İşgal ve katliam gerçekleştiren bir devlet namına endişe duyup yas tutmak tarifi çok zor, ultra tuhaf bir ruh hali olmalı. İstisna olmaktan çıkıp epeyce hızlı ve hassaten de medya elitleri arasında yaygınlaşması ise söz konusu ruh halinin mevcut tuhaflığını bir hayli arttırıyor.
Bahsi geçen ultra tuhaf ruh hali, bilhassa Rusya’nın Suriye’de gerçekleştirdiği katliamlara eş zamanlı olarak Rusya hesabına sergilenen endişeler ve uğradığı kimi kayıplar dolayısıyla matem tutmalar şeklinde tezahür ediyor. Rusya veya daha geniş anlamda Esed rejimi ve İran’ın da içerisinde bulunduğu bloğun selameti namına endişe krizlerine girip kayıplar karşısında matemler tutanlar öyle zannedildiği gibi kronik ve epeyce marjinalleşmiş Moskovacılardan ibaret değil.
Rus Jetlerine Öpücük mü Gönderilmeliydi?
Suriyeli direnişçiler, Rusya adına Suriye’yi kan denizine dönüştürmekle vazifeli savaş uçaklarından birini daha İdlip’te düşürdüler. Rusya’nın İran ve Esed rejimiyle tertiplediği katliam ve yıkımları saymanın imkânı yok. Hastane, okul, mescid, kreş, ekmek fırını başta olmak üzere Rusya ordusu Esed rejimine müzahir hareket etmeyen hemen tüm bölgeleri köy, kasaba veya şehir ayrımı yapmaksızın yaktı yıktı. Zaten Rusya’nın devasa bir askeri varlıkla gelişinin sebebi, baştan sona yakıp yıkmak bahasına Suriye’yi Esed rejiminin tekelinde tutmaktı. Dolayısıyla iyiden iyiye tükenmiş ve ülkenin kahir ekseriyetinde hâkimiyetini kaybetmiş Esed rejiminin kayıplarını engellemekte yetersiz kalan İran’ı takviye etmek üzere Rusya’nın devreye girdiği tartışma dışıdır.
Suriye halkı ve direniş grupları ise Esed rejimiyle değil uzun bir zamandır doğrudan İran ve Rusya’ya karşı savaşmakta. Peki, İdlip’te düşürülen Rus savaş uçağına gelirsek, bunda ne tuhaflık var ki iyiden iyiye trolleşmiş kimi medya unsurları işin içinde bir bit yeniği arıyorlar? Rusya’nın savaş uçakları Suriye halkı açısından ne ifade ediyor? Gökyüzünde beliren Rus savaş jetleri Suriye halkı için nasıl bir hayat, ne türden bir gelecek demektir? Neredeyse kesintisiz bir biçimde Rusya’nın bölgeye gönderdiği savaş uçakları Suriye halkına korkunç bir yıkım, telafisi imkânsız bir kayıp ve tarifi mümkün olmayan acılar, ölümler, kayıplar ve yıkımlar yağdırıyor. Rusya savaş uçakları bu kadar uçuşu kendi toprakları üzerinde yapmamıştır belki de.
Kendi topraklarını savunan bütün halklar gibi Suriye halkının da ilk hedefi doğal olarak işgal ve katliamı derinleştirmekle görevli ordunun savaş teçhizatını vurup tasfiye etmektir. İşgal ve katliam ordusuna zayiat verdirmek kadar büyük bir kazanç ve büyük bir mutluluk olabilir mi? Dolayısıyla Suriye halkı ve direniş unsurlarının da İran ve Rusya ordularını Esed rejiminde ayırmadan, bir düşman ordusu konsepti dâhilinde hedef almaktadır.
Doğal olarak çocuk, kadın, ihtiyar, hasta, sivil vs. hiçbir ayrım yapmadan katliama girişen Rusya ve İran’a karşı her türlü silahın kullanılması sadece hak değil aynı zamanda bir sorumluluktur. İşgal kuvvetlerine ait düşürülen her bir uçak, vurulan her bir tank, canı alınan her bir asker Suriye halkının can, namus ve geleceğidir. Elbette bu savaş uçakları düşürülecek, bu tanklar vurulacak ve bu askerler kurşunlanacaktır. Aksi yönde geliştirilen söylemler saçma olmaktan öteye ahlaksızca emperyalizmin sözcülüğüne soyunmaktır.
Husky Köpektir de Pelikan Kuş mudur?
Rusya uçağını mücahitler nasıl düşürmüşler, füzeleri nereden almışlar, acaba Türkiye-Rusya yakınlaşmasını sabote edecek bir kumpas mı kuruyorlar gibi akla, mantığa ve en önemlisi insan olmanın izzet ve şerefine taban tabana zıt şüpheler üreterek güya birileri siyasal-stratejik analize soyunuyor! Sevsinler sizin analizinizi, öpsünler sizin stratejik öngörünüzü. Esed’in mutlak hegemonyasını sağlama almak adına yüzbinlerce insanı paramparça eden Rusya ve İran işgaline karşı direnişin seferber olmaktan, dişiyle tırnağıyla mücadele etmekten başka bir seçeneği mi var sanki?!
Katliam gerçekleştirmek üzere İdlip semalarından halkın üzerine füzeler yağdıran Rus savaş uçaklarından biri düşürülünce Türkiye’de medyaya yansıyan haber ve yorumlara bakmak insana sadece acı vermiyor, daha fazlasıyla tiksinti duygusunu tetikliyor. Hiç yorulmadan ve hızlıca Cumhuriyet, Aydınlık ve Birgün gibi tescilli şebbiha medyasından çok örnekler verebiliriz kolaylıkla. Fakat Sabah Gazetesi’nden Melih Altınok’un ayarında örnek bulmak hiç de kolay olmaz. Bakın ne demiş Altınok: ‘Rus Uçağını ABD Füzesiyle Vuran Muhalif Yurtseverler’ Öyle mi? Tetikçiler, vekâleten terör yürütenler, Rusya Savunma Komitesi temsilcilerine referanslar vererek yapılan sözde izahlar falan filan.
Mantıksızlığın ve komploculuğun vicdansızlıkla yarıştığı ahmakça çözümlemeler resmi geçit yapıyor. Meğer hedef Suriye hava sahasını Ruslara kapattırmakmış, genel hedef tüm bu coğrafyaymış. Bu sebeple Türkiye’yi işgal ve katliam suçuyla tescilli Rusya ve İran’la eşitleyerek ittifaklar kurmaya teşvik ediyorlar. Başka çare yokmuş. Altınok’un daha önceleri defalarca “tamamen duygusal mı yani?” gibi yazılarında açıkça İsrail ve Rusya’nın cinayetlerini meşrulaştırmaya giriştiğini unutmuş değiliz. Rusya ve İsrail’in katliamlarını protesto edenleri başka ülkeler hesabına ajanlık yapmakla kirletmeye giriştiği hafızalarımızda son derece taze.
Türkiye’nin stratejik çıkarlarını savunma gerekçesiyle konjonktüre uygun olarak bazen İsrail hesabına bazen Rusya namına diplomatik misyonlar yüklenen çirkin ve çirkef bir trol tipolojisiyle muhatap oluyoruz. Bu trol tipolojisi İsrail ve Rusya’nın giriştiği katliamlara ait bilgi, belge ve fotoğrafların sosyal medya üzerinden paylaşılmasından derin endişeler duyuyor mesela. Öyle ki bu derin endişeleri trolleri, katliamları protesto edip kınayan Müslümanların maksatlarını derhal “yalan ve ajitasyonla toplumda infial yaratma” şeklinde yaftalamaya itekliyor. Pelikan trollerinin ısrarla işlediği kara propagandalar zihinlere şu algıyı kazımaya çalışıyor: “İslam salt bir imaj olarak takınılıyor, iyilik ve yardım organizasyonları da dış istihbarat örgütlerinin birer beşinci kol faaliyetinden ibarettir.” Takip edildiği üzere Kemalist oligarşi ve Fethullahçı cuntanın İslami kimlik ve mücadeleye karşı yıllar yılı abandığı endoktirinasyon faaliyetleri gaz kesmeden sürüyor
Rusya’nın matemini paylaşma yarışının iktisadi ve siyasi sonuçları olur mutlaka ama unutulmasın ki; hukuki ve ahlaki sonuçları da olacaktır muhakkak.
Yeni Akit