Rusya, Suriye’de dengeleyici bir rol oynamış!

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Rusya’nın katliamlarını örtbas etmek için her yolu deniyor!

HAKSÖZ HABER

TKP’nin yayın organı soL Haber’de yayımlanan bir programda TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Rusya’nın çok renkli bir ülke olduğundan bahsederek, Suriye’deki dengeleyici(!) rolüne dikkat çekti. Söz konusu Rusya olduğunda ‘çiçek çocuklarının şarkılarını’ söylemeye başlayan soL’un programında yoldaş Stalin hakkında söylenenler ise gözleri yaşartacak cinsten.

Stalin’in özgürlükçü bir insan olduğunun söylenemeyeceğini ifade eden Okuyan, Stalin hakkında söylenenlerin büyük bir kısmının ise yalan olduğunu iddia etti. Okuyan, Stalin hakkında sistematik dezenformasyon üretildiğini de öne sürdü. Kemal Okuyan’ın Stalin hakkındaki ‘yalanları’ izah etme şeklini ise “çok zor bir dönemde Sovyetleri yönetti” ifadeleri oluşturuyor. Cumhuriyetin ilk yılları içinde yapılan izah biçimi okurlarımıza eminiz tanıdık gelmiştir.

“Eli kanlı” gibi ifadelerin Stalin için kullanılması söz konusu olduğunda ise Okuyan hemen, “biraz emperyalizmin kıyımlarından söz edelim” demeye başlıyor. Demek ki emperyalistler ile komünistlerin birbirleriyle yarıştıkları en önemli husus, “hangimiz daha fazla insan öldürdük!” tartışmasından ibaret. “Çok zor bir dönemde ülkesini ayağa kaldıran ve bağımsızlığını sağlayıp ülkesine huzur(!) getiren” Stalin’den ‘tavuk gibi bir lider’ olmasının beklenemeyeceğini belirten Kemal Okuyan tarihi ideolojik körlük merkezli değerlendirdiğini de göstermiş oluyor. Bu arada Rusya'ya her an tekrardan komünizm gelebileceği müjdesini de taraftarlarına vermeden edemiyor! 

Gelelim Suriye meselesine… Tezatlık Kemal Okuyan’a yöneltilen soruda başlıyor. Suriye’nin bir Libya olmamasında Rusya ve İran’ın çok fazla emeği olduğunu ileri süren soru tam şaşılacak cinsten! Suriye-Libya kıyası nasıl bir kıyastır? Libyalılara sorsak Allah’tan Suriye kadar kötü hale gelmedik diyeceklerdir muhakkak. Libyalılar da zorluklar yaşadılar ancak İran, Rusya, PKK-YPG, Hizbuşşeytan bilumum katil devlet ve örgütün ortak baskısına da maruz kalmadılar. Libya’da devrimden sonra Rusya ve özellikle Fransa tarafından desteklenen Hafter çetesinin yaptığı zulümlerle bile Esed rejiminin işlediği cürümler kıyas edilemez.

Emperyalizmin en başat aktörü olarak tanımlanan ABD üzerinden yapılan değerlendirmelerle Rusya’nın yıkımını gizlemeye çalışan Okuyan, Suriye’nin bugün fiili olarak işgal altında olduğunu ileri sürdü. Suriye rejiminin katlettiği binlerce insana rağmen hangi Suriyelilerden bahsedebiliyorsa Suriye halkının büyük bir direniş gösterdiğini söyleyen Okuyan, lafı Rusya olmasaydı ABD Suriye’yi işgal etmişti demeye getiriyor. Suriyeli Müslümanların Esed rejiminin vahşetine karşı giriştikleri asil mücadeleyi değersizleştiren Kemal Okuyan, Rusya’nın Suriye’de işlediği cinayetlerin bahsini bile açmıyor. Okul, hastane, cami, konut demeksizin yıllardır Suriyelilerin üstüne bomba yağdıran Putin’e tek bir söz söylemeden olayları sadece Amerikan emperyalizmi(!) ezberiyle izah etmek Maocu, Stalinist fark etmeksizin sol-sosyalistlerin zalimleri nasıl desteklediğini ortaya koyuyor!

Dünya olayları sadece kendi zaviyesinden gören şartlanmış kafalara güzel! Bir halk zalimlere karşı ayağa kalktı ve dünya yıllardır bu olayı tartışıyor. Yapılan tartışmalarda rejim, Rusya ve İran tarafından katledilen kadınların ve çocukların ise hesabını soran bile yok. Hesabını sormak bir yana birileri açıktan katilleri destekleyebiliyor. Artık ne desek boş!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!