “ Bize düşen görev BM öncülüğünde yürütülen çabaları kolaylaştırmaktır. Bizim görüşümüze göre daha istikrarlı bir bölge içinde Esed’in siyaset sahnesinden ayrıldığı yeni bir Suriye gereklidir. Suriye halkı geleceğini dış müdahalelerden uzak, tehdit ve korku olmadan belirlemelidir.”

Kaynak: Şarku’l Avsat - Türkçe

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!